Tek çiftten büyüktür

HIRSLA, vatan tutkusuyla dinlenmeden verilen emeğin ödülünü Ampute Futbol Milli Takımımız aldı. Milli Takımımızın tek eksiği olan Dünya Kupası’nı da açık farkla kazandık. Turnuvanın açılış maçında İstiklal Marşı söylenirken bazı futbolcularımızın Amerikan Selamı vermesini eleştirmiştim. Takımımızda sonraki maçlarda bu keyfi duruşu görmedim. Hele finalde İstiklal Marşı söylenirken, 14 futbolcumuz da teknik kadromuz da dimdikti, kararlıydı. Bu kararlı duruşla maçın sonu başından belli oldu. Son yıllarını sabah 06.00’da başlayan antrenmanlarla çalışarak geçiren milliler, kendilerine güveniyordu. Övünmeleri için sadece 50 dakika vardı. Kupanın özeti, Atamızın “Türk, Övün, Çalış, Güven!” sözleriydi sanki…

OSMAN ÇAKMAK VE ÖĞRENCİLERİNİN VERDİĞİ DERS

Şırnak’ta komando olarak görev yaparken mayına basarak sol ayağını kaybeden başantrenörümüz Osman Çakmak, şampiyonluğu aziz şehitlerimize armağan etti, takım her golden sonra asker selamıyla Mehmetçik’i selamladı; şampiyonluk geldiğinde de kupa asker selamı ile karşılandı. Osman Hoca; vatan savunmasında bir ayağını kaybetmişti, kalan canıyla tüm millete örnek oldu. Ay-yıldızı dünyanın en tepesine taşıdı. Final maçından sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da belirttiği gibi Ampute Millilerimizin hırsı, uzuvları tam sporcularımıza örnek olmalı.

Türkiye şampiyon, Angola ikinci, Özbekistan üçüncü, Haiti dördüncü olurken; 24 ülke arasında 23.lük maçını İspanya ile Almanya oynadı. İngiltere 9., ABD 15., Fransa 18. olabildi.  Kapitalizmin renkli dünyası içinde uzvunu kaybedenin başarılı olma şansı demek yoktu. Bu şampiyona; çok daha fakir milletlerin kamucu politikalarla engellisine kapitalistlerden daha fazla sahip çıktığını kanıtladı. Mazlum milletlerin engellisinin, engelleri aşmak için Atlantik Dünyası’ndakilerden daha fazla umuda sahip olduğunu gösterdi. Dünyanın umudunun mazlum ulusların coğrafyasında olduğunu ortaya koydu. Bu dünya, İtalya’yı, Tanzanya’nın 2-0, Fas’ın 3-0, Özbekistan’ın 5-1, Angola’nın 7-0;  İspanya’yı, Özbekistan’ın 3-0, Liberya’nın 2-1, Uruguay’ın 4-2; Almanya’yı, Meksika’nın 5-0, Kolombiya’nın 3-0, Irak’ın 4-0; Fransa’yı Endonezya’nın 2-0, Haiti’nin 6-0, Liberya’nın 4-0, Türkiye’nin 3-0; Haiti’nin ABD’yi 6-2 ve Angola’nın İngiltere’yi 1-0 yenebileceğini gösterdi. İstanbul’da mazlumun zalimi yenebileceği bir dünyanın fedakarlıklarla mümkün olduğunu gördük. Sadece bir bacak ile dünyanın altı üstüne gelebiliyormuş demek…

PARALİMPİK OYUNLARI’NDA YER ALMALI

Bir kaleci 6 oyuncu ile oynanan oyunda rakip kalelere 8 farklı futbolcumuz gol attı. Ömer Güleryüz, 9 gol ile hem gol kralı hem en değerli oyuncu seçildi. Takımımızdaki 14 sporcumuz başarının anca takım olarak geleceğini kanıtladı.

