Suriye düşmanları Türkiye'yi yönetemez

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, Soçi’de yapılan üçlü zirve sonrası yaptığı açıklamalar ile PKK-PYD saflarında Türkiye-Suriye anlaştı, ortak operasyon yapacaklar yorumu yapıldı. “ Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü ile ülkemizin milli güvenliğine kasteden terörist unsurların süreçten dışlanması, Türkiye olarak önceliklerimiz arasında yer almaya devam edecektir.” Yine aynı konuşmada “Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine bağlılığımızı ifade ediyorsak, bu ülkeyi bölmeye çalışan eli kanlı bir çeteyi meşru bir aktör olarak göremeyiz.” Dedi. ( Aydınlık gazetesi 23 Kasım 2017)

Bu açıklamalar üzerine Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’a Beşar Esad ile Soçi’de görüşüp görüşmediği soruldu. Soruya Esad ile görüşmediğini ve görüşmeyi düşünmediğini söyleyerek cevaplamasına karşılık, bütün siyasi yorumcular, Suriye ile ilişkilerin düzeleceği ve Beşar Esat yönetimi ile ilişki kurulacağı yorumları yapılmaya başlandı.

Kısa bir süre sonra ise gündeme Beşar Esat’ın açıklamaları bomba gibi düştü. Beşar Esad “ABD destekli Kürtler vatan hainidir. Terör örgütünün adı ne olursa olsun son terörist yok edilince savaş bitecek. Ancak o zaman zaferden bahsedebiliriz” diyerek PKK-PYD’yi hain ilan ederek yok edileceklerini söyledi.

Esad’ın açıklamalarından rahatsız olan PKK-PYD’nin Suriye’deki çatı örgütü Suriye Demokratik Güçleri imzası ile yaptıkları açıklamada: “Suriye Demokratik Güçleri’ni ihanetle suçlamak demek, onları hedef haline getirmek demektir. Bu da Suriye’yi yeni bir savaşın beklediğini ve çözüm adına yapılan tüm toplantıların da sadece zaman geçirmek anlamına geldiğini gösteriyor. Bu açıklama Erdoğan ve Esad hükümeti arasında gizli bir anlaşmanın olduğunu gösteriyor.” (Aydınlık Gazetesi,21 Aralık 2017) Diğer Kürt örgütleri de buna benzer açıklamalar yaparak Suriye ile Türkiye’nin anlaştığını ve Afrin’e operasyonların gündemde olduğunu söylediler. PKK-PYD yöneticileri telaşa düşüp yanlış yaptıklarını konuşmaya başladılar. KCK Yürütme Konseyi Üyesi Rıza Altun, “Attıkları her adımın onları felakete sürüklediğini” ileri sürdü.

PKK-PYD’Yİ RAHATLATAN AÇIKLAMALAR

Tam bu esnada PKK-PYD’nin imdadına ilk önce Cumhurbaşkanı Baş danışmanı İbrahim Kalın’dan bir açıklama geldi. “Suriye’nin geleceğinde Esad’ın olmayacağını ve Esad’ın kendi halkını katleden eli kanlı bir katil olduğunu söyledi.” Arkasından Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan aynı mealde bir açıklama yaptı. Bu açıklamalar bölücü terör örgütünü oldukça rahatlattığını söyleyebiliriz. Türkiye ile Suriye’nin anlaştığı ve Afrin’e karşı ortak harekat yapacağı söyleniyorken, birden bire Türkiye ile Suriye’nin arasını açacak açıklamalar kime hizmet ediyor. Bir yandan Suriye’nin toprak bütünlüğünden bahsedeceksin, diğer yandan Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğünün teminatı olan Beşar Esat’ı terörist ilan edip düşman görmek. Akıl alacak iş değil. Bu kadar yanlış bir dış politika ancak tahsil ile mümkündür.

AMERİKA DEVREYE GİRİYOR

Astana süreci ile Suriye’de devre dışı kalan Amerika, Tayiplerin bu tutumundan cesaret alarak harekete geçti. ABD Dışişleri Bakanlığı, Suriye yönetimini ana unsurunu PKK-PYD’nin oluşturduğu “Suriye Demokratik Güçlerine” karşı herhangi bir harekata girişmemesi konusunda uyardı. ABD bu cesareti tamamen Tayiplerin bu zikzaklı politikalarından alıyor. ABD Suriye’de tekrar devreye girmek istiyor. ABD’nin Suriye sahasında kullanabileceği tek piyon haline gelmiş olan PKK-PYD’nin tasfiye

edilmesini engellemeye çalışıyor. Tayiplerin son tutumları ABD’nin bu amacına hizmet ediyor. Kudüs meselesinde ABD’ye karşı mücadele eden ve başarılar kazanan Türkiye, Suriye’de ABD’nin yanına düşmüştür. Bu politikaların yanlışlığı, Mehmetçiğin kanıyla ödenmektedir. Barzanilere karşı izlenen akıllı politikalar maalesef Suriye’de uygulanmamaktadır. Türkiye tek kurşun atmadan İran ve Merkezi Irak Hükümeti ile anlaşarak, Barzanilerin “Bağımsızlık Referandumu”nu başarısızlığa uğratmıştı. PKK-PYD kantonlarının ortadan kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması da Suriye devleti ile yani Beşar Esad yönetimi ile anlaşmaktan ve işbirliği yapmaktan geçtiğini görmek gerekiyor. ABD’nin bölge planlarını bozguna uğratmak, bölücü ve yobaz terörünü yok etmek, bölge ülkelerinin işbirliği ve birlikte mücadelesi ile mümkündür.

SURİYE’NİN BİRLİĞİ TÜRKİYE’NİN BİRLİĞİDİR

Vatan Partisi, 2011’den beri “Suriye’nin birliği, Türkiye’nin birliğidir”, “Suriye’nin güvenliği, Türkiye’nin güvenliğidir” diye büyük mücadeleler verdi. Suriye’de cereyan eden hadiselerin, aslında “Kürt koridoru” açmak ve Barzanistanın Akdeniz’e açılmasını sağlamak olduğunu söyledi durdu. Bu sırada Tayipler, PKK-PYD ile açılım politikalarını uyguluyor, Salih Müslim’leri Ankara’da ağırlıyordu. Suriye’de savaşan yobaz terör örgütlerinin üyeleri Türkiye’den Suriye’ye savaşmaya gidiyor, Türkiye topraklarını cephe gerisi olarak kullanıyordu. Vatan Partisinin Suriye politikalarının ne kadar doğru olduğunu hayat bir kere daha göstermiştir. Türkiye’nin bütün komşuları ile ilişkileri bozulmuştur. Komşularımızla ilişkilerimizi, Tayipler bozmuş, Vatan Partisi tamir etmiştir. Artık bu kadar cahil ve birikimsiz bu ekibin Türkiye’yi yönetemeyeceği anlaşılmıştır.

Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan, yaptığı bu açıklama ile Türkiye’nin güvenirliliğini ve tutarlılığını zedelemiştir. Artık hangi devlet Türkiye’ye güvenecektir. Tayip Erdoğanların Türkiye’yi yönetemedikleri açığa çıkmıştır. İdeolojileri ve geçmiş pratikleri ayaklarına pranga vurmuştur. İçine girdiğimiz bu kritik süreçte Erdoğanların Türkiye’yi yönetemeyecekleri ve verdiğimiz vatan savaşını başarıya ulaştıramayacakları anlaşılmıştır. Mezhepçi, kindar ve yetersiz insanlarla Türkiye yönetilemez. Vatan savaşına önderlik edecek, tek parti Vatan Partisi, tek lider de Doğu Perinçek’tir.