Suriye'deki Rus görev gücü savaş pozisyonuna geçti

Mustafa Birol Güger

Suriye'deki Rus askeri kaynaklarından edinilen bilgilere göre, bünyesinde S-400 ve Pantsir-S1 hava savunma güçlerinin yanı sıra Sukhoi Su-30SM filolarının da bulunduğu Suriye'deki Rus görev gücü, olası bir ABD müdahalesine karşı muharebe pozisyonuna geçti. Bu kapsamda iki motorlu yüksek irtifa önleme uçağı olan MIG-31'lerin de sıklıkla devriye sortileri attığı belirtildi.

Rusya Savunma Bakanlığı, İsrail jetlerinin Humus'taki Tiyas (T-4) askeri üssüne yönelik gerçekleştirdiği saldırının ardından yayınladığı açıklamada, 2 adet İsrail F-15'i tarafından fırlatılan 8 füzeden 5'inin Suriye savunma güçleri tarafından vurulduğunu 3 füzenin ise üssün batı yakasına isabet ettiğini belirtmişti.

Rus basınında yer alan iddialara göre, Suriye içindeki Rus askeri varlığı olan tüm üslerde kırmızı alarm verilmiş durumda. Olası bir ABD müdahalesine karşı ABD donanmasına ait gemi ve uçaklara karşı ateş açılacağı ileri sürülüyor. ABD'nin Suriye ordusuna ait stratejik hedefleri, Doğu Akdeniz'de konuşlu gemilerinden vurabileceği tahmin ediliyor.

'SURİYE'YE SALDIRI STRATEJİLERİ TARTIŞILACAK'

Tel Aviv merkezli i24 haber kanalının üst düzey ABD'li diplomatlara dayandırdığı bir habere göre, ABD ordusu önümüzdeki saatlerde Başkan Donald Trump'a, içeriğinde çeşitli stratejik alternatifler barındıran, Suriye'ye yönelik bir 'hava taarruz planı' sunacak. Kanal bu gelişmeyi, "Hem Genelkurmay, hem de CENTCOM, Trump ve ulusal güvenlik ekibine sunulacak hedef listeleri ve saldırı seçeneklerini derliyorlar" şeklinde aktardı.

Öte yandan, Bloomberg Beyaz Saray muhabiri Jennifer Jacobs, Beyaz Saray Milli Güvenlik Konseyi'nin Washington saati ile 10:00'da Suriye'deki duruma ilişkin bir acil durum toplantısı gerçekleştireceğini; Trump'ın söz konusu toplantıya katılamayacağını ancak başta yeni atanan Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton olmak üzere kurmaylarının toplantıda hazır bulunacağını belirtti.

TRUMP VE MACRON İSTEKLİ

Trump, ABD ordusunun Suriye'den çekileceğini açıklamasından yalnızca günler sonra Suriye'nin Doğu Guta bölgesinde gerçekleşen şüpheli kimyasal saldırının ardından Suriye hükümetini hedef alarak, "büyük bir bedel ödeyecekler" demişti.

Trump, Pazar günü Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı bir telefon görüşmesi sonrasında, Fransız meslektaşıyla, Suriye'ye yönelik "güçlü bir ortak yanıt koordine etme" hususunda anlaştıklarını belirtmişti.

ABD Savunma Bakanı Jim Mattis de basına yaptığı açıklamada, "Doğu Guta için askeri bir operasyonu gözardı edemeyiz. Kimyasal saldırı sonrası askeri seçenek ihtimal dışı değil" diyerek, ABD'nin Suriye'ye yönelik olası taarruzuna yeşil ışık yaktı.

ABD füzelerinin menzilinde '20 kritik hedef' olduğuna dikkat çekiliyor.

DOĞU AKDENİZ'DE SIRADIŞI HAREKETLİLİK

28 Mart'ta Aydinlik.com.tr'de yayınlanan, Atina merkezli Infognomon Politika haber sitesinden Petros Theocharides'e ait bir haberde ABD jetlerinin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) başkenti Lefkoşa'nın güneyinde yoğunlaşan uçuş faaliyetlerine dikkat çekilmişti. Theocharides'e göre genellikle F/A-18F'lerle gerçekleştirilen bu faaliyetler, Suriye'deki gelişmelerle doğrudan ilişkiliydi.

Haberde ayrıca, ABD ordusuna ait bir uçak gemisinin de Kıbrıs adasının güneyinden, doğusuna doğru hareket ettiği bildirilmişti.

İlgili haber: Doğu Akdeniz'deki hareketlilik Kıbrıs için tehlike arz ediyor

RUSYA: ŞİDDETLİ SONUÇLARI OLUR

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Duma'da yaşanan provokatif kimyasal saldırının ardından yayınladığı bir açıklamada şu ifadeler yer almıştı: "Rus ordusunun, meşru hükümetin talebiyle yerleştiği Suriye'ye, sahte gerekçelerle askeri müdahalede bulunmak kesinlikle kabul edilemez ve bu durum oldukça şiddetli sonuçları tetikleyebilir."