Tek kişilik devletler!

Yüzlerce kişinin gittiği bir yemek davetinde biri çıkar ve herkesin duyacağı bir ses tonuyla konuşur:“Ben Galatasaraylıyım. Bütün Fenerbahçeliler düşmanımdır.”Ya kavga çıkar ya da Fenerliler müsaade isteyip gider... ***Aynı kişi devam eder:“Ben Müslüman’ım. İbadetini yapmayanlar Müslüman değildir.” Bu kez de dinlerini, o adam gibi yaşamayanlar terk eder mekanı... ***“Kadınlı erkekli oturmak ve sohbet etmek günahtır.”Kadınlar ve o adam gibi düşünmeyen erkekler gider... ***“Falan partiliyim. Diğer partilere oy veren alçaktır.”Diğer partilere oy verenler uzaklaşır. ***“Türküm... Türk olmayanla yaşayamam!” Türk olmayanlar kalkar. ***“Gencim; yaşlılarla konuşacak bir şeyim yok...”Yaşlılar küser. ***“Sadece esmerler zekidir; bütün sarışınlar aptaldır.”Sarışınlar adamı öldürmemek için kendisini zor tutar. ***“Ne o öyle bir buçuk metre boylu adama adam mı derim ben!”Kısalar sinirlerini kontrol etmeye çalışarak ayrılır... ***Adam çevresine bir bakar; yalnız kalmıştır.Herkes birer-ikişer gitmiştir.Ellerini ovuşturarak masadaki yemeklere saldırır:“Hepsi bana kaldı!” ***Oysa yapılması gereken çok basittir:El ele verip bu “mikser”i daha ağzını ilk açtığında toplumun dışına atmak!Onca insan bunu yapamadığı için, o; hepsini devre dışı bırakmayı başarır... ***Yazdıklarım saçma mı geldi?Bence değil... Çünkü biz bunları son 65 yıldır yaşıyoruz:Çok partili sisteme geçtiğimiz günden bu yana bizi dinimizle böldüler.Mezhebimizle böldüler.Tarikatlarla böldüler.Etnik kökenimizle, oy verdiğimiz partiyle, tuttuğumuz takımla böldüler.Cinsiyetimizle, eğitimimizle böldüler.Böldükçe masadaki bütün yiyecekleri tek başlarına lüplettiler!Semirdiler ama bölmekten asla vazgeçmediler. ***Ülkemizin işgal edilmesi bizi “yapıştırmıştı” oysa...Kürt-Türk, Alevi-Sünni, kadın-erkek, genç-yaşlı omuz omuza vererek kurtarmıştık vatanımızı...O gün bizim tek yumruk olduğumuzu görenler, bu vatana tekrar göz diktiklerinde ilk yapmaları gerekenin bizi “bölmek” olduğunu biliyorlardı.Başardılar... ***Seçimlerden sonraki manzara şu:Bölündük; kalanlar yine birbirimizi kırarak, yine farklılıklarımızı öne çıkararak bölünmeye devam ediyoruz.Birleşip el ele vereceğimize, tek yumruk olacağımıza didişip duruyoruz. ***Tek kişilik devlet yok dostlar; kesin kavgayı... Artık omuz omuza verin ve sadece bizi bölerek yok etmeyi kafaya koyanlara karşı kavga edin!Tıpkı işgal günlerindeki gibi...
156+160!Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sormaya devam ediyoruz... Soru sırası Sultanbeyli’den Ahmet K.’da... Sizin de Gül’e söyleyecekleriniz ya da sorunuz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz...“Sayın Cumhurbaşkanım...Ben Ak Parti’ye oy veren, işinde gücünde bir esnafım. Mustafa Mutlu’nun yazılarını Facebook’taki paylaşımlardan takip ediyorum ve sinir oluyorum. Adam 300’den fazla yazı yazdı ve size Huber’deki masrafları ödeyip ödemediğinizi sordu. Bir de yeni aldığınız evin parasını nereden bulduğunuzu... Suudi Arabistan Kralı’nın hediye ettiği elmasları devlete iade edip etmediğinizi... Bu sorulara cevap vermemenizi anlayamıyorum. Tamam; bu gazeteciyi ben de sevmiyorum ama sorduğu soruları cevaplamakla onu sevmiş olmazsınız ki... Ak Partili olmayan arkadaşların maskarası olduk; hadi artık susturun şu adamı!”
GÜNÜN SORUSUSorum Kral Çıplak’a çıkardığım hemen her konuğa bir kulp takan, yüzde 100 kendileri gibi düşünmeyen konukları yerden yere vuran, bu yüzden de bana hakaret mektupları döşenen bazı Ulusal Kanal izleyicilerine:Siz televizyon yerine ayna mı istiyorsunuz?
Ayşenur Arslan’ın isyanı!Medya Mahallesi’nin sevgili ablası, gazeteci Ayşenur Arslan önceki gece Kral Çıplak’ta, 20’li yaşlarda uğradığı bir tecavüz girişimini gözyaşları içinde ilk kez anlattı.Ankara’da genç bir muhabirken karanlık bir sokakta kendisine saldıran alçağı...O saldırı karşısında çığlık bile atacak halinin kalmayışını!Ve o insanlık dışı saldırıdan tesadüfen açılan bir pencere sayesinde kurtuluşunu...Bunu anlatmasının nedeni, tecavüz mağduru kadınları, saldırganlara karşı koymamakla suçlayanları eleştirmekti. ***Sonra da geçenlerde bir tecavüzcünün cezasını “saygın tutum” nedeniyle önemli oranda indiren hakime haykırdı:“Size hakaret etmek istiyorum!”Sorarım size:Haksız mı?
GÜNÜN İSYANIİsyanım kendime:Offffffffffffffffffffffffffffffffffff!