Suriye'deki Rusya, Türkiye, İran ortaklığının perde arkası

Konuya ilişkin düşüncelerini paylaşan Svobodnaya Pressa gazetesi yazarı Anton Mardasov, "Şam ve Tahran yönetimlerinin, Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt devleti inşa edilmesine yönelik tavırları olumsuzdur. Bu bağlamda Ankara ve Suriye yanlısı koalisyonu çıkarları ortaktır" dedi.

Ortadoğu ve Türkiye uzmanı Yuri Mavashev ise son duruma ilişkin olarak, İran ve Rusya'nın, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görevden ayrılmasından bu yana değişim gösteren Türk dış politikasını güçlendirmeye yönelik hameleler yaptığına vurgu yaptı.

Türkiye ve İran'ın ortak sorunlarına vurgu yapan Mavashev, Kürt faktörünün bütün bu sorunlar arasında öncelikli bir yere sahip olduğunu ifade etti. Mavashev ayrıca, Rusya, İran ve Türkiye'nin bölgede oynanan oyuna dair stratejik temelli yeni kurallar geliştirmesinin mantıklı olduğunu dile getirdi.

Ortadoğu ve Orta Asya ilişkileri uzmanı Semyon Bagdasarov konuya ilişkin verdiği demeçte, "Ankara'nın kaygıları anlaşılır. ABD tarafından desteklenen Suriye'deki Kürt federasyonu, PKK'yla ilişkili MLKP ve YPG gibi örgütler için de üs görevi icra etmesinden dolayı, Türkiye'yi şiddetle tehdit eden bir sıçrama tahtası vazifesi görmektedir" dedi. Bagdasarov ayrıca, "Suriye'de bir Kürt devletinin hayata geçirilmesi, ülkedeki silahlı Kürt örgütleriyle mücadele halinde olan İran için de endişe verici" dedi.

Bagdasarov'a göre Türkiye sınırının kapatılması, ABD ve Körfez destekli militaların ikmal kanallarının kesilmesi anlamına geliyor ve bu durum başta Halep olmak üzere Suriye'nin genelindeki durumu değiştirecek güce sahip.