Suriye’de PKK yapılanmasının geleceği yok!

Suriye’deki ABD desteğindeki PKK işgali altındaki bölgelerdeki durumdan söz ediyoruz. Kaos ortamında bazı bölgeleri ABD desteğiyle ele geçiren bir terör örgütü sözkonusu. ABD’nin Irak’takine benzer şekilde burada bir PKK devletçiği oluşturmaya çalıştığı, buna yatırım yaptığı biliniyor. ABD’nin beş ülkeden parçalar kopararak kuracağı İkinci İsrail planının Suriye aşamasında bu hedef var. Ama bu hedef, bugünkü koşullarda gerçekçi mi? Haritalarda gösterilen sarıya boyanmış PKK/PYD bölgesi yanıltıcı olmasın. Mevcut dünya dengelerinde, bölgesel ittifak koşullarında imkansız.

IRAK VE SURİYE’NİN FARKI

Irak'ta en az 100 yıllık arka planı vardır Kukla Devlet’in. 100 yıldır, önce İngilizler sonra ABD ve İsrail ile işbirliğiyle ayaklanmalar, halk içinde örgütlenme, gerilla savaşı, bölge ülkeleri arasında derin ihtilaflar ve en önemlisi, 1991’de Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra ABD’nin dizginsiz saldırısı gibi lehte unsurları içeren bir geçmiş. Öyle sekiz on sene içinde, benzer bir yapılanmanın Suriye'de gerçekleştirilmesi mümkün değil.

Öte yandan demografik faktörler açısından da durum şöyle: Irak'ta Barzanistan'ın hakim olduğu Duhok, Erbil ve Süleymaniye illerinde bir miktar Türkmen, Asuri ve diğer etnik gruplar vardır ama yaşayanların çoğunluğu Kürt kökenlidir. Barzaniler, 2003’ten sonra Musul ve Kerkük’e doğru giderek genişlediler. Ancak, bu bölgelerde Kürt kökenliler olmakla birlikte esas nüfus çoğunluğu Türkmen ve Araplardan oluşuyor. Peşmerge’nin, 25 Eylül 2017 bağımsızlık referandumu girişiminden sonra çok kısa bir süre içinde fiilen işgal ettiği Kerkük ve diğer yerlerden kolaylıkla çıkarılmasını sağlayan temeldeki en önemli etmenlerden biri de budur. Çünkü bu bölgelerde son 15 yıllık çabaya rağmen bir halk tabanı oluşturmak onlar için mümkün olmadı.

YEKPARE BİR KÜRT KUŞAĞI YOK

Suriye'de de PKK/PYD'nin ele geçirdiği yerlerde durum Irak'a hiç benzemez. Ayn el Arab, Tel Abyad gibi yerler zaten Kürt yerleşimleri değil. Araplar ağırlıkta, bazı yerlerde de Türkmenler. Yekpare bir Kürt kuşağı yok. Bugün Fırat’ın doğusundaki PKK işgali altındaki bölgelerde esas çoğunluğu Kürtler değil Araplar oluşturuyor. Deyrezor da öyle, Haseke de.

Fiili işgal altındaki bölgelerde ABD desteğiyle tek taraflı ilan ettikleri yapılanma için Kürdistan değil, Kuzey Suriye Federasyonu adını tercih etmelerinin de arkasında esasen bu durum var. Ama bölgedeki Arap ve Türkmenler PKK’nın bu tuzağına esas olarak düşmedi.

Önemle not edilmesi gereken bir nokta da PKK'nın, bünyesinde Suriyeli unsurlar olmakla birlikte esas olarak bir yabancı güç olması.

ÇAPULCULARDAN ORDU OLMAZ

ABD, yıllardır PKK’ya binlerce tır silah verdi, binlerce PKK militanını eğitti. Bu sayede PKK’nın belli imkan ve kabiliyetler kazandığı doğru. Ama ABD basın yayın organlarındaki PKK propagandalarında “artık bir profesyonel ordu kurulduğu” yönündeki niteleme gerçeği yansıtmıyor.

Irak'ta Peşmerge Ordusu var mı? Var. Peki bir Ordu denebilir mi onlara. Hayır! Bir devlet veya ordu olmak öyle 5-10 hatta 50 yılda mümkün değildir. Dünyanın silahını buraya yığsan onu kullanma kabiliyeti devlet ve ordu geleneği yoksa mümkün değildir. Ne kadar tankın, topun, gelişmiş silahın olursa olsun savaşma kabiliyetin olmaz. Nitekim, Irak’ta düzenli ordu karşısında hiçbir şey yapamadı Peşmerge. 25 Eylül 2017 referandumundan sonra da, daha önceki birçok örnekte de böyle oldu.

O nedenle ABD'nin silah, para vb. desteği tek başına belirleyici olamaz!

PKK ve Barzaniler, her zaman bölge ülkeleri arasındaki çatlaklardan yararlanarak, ABD emperyalizmiyle işbirliği yaparak büyüdüler. Ancak şimdi dünya ve bölge koşulları, Barzani'yi geriletti, PKK'yı da yok etme potansiyeline sahip. Türkiye ve Suriye'nin güçlerini birleştirmesi durumunda, İran, Rusya ve Çin’in de desteğiyle PKK, çok kısa süre içinde Suriye'nin kuzeyinde işgal ettiği bütün bölgelerde etkisiz hale getirilebilir. Bu ise, ABD’nin Batı Asya’daki ağırlığını zayıflatmak ve Türkiye’ye yönelik hamlelerini bertaraf etmek için tayin edici bir kazanım olur.

Unutmayalım ABD'nin silah gücünden daha önemli avantajı psikolojik üstünlüğü. "ABD herşeye kâdirdir" propagandasını yaymaya en fazla katkıyı, dünya ve bölgedeki gelişmeleri incelemeden genel kalıplar içinde ABD'ye muhalefet ediyor görünenler yapar.