Sümeyye Erdoğan’a ve nişanlısına ‘açık çağrı!’

Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan bu cumartesi günü işadamı Selçuk Bayraktar ile evleniyor.
Nikah, İstanbul Halkalı’daki Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde kıyılacak...
İstanbul’un en büyük gösteri merkezlerinden biri olan mekan, üç yıl önce hizmete girdi. Otuz dönümlük arazi üzerine kuruldu; mülkiyeti Küçükçekmece Belediyesi’nde... Avrupa’nın en gelişmiş ses ve ışık sistemleri kullanılıyor.
Sıkı durun:
Bu merkezde tam 35 bin izleyici aynı anda ağırlanabiliyor.
***
Bu nikahın 35 bin kişilik bir salonda kıyılacak olması; en az 17 bin 500 aileye davetiye gönderildiğini gösterir.
Bu 17 bin 500 aile, koskoca Cumhurbaşkanı’nın kızının nikahına eli boş mu gidecek?
Elbette, hayır. Her biri en azından birer cumhuriyet altını alacak, onu bir kesenin ya da kutunun içine koyacak... Bir kağıda da adını, soyadını, telefon numarasını, hangi il ya da ilçe örgütünden olduğunu yazıp altının yanına iliştirecek... Hatta bazıları bu pusulaya Cumhurbaşkanı’ndan küçük beklentilerini de ilave edecek... Sonra bu “altınlı pusulalar”, özel elemanların dolaştıracağı torbalara atılacak...
***
Ayrıntıyı bırakalım, altınlara dönelim.
Kaç altın etti?
En az 17 bin 500 tam altın!
Buna davetsiz misafirleri; yani parti içinde hızla yükselmek için boy göstermeye gelecek “siyasi tazeler”i de ekleyin:
20 bin tam altın!
Tam altının fiyatı ne?
800 lira...
Çarpın 20 binle...
16 milyon lira!
Buna da en az 4 milyon liralık, “aileye çok yakın zengin işadamlarının ve siyasetçilerin getireceği” beşibiryerdeleri, burmaları, hasırları, çekleri, nakitleri ekleyin...
Ne etti?
20 milyon lira!
***
Size çok para gibi geldi değil mi?
Oysa değil...
Çünkü damat, karun gibi zengin bir ailenin çocuğu...
Gelin derseniz; sıfırlaya sıfırlaya bitiremeyen bir ailenin kızı...
Emin olun bu 20 milyon lira onların dişinin kovuğuna bile gitmez... Sadece benim gibi “art niyetlilere”, yıllarca malzeme yaratır.
***
Hatırlayın; ailenin ilk evlenen çocuğu Burak’ın düğününde takılan altınları yıllarca konuşmadık mı?
Keza; Esra’nın ve diğer oğlu Bilal’in düğünlerindeki takılar da aylarca konuşulmuştu.
Tamam; aile o zaman yoksuldu... (!) Tüm çocuklar, Remzi Amca Bursu’yla okumuştu. Paraya şiddetle ihtiyaçları vardı.
Bu yüzden torbalar dolusu altın topladılar ve zenginleştiler.
Bunu ben söylemiyorum; babaları Recep Tayyip Bey bile, “Servetinin kaynağı nedir?” diye soran mahkemeye, büyük oğlunun düğününde takılan altınları kaynak olarak göstermedi mi?
“Evladımın bunlar. Borç aldım” demedi mi?
***
Ama artık tüm bunlar geride kaldı.
Bırakın arsaları, tarlaları, hanları, hamamları, daireleri, katları, villaları köşkleri, yerli ve yabancı bankalardaki hesapları... Ailenin, evdeki paraları sıfırlamak zorunda kaldığında nasıl güçlük çektiğini bütün dünya biliyor...
Yani; para artık bu aileye iyilik değil kötülük getiriyor...
***
Hadi; gelin hanım...
Hadi; damat bey...
Kaşınız gözünüz için değil; tamamen babanızın makamı için yağacak bu paraları, kahramanlarımıza bağışlayın!
Takılacak paraların kuruşuna, toplanacak takıların gramına bile dokunmayın...
Bunları doğrudan düğünde görevlendirilecek maliyenin veznedarları toplasın. Sonra da toplanan tutar kamuoyuna açıklansın.
Tamamı 7 Haziran 2015’ten bu yana kaybettiğimiz 500’e yakın şehidimizin ailesi arasında pay edilsin!
***
Bir cumhurbaşkanı kızına ve damadına yakışan budur!

156+307!
Abdullah Gül’e sormaya devam ediyoruz. Söz sırası Zeki Çıtkırık’ta... Sizin de sorunuz ya da söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz:
“Abdullah Bey...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘düşük profilli başbakan’ arıyormuş... AKP’ye bakıyorum da bu konuda sizden daha deneyimli kimseyi bulamıyorum. Öyle ki Cumhurbaşkanlığı’nın adını bile ‘Çankaya Noterliği’ne dönüştürmüş bir isimsiniz. Neden göreve talip olmuyorsunuz?”

GÜNÜN SORUSU
AKP’nin yeni Genel Başkanı, yani yeni Başbakan, Cuma günü açıklanacakmış... Kulislerde dolaşan bilgilere göre bu isim, oğlu bir süre önce yurtdışında kumar oynarken görüntülenen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’mış... Sorum kendisine:
Başbakan olursanız ilk iş olarak kumarı serbest mi bırakacaksınız, oğlunuzu evlatlıktan mı reddedeceksiniz, bunları yazanları zindana mı atacaksınız?

Panama’yı sevenler kulübü!
Dünyadaki kayıt dışı ve kara para aklama rezaletini gözler önüne seren “Panama belgeleri”nin ikinci kısmı yayınlandı.
200 binden fazla hesabın ayrıntılarını içeren yeni belgelerde Türkiye’den de 101 şirket, 684 kişi ve 21 aracının isimleri yer alıyor... Koç Holding, Sabancı Holding, Zorlu Holding, Adnan Polat, Ali Ağaoğlu, Eser Tümen, Aydın Doğan’ın iki kızı, üç yıl önce ölen gazeteci Mehmet Ali Birand ve Recep Tayyip Erdoğan’ın çocuklarının “burs babası” işadamı Remzi Gür, listedeki Türkler arasında...
Bu isimlerin yaptığı işlemlerin suç içerip içermediğinin anlaşılması için çok ciddi bir soruşturmanın başlaması gerekiyor.
Peki; Maliye’de ya da Hazine’de, örneğin Remzi Gür’ün parasının kaynağını araştırmaya cesaret edebilecek bir babayiğit var mı?
Hiç sanmıyorum.
Göreceksiniz; dün açıklanan bu ayıplı dosyaların üstü kapatılacak; kimse de kimseden hesap falan sormayacak!
***
Bu ülkede adaletin sopası, sadece yoksullara iner.
Bunu unutan aptaldır!

GÜNÜN İSYANI
Hollandalı ünlü tarihçi Erik Jan Zürcher, Türkiye üzerine çalışmaları nedeniyle 2005 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den aldığı “Yüksek Şeref Madalyası”nı iade etme kararı almış... İade gerekçesini ise, “Türkiye fiili bir diktatörün oyuncağı oldu” sözleriyle açıklamış... İsyanım Zürcher’in “diktatör” dediği kişinin masasından kalkmayan sözde bilim insanlarına:
Biraz olsun utandınız mı?