Suudi Arabistan ABD’ye tekmeyi vurdu

Kovit-19 salgını, ilk ekonomik saldırısını petrol fiyatlarına yapmıştı. Mart başında, OPEC+ toplantısında Rusya ile Suudi Arabistan petrol kısıntısı sonucunda anlaşamamıştı. Bu anlaşmazlık sonucunda Suud tarafı daha çok petrol üretme kararı almıştı. Sonuçta petrol fiyatı varil başına 60 dolarlardan 30 dolarlara inmişti.

Bu toplantıyı ABD’nin isteği üzerine Suudi Arabistan’ın düzenlediği, Rusya ve Suudi Arabistan’ın bu yüzden kapıştığı o günlerde söyleniyordu.

O günlerde katıldığım toplantı ve söyleşilerde “ASLINDA RUSYA VE ARABİSTAN’IN KAPIŞMADIĞI, KAPIŞIYORMUŞ GİBİ YAPARAK BEL ALTINDAN AMERİKA’YA ÖLDÜRÜCÜ DARBELER VURDUKLARINI” söyledim.

Daha sonra OPEC+ bir toplantı daha yaptı. Bu toplantı sonucunda petrol üretiminin günlük 10 milyon varil kısılması kararı çıktı.

Ama bu kısıntı da ABD’ye yetmiyordu. Çünkü ABD’nin ürettiği kaya petrolünün varil başına üretim maliyeti 50-55 dolar dolaylarında idi. Hâlbuki bu kısıntı sonrasında petrol, varil başına ancak 30 doları görmüş, tekrar aşağıya doğru fiyatlanmıştı.

Petrol konusu ABD’yi iki taraftan vuruyor.

1- Kaya petrolü (Shale oil) 2008 krizinden sonra ABD’nin önemli üretim ve ihraç kalemlerinden biri olmuştu. Ancak petrol fiyatının mutlaka 50 doların üstünde olması gerekiyordu.

2- Esas darbe vuran neden ise; petrol ve petrol ürünleri, dünya ticaretindeki en büyük ticari metalardır. Bu ürünlerin ticareti dolar üzerinden yapılır. Bu malların ticaretinin dolar üzerinden yapılması dolara olan talebi arttırır, bu talep de (Cumhurbaşkanı’nın ifadesi ile) “ABD’nin sahte refahının” artmasına neden olurdu.

Petrol fiyatlarının düşmesi ve talebin azalması, aynı zaman da dolara olan talebin azalmasını da beraberinde getiriyordu.

ABD buna katlanamazdı.

Dün, 5 Nisan sabahı cep telefonuma Ulusal Kanal haber merkezinden bir bildirim düştü.

Başlık şöyleydi; “ABD’li senatörden Suudi Arabistan’a tehdit.”

Haberin devamında ise;

“ABD'li Cumhuriyetçi Senatör Cramer, Suudi yönetiminin ABD'ye petrol savaşı açtığını belirterek, Başkan Trump'tan Suudi Arabistan'da bulunan Amerikan askerini ve Patriot hava savunma sistemlerini çekmesini istedi.”

Ne oluyordu?

Kırk yıllık ABD kölesi, ABD olmasa bir gün dahi iktidarda kalamayacak olan Suud Ailesi'ne neler oluyordu. Velinimeti neden bu kadar köpürüyordu.

Haberin devamı daha heyecanlı; ABD senatosundan 48 Cumhuriyetçi senatör, daha öncede Suudi krallığına bir mektup göndermişti.

Mektupta özetle “Bu durum ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve askeri ilişkileri baltalayacaktır. ABD, Orta Doğu'daki askeri varlığıyla her iki ülkenin ekonomik refahı ve güvenliğini sağlamaktadır. Kongre üyeleri olarak bu ortaklığın zayıflamasını istemiyoruz ancak krallık ortaya çıkan bu enerji krizini tersine çevirmek için gerekli adımları atmazsa, uygun görülen karşılıklı tepkiler konusunda ABD yönetimini teşvik ederiz."

İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana dünya halklarının başına silah dayayarak hâkimiyetini sürdüren, 1971’den bu yana yeşil kâğıtlarını çılgınca basarak sahte refah düzeni kuran ABD’yi artık en yakın köleleri terk ediyor.

ABD’de, Trump taraftarları otomatik silahlarla bazı eyaletlerde meclis basıyorlar.

Bu süreç ABD imparatorluğunun dağılması ile sona erecek