Tahta bavul ve Aydınlık Avrupa eki
TRT Türk yöneticileri geçen hafta düzenledikleri bir toplantıda, davetlileri Sirkeci Garı’nda tahta bavulla karşıladı. Gurbetçilerimizin tedirginliği, çaresizliği ve tüm gaddarlıklara rağmen ayakta kalma çabaları memleket kokusu taşıdıkları o bavullara baktığımızda tekrar gözümüzün önüne geldi.
Yönetmen Tunç Okan, Otobüs filminde köylerinden başka bir yer görmemiş gurbetçilerimizin bir otobüsteki hikayesini, insanı duvardan duvara vurarak anlatmıştı. İzlerken otobüsün içinde sıkışır, içiniz ezilir. Gurbette evleri kundaklanan bir Türk ailesinin pencereden çocuklarını aşağıya bıraktığı o anın haberini yazarken de aynı duyguları hissetmiştik; Uzaktaki insanımızı unutmamak, onlardan gözümüzü ayırmamak, sesi olmak, başarılarını göstermek…
Aydınlık Avrupa eki işte bu yüzden önemli. Tahta bavula baktığımızda zihnimizde yer edinmeye çalışan o gerçekleri önümüze getiriyor.
Her sayısında Avrupa’nın gündemi, gurbetçilerimizin sorunları, ırkçılık, İslam düşmanlığı, liberal tahakküm, Avrupalının yalnızlığı, çürüyen insan, yükselen Asya’nın yarattığı olanaklar, millî kültürümüz ve özlemler…
En önemlisi de ‘medeni dünyada’ insan muamelesi görmeyen ve içinden geçilip gidilen bir hayaletmiş gibi davranılan gurbetçilerimizin başarı hikayeleri.
2 sayfa başladık yetmedi 10 sayfaya çıktık. Bugün birinci yaşımızı kutluyoruz!
İlk sayımızda 5 bin kişiye dokunmuştuk. Son sayımız 120 bin kişiye ulaştı.
İkinci yılımızda ne mi yapacağız? Size bağlı.
Avrupa’da aklı ülkesinde yaşayan, yüreği milletiyle çarpan herkesin Aydınlık Avrupa çalışmasına katılmasını bekliyoruz. Tahta bavulun içine yeni başarılarımızı dolduralım.