Talabani’nin yardımcısı ABD’de ikna edildi
Barzani referandumuna devam edelim.
Artık net görülüyor: İsrail bütün gövdesiyle işin içinde.
Fakat: Asıl destekçi ABD. Washington garanti vermemiş olsaydı...
Bir: Barzaniler maceraya atılmazdı.
İki: Talabaniler, itirazdan “evet”e dönmezdi.
* * *
Biraz açalım.
Barzaniler: Kürdistan Demokrat Partisi (KDP).
Talabaniler: Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB).
Kuzey Irak’ı paylaşmış iki büyük parti.
KDP: ABD cephesinde.
KYB: İran’la yakındı.
* * *
Irak’ın iki Kürt partisinin ortak özelliği:
Bir: Kuvvete duyarlı olmaları.
İki: Olur olmaz maceralara atılmamaları.
Fakat: Yine de “bağımsızlık” yönünde adım attılar.
Demek ki: Kendilerince “sağlam” garantiler aldılar.
* * *
Oysa: Bölgedeki ABD askeri yığınağı yetersiz.
Bölgesel ittifakı aşacak güçte değil.
ABD, 2003’te Irak’ı işgal etti.
Çünkü: Irak lideri içte ve dışta yalnızdı.
* * *
Bugün bölge denklemi temelden farklı.
“İkinci İsrail” projesinin önündeki engeller büyük.
ABD yürümek istiyorsa: Türkiye ve İran kayasını parçalamak zorunda.
Türkiye ve İran’a askeri olarak yönelmek: Topyekün savaşı göze almak demektir.
* * *
İslam alemi savaşı şöyle algılar:
Türkiye: Sünni dünyanın en güçlü devleti.
İran: Şii dünyanın merkezi.
ABD: Müslümanlığa savaş açan Haçlı emperyalizm.
Suudilerden alınacak “şirinlik muskası” Amerika’yı kurtaramaz.
* * *
Asıl önemlisi: Avrasya derinliği.
Sadece Rusya ve Çin değil...
Almanya da ABD’nin yanında mevzilenmez.
Zaten Almanya’ya kendisini ABD’den ayrıştırıyor.
Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in sözlerini hatırlayalım.
Ortadoğu’da “Trump’laşma’ya karşı çıkmıştı. (Bak: http://www.dw.com/tr/almanyadan-katara-destek-trumplaşma-çok-tehlikeli/a-39136790)
Sonuç: Dünya ve bölge dengeleri maceraya izin vermiyor.
Riskler fazla yüksek. Washington’daki en haydut klik için bile.
* * *
Öyleyse: Kürt milliyetçileri nasıl ikna edildi?
Soruyu biraz daha daraltalım.
İran’la ittifak ilişkisindeydiler... Talabani’nin partisi nasıl saf değiştirdi?
* * *
Malum: O günlerde KYB, referanduma gönülsüz.
Tahran’dayken İran tarafı bu bilgiyi bizlerle paylaşmıştı.
İran’ın beklentisi: Talabaniler üzerinden referandumu boşa çıkarmaktı.
* * *
Eldeki bilgiler gösteriyor ki: ABD yeni bir “Washington süreci” başlatmış.
Kamuoyu Afgan asıllı Zalmay Halilzad’ı bilir.
ABD’nin Irak’taki eski Büyükelçisi.
Kuzey Irak’ta katıldığı toplantıları öğrendik.
Referandumun hemen öncesinde. Fotoğrafları yayınlandı.
* * *
Pek üzerinde durulmayan bir bilgi daha.
ABD işgal memuru Zalmay Halilzad operasyonun başına geçiyor.
Erbil’den Amerika’ya bir “ikna” seferi düzenliyor.
Bir Kürt heyetini Washington’a götürüyor.
Heyetteki kilit isim Kosret Resul.
O günlerde Talabani’nin yardımcısı.
Resmi sıfatı: KYB Genel Sekreter Yardımcısı.
(Bir dip not: Sonraki günlerde Talabani öldü. Yerine Resul getirildi.)
* * *
Kosret Resul Washington’dan döndü.
KYB’nin referandum politikası kökten değişti.
Resul’u Kerkük’te “evet” kampanyası yürütürken gördük .
* * *
ABD hamlesinin özeti.
Önce: Barzani üzerinden referandum kararı aldırdı (7.6.2017).
Sonra: KYB ikna edildi.
Ardından: İki rakip parti KDP ve KYB bir araya getirildi.
Ortak referandum kampanyası yürütüldü.
* * *
Eylül 1998’de de böyle olmuştu.
Barzani ve Talabani.
ABD, ikisini Washington’a davet eder.
Önlerine bir gündem koyar: Barışmak. Birleşmek. Devletleşmek. Paylaşmak.
* * *
ABD için öncelik “barışmak”tı.
Çünkü o dönemde durum şöyleydi.
1991: ABD, Kuveyt bahanesiyle Irak’a saldırır.
Çekiç Güç himayesinde Kuzey Irak’ı Bağdat’tan koparır.
Şu ünlü 36. Paralel bölgesini kurar.
Bölge Barzani ve Talabani’ye bırakılır.
* * *
Bölgenin üç ülkesinin tavrına bakalım.
Türkiye: Cumhurbaşkanı Turgut Özal’dır.
ABD saldırısını destekler.
Politikasını şöyle özetler: “Bir koyup üç almak”.
* * *
İran: Saldırıya, işgale seyirci kalır.
Saddam husumeti nedeniyle.
* * *
Suriye: ABD saldırısına hayırhah bakar.
Baas Partisi’nin iki kanadı arasındaki rekabetten dolayı.
Sonuç: ABD’nin Kürt projesinin önü açıktır.
* * *
Fakat: Barzani ve Talabani anlaşamaz.
İktidarı ve parayı paylaşamazlar.
İş silahlı çatışmalara kadar varır.
Kürtler arasında Bağdat’la anlaşma eğilimleri öne çıkar.
* * *
İşte tam bu aşamada ABD devreye girer.
Yukarıda aktardığım “Washington süreci”ni başlatır.
Böylece:
İki Kürt lideri hem Bağdat’tan koparır. Hem de bölge ülkelerinden.
Kürt partileri Washington’un yörüngesindedir artık.
Bölge 2003’teki ABD işgaline böyle gider.
“Washington süreci” amacına ulaşır.
* * *
ABD açısından başarının şifresi şöyledir.
Bir: Bölge ülkeleri dağınıktır.
Hatta bazılarının desteği sağlanmıştır.
(Türkiye Çekiç Güç’e ev sahipliği yaptı. 1991’den 2003’e kadar.)
İki: İki kutuplu dünya yıkılmıştır. ABD tek süper güçtür.
Üç: Milliyetçi Kürt partileri birleştirilmiştir.
* * *
Ya bugün durum nasıldır?
Bir: Tek kutuplu dünya düzeni yıkıldı. Çok kutuplu döneme girdik.
ABD artık politika dayatacak güçte değil.
İki: Batı Asya artık birleşiyor.
Lafta değil. Cephelerde silah arkadaşlığı dönemi başladı.
Üç: Rusya, Çin, Hindistan, Almanya?
Hiçbiri ABD mevzisinde değil.
Devam edeceğim....