Suriye’de iki ABD
Suriye’de ortaya çıkan yeni durumda Türkiye için esas öncelik olan PKK/YPG yapılanmasının tasfiyesi en önemli gündem maddesi. Görevini devretmesi için bir aydan az zaman kalan Biden yönetiminin, PKK/YPG’ye Amerikan desteğini sürdürmek için şartlar oluşturmaya çalıştığı görülüyor.
Biden yönetiminde ipleri elinde tutan, özellikle CENTCOM ve CIA’da etkili olan neo-con/siyonist grubun amacı, 20 Ocak’ta görevi devralacak olan Trump yönetiminin Suriye’den Amerikan askerlerini çekmesini önleyecek bir durum yaratmak. Bunun için “IŞİD’e karşı mücadele” bahanesi etrafında propaganda sürdürülüyor.
Fakat daha önemlisi, Türkiye’nin desteklediği SMO gruplarının başta Ayn el Arab olmak üzere PKK/YPG’nin kontrolündeki şehirlere girmesini önlemek için yapılan yeni askeri konumlandırmalar. Ayn el Arab’a sembolik sayıda asker konuşlandırarak, PKK/YPG’ye karşı Amerikan askerleri kalkan olarak kullanılıyor.
TRUMP’IN SİYASETİ
Peki Trump ne diyor? Trump’ın bu konuyla ilgili iki açıklaması oldu. Geçen hafta, seçildikten sonra düzenlediği ilk basın toplantısındaki açıklamalarından, Türkiye’de “Erdoğan’ı övdüğü” kısımları öne çıkarıldı. Oysa Trump’ın Suriye’den Amerikan askerlerinin çekilmesine ilişkin sözleri daha önemliydi.
Trump önceki görev döneminde generallerle yaptığı bir konuşmaya atıf yaparak, mealen “Türkiye’nin güçlü bir ordusu olduğunu ve Türkiye ile bölgedeki ABD güçlerini karşılaştırarak, dengenin Türkiye lehine olduğunu ve Amerikan askerlerinin çekilmesi emrini verdiğini” hatırlatıyor.
Trump ardından Amerikan askerlerinin “yok edilmesini” istemediğini tekrar vurguluyor. Suriye’de Esad yönetiminin devrilmesinden hemen sonra yaptığı açıklamada da Trump, “ABD’nin bununla hiçbir ilgisi olmamalı. Bu bizim savaşımız değil, karışmayın” demişti.
Trump’un Ulusal Güvenlik Danışmanlığına getireceğini açıkladığı Mike Waltz da “Suriye’de hiçbir şekilde, biçimde veya formda Amerikan askerlerinin dolaşmasına ihtiyacımız yok” diye konuştu.
Bu açıklamalardan, Trump yönetiminin Suriye’de Amerikan askeri varlığını sona erdirme niyetinde olduğu görülüyor. Bu durum, kaderini tümüyle ABD’ye bağlayan PKK/YPG’nin güvendiği dağlara kar yağması demek. Dahası, bütün yatırımını PKK/YPG’ye yapan neocon/siyonist ekibin yönettiği İkinci İsrail projesinin tarihe gömüleceği yolun açılması.
İşte bu aşamada neo-con/siyonist takım sahneye can havliyle fırlıyor. Türkiye’ye yönelik altı boş, desteksiz tehditler dolaşıma sokulurken diğer yandan sahadaki durumu Trump’ın bu siyasetini uygulayamayacağı hale getirmek için hamleler düzenleniyor. Bu durumun gösterdiği, Suriye’de iki farklı ABD politikasının birbiriyle mücadele ettiği gerçeği.
ODAKLANILMASI GEREKEN YER
Türkiye’nin serinkanlılıkla bu süreci yönetmesi zorunluluğu bulunuyor. Esas odaklanılması gereken, oldubittilere izin vermeden, Suriye’de yabancı bir güç olan PKK/YPG’nin tasfiyesi için Suriye içinde, bölge düzleminde ve uluslararası alanda askeri ve diplomatik ağırlığı oluşturmaktır.
Bitirirken şunu da vurgulayalım: PKK/YPG’nin tasfiyesi konusu, sadece Türkiye için değil, bütün bölge için yaşamsal önem taşımaktadır. Çünkü PKK/YPG’nin arkasındaki ABD desteğinin sona erdirilmesi, ABD’nin Batı Asya’daki stratejik hedefi olan İkinci İsrail projesinin tarihe gömülmesini sağlayacak en önemli adım olacaktır.