Şükrü Saracoğlu, Fenerbahçe, ırkçılık ve Varlık Vergisi (2)

27 yıl aralıksız milletvekilliği, Bakanlık, Başbakanlık, TBMM Başkanlığı yapmış; bu arada Fenerbahçe kulübüne bir stadyum kazandırırken 16 yıl başkanlığını yapan bu yüce insan, öldüğü zaman Nişantaşı'nda kirada oturuyordu. Ödemiş'teki yayla evinden başka bir mülkü yoktu.

AKP & Fethullah & tarikatlarla uğraşmak yerine bir anıt insanı hakkıyla tanıtmayı tercih ediyorum.

Dışişleri Bakanlığı

"İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanlığı döneminde siyasal yaşamının en önemli görevlerine atandı. Bu görevlerden ilki 1938 ile 1942 arasında. Celal Bayar ve Refik Saydam hükümetlerinde dışişleri bakanlığı. Bu görevi ve daha sonra geldiği başbakanlık görevinde Türkiye'nin II. Dünya Savaşı'nın (1939-1945) dışında tutulması politikasında önemli rol oynadı.

Türkiye, II. Dünya Savaşı öncesi Britanya ve Fransa ile işbirliği görüşmeleri yaparken, Kurtuluş Savaşı'ndan beri yakın ilişkiler içinde olduğu Sovyetler Birliği'nin de Batılı devletlerin yanında yer alacağını umuyordu. Ancak Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı imzalanınca, Türkiye, Britanya-Fransız tarafında kalmakla Sovyetler Birliği ile ilişkilere devam etmek arasında bir seçim yapmaya zorlandı. Türkiye imzaya hazır hale gelen Üçlü İttifak'a (Britanya-Fransa-Türkiye) ters düşmeyen bir Sovyet ittifakı kurmak istiyordu. Sovyetler Birliği de, tamamen değişen uluslararası ortamda ilişkileri yeniden değerlendirme taraftarıydı. Bu doğrultuda Dışişleri Bakanı Saracoğlu 15 Eylül 1939'da resmen Sovyetler Birliği'ne davet edildi.

Sovyet tarafının istekleri nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanacak görüşmeler üç gün olarak planlanmasına rağmen 25 Eylül ve 1, 13, 15 Ekim tarihlerinde dört oturum halinde yapıldı ve 23 güne yayıldı. Josef Stalin ve Vyaçeslav Molotov'un da yer aldığı 25 Eylül'de yapılan ilk görüşmeden sonra Ankara'ya çektiği telgrafta görüşmeyi "boğuşma" olarak nitelendirdi. Sovyet tarafının başlıca dört maddede özetlenen talepleri (Türk Boğazlarının Türkiye ve Sovyetler Birliği tarafından ortak olarak savunulması; Montreux Boğazlar Rejimi'ne Karadeniz'de sahili olmayan devletlerin Boğazlar'dan geçemeyeceği garantisinin eklenmesi; Türkiye'nin Britanya ve Fransa ile giriştiği ittifak müzakerelerinin istişareye çevrilmesi ve Britanya ile Fransa'nın Sovyetler Birliği ile savaşa girmesi durumunda Üçlü İttifak'ın geçersiz sayılması) Türk tarafınca reddedildi. Görüşmelerden bir sonuç alınamayacağını gören Saracoğlu, 17 Ekim'de Moskova'dan ayrıldı ve 20 Ekim 1939'da Türkiye'ye döndü.

***

Saracoğlu bu gezi sırasında yediği bir yemekte kaptığı virüs nedeniyle beyin iltihabına yakalandı. Tedavi edildiği zannedilen hastalık yıllar sonra Saracoğlu'nun ölümüne neden oldu. 1 Eylül 1939'da Polonya'ya giren Almanya, Britanya ve Fransa'nın savaş ilanına da aldırış etmeyerek Belçika, Hollanda, ardından da Fransa'ya saldırdı (Haziran 1940). Alman güçlerinin Balkan ülkelerini de işgal etmesiyle Türkiye savaşın eşiğine geldi. Hitler'in asıl hedefi, Sovyetler Birliği topraklarıydı. Bu nedenle Türkiye'ye saldırmayacağını açıklayarak Ankara'ya bir saldırmazlık paktı önerdi. Türkiye'nin de Alman tehdidini savuşturmak amacıyla bu öneriyi kabul etmesi üzerine iki ülke arasında Türk-Alman Dostluk Paktı imzalandı (18 Haziran 1941).

Başbakanlığı

1942 yılında Refik Saydam'ın ani ölümü üzerine Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından 9 Temmuz 1942 günü başbakanlığa atanarak hükümeti kurmakla görevlendirildi. 5 Ağustos 1942'de hükümet programım okurken "Biz Türk'üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan veya azaltan Türkçü değil, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz. Ve her vakit bu istikamette çalısacağız." demişti.

(O yıllarda "kan" sözcüğü "biyolojik soy" anlamında kullanılıyordu. Biyolojik soy da ırk anlamına gelmez. Ö.İ) Saracoğlu, başbakanlığı sırasında izlediği dış politikada bazı çevrelerce Alman yanlısı olarak nitelendirildi. Savaş yıllarında, Türk hükümetinde aralarında Refik Saydam, Şükrü Saracoğlu ve Numan Menemencioğlu'nun da bulunduğu bir grup Almanya'yla ilişkinin sürdürülmesini destekledi. Almanya ile dış ticareti Alman para birimi "Reichsmark" ile yaptı. Türk banknotlarını Almanya'da bastırdı. Almanya'ya, paslanmaz çeliğin hammaddesi olan krom madeni sattı ve Sovyetler Birliği'nin işgal ettiği Kırım ve Kafkasya'daki eski Türk topraklarında askeri harekât yapmakta olan Alman ordusunu cephede takip etmek için komutanlar yolladı. 1942-1943'te Müttefik ordularının Kuzey Afrika'ya çıkması, ardından da Almanların Stalingrad'da aldığı yenilgiyle savaşın ibresi Müttefik Devletlerin lehine döndü. Türkiye de Müttefikler'e yakınlaşmaya başladı. Şükrü Saracoğlu da 12 Haziran 1943 tarihinde Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı'nda ABD'nin yanında olacağına karar verdiği gerekçesiyle ünlü Time dergisine kapak oldu. Saracoğlu, Mustafa Kemal Atatürk (1923, 1927) ve İsmet İnönü'den (1941) sonra Time kapağında yer alan üçüncü Türktür. (Kaynak: Vikipedi) (Devam edecek)