Teknolojinin olmayana ergisi

Teknoloji kavramını tanımlayan anlatımlar aynı kapıya çıkıyor; başka türlü var olmayacak şeylerin nasıl yapılacağına dair bilgi.

Teknolojinin tanımları ile köken bilimi (etimoloji) çıkarımları birbirlerini tam karşılamamaktadır, çelişkilidir. Şöyle ki, teknoloji kelimesini tek+n+oloji olarak incelersek, -oloji eki, teknolojinin akademik bir alana veya resmi bir bilgi sistemine atıfta bulunması gerektiği öne sürülmektedir.

Jeoloji, onkoloji, arkeoloji vb. gibi belirli bir konunun bilimsel bir sistematik içinde incelenmesi anlaşılmaktadır. Bu anlam eski Yunanca logos kelimesinden türetilmiştir. Logos ise akıl yoluyla kavramayı anlatan bir kelimedir. Ancak günümüzdeki kullanımda teknoloji, fikirlerden çok nesnelere, akademik bir disiplinden ziyade maddi uygulamalara atıfta bulunmaktadır.

Diğer bilgi alanları için kullanılan benzer terimler de çalışma konusuna atıfta bulunabilir, örneğin ekolojinin biyolojik topluluklara atıfta bulunmak için kullanılması gibi. Ancak teknoloji farklıdır. Bir çalışma alanı olarak özgün (orijinal demeyelim artık!) anlamı, en azından İngilizcede, neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır. Bu özgün anlam, başta yüksek teknik eğitim veren okulların isimlerindeki “Teknoloji Enstitüsü”, “Teknoloji Fakültesi” vb