Ampute futbolun Paralimpik Oyunları programında olması gerekir. 24 takımlı bir Dünya Şampiyonası düzenleyebilen bir branşın Paralimpik Oyunları’na alınmamasının tek nedeni Atlantik Dünyası ülkelerinin başarısızlığı ile açıklanabilir. Mültecilere Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nda mücadele etme şansı verenler, kalan tek ayakları ile hayata tutunan bu örnek sporculara Olimpiyat madalyası kazanabilme şansını vermelidir. Paralimpik Oyunları sadece Batı Dünyasının engellilerinin kendini tatmin edeceği değil, dünyanın tüm engellilerinin hayata spor ile bağlanacağı bir organizasyondur.

Ampüte futbolcularımızla gururlanırken ülkemizi iki bacaklarıyla temsil edenler bildiğiniz gibiydi. Sivasspor, Avrupa kupalarında Kosova temsilcisine Sivas’ta kaybetti. Türkiye Ligi’ndeki başarıları yeterli gören Abdullah Avcı Avrupa’daki kötü karnesini daha da kötüleştirmeye devam etti, Trabzonspor Monaco’ya 3-1 kaybetti. 16. dakikada 10 kişi kalan Frençvaros’a 3-2 kaybeden Trabzon’un yenilgiye kırmızı kartı bahane etme hakkı da artık yok. Yıllardır alınan sonuçlar gösterdi ki; UEFA sıralamasında ülke puanımızı arttırmanın yolu Abdullah Avcı’nın çalıştırdığı takımların Türkiye’yi temsil etmemesidir. Öte yandan, Avrupa kupalarında örnek bir takım var. Grubunda sahasında Fransız Nantes’ı 3-0 yendi, deplasmanda Yunan Olympiacos’u da 3-0 yendi. Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde Polonya şampiyonu Lech Poznan’ı 5-1, İsviçre şampiyonu Zurich’i 3-2, Macar şampiyonu Ferençvaros’u 3-1 yenerek eleyen bu takımla gurur duydum. Azerbaycan temsilcisi Karabağ’ı hayranlıkla izliyorum. Başakşehir ve Fenerbahçe de, ülke puanımıza katkı sağlıyorlar. UEFA Gençlik Ligi’nde Galatasaray’ın Romen temsilcisini 4-0 yenerek tur geçmesi basınımızda yer almadı. Gençlerimiz ikinci turda Ukrayna şampiyonu ile karşılaşacak.

A Milli Futbol Takımımızın Euro 2024 elemesindeki grubu da belli oldu. 4. torbadan bu kadar şanslı bir kura çekemezdik. Euro 2024 Almanya’da düzenlenecek, turnuvanın oynanacağı 10 stattan sadece Leipzig’deki stat eski Doğu Almanya sınırlarında. 1990’da Almanya birleşti mi yoksa Batı Almanya Doğu’yu işgal mi etti? Sorunun cevabı Almanya’nın Euro 2024 stat seçimlerinden belli. Sadece bir Doğu Alman şehri bile, Amerikan ve Britanya vahşetini hatırlamaya yetiyor. 23 Mayıs 1945’te Almanya yenilgiyi kabul ederken Leipzig’e biri İngilizlerce diğeri Amerikalılarca yapılan iki bombardımanda binlerce sivil ölüp 140 bin sivil evsiz kalmıştı.

LETONYA YİNE ANAHTAR

Grubumuzdaki her takımı tanıyoruz. Hırvatlara Euro2016’da Fransa’da 1-0 kaybettik. Euro2018 elemelerinde ülkemizde 1-0 yenip deplasmanda 1-1 berabere kaldık. Galler’e Euro2020’de Azerbaycan’da 2-0 kaybettik. Ermenistan’ı 2010 Dünya Kupası elemelerinde iki maçta da 2-0 yendik. Letonya ile hem Euro 2016 hem 2022 Dünya Kupası elemelerinde sahamızda berabere kaldık. Deplasmanda ise bir beraberlik bir galibiyet aldık. Dünya Kupası elemelerinde sahamızda Hollanda’yı yenip Cebelitarık dışında başka hiçbir takımı yenemeyen bir Milli Takımımız var. Almanya’ya giden yol sanıldığı gibi Hırvatistan’dan değil, bizim için yine Letonya’dan geçecek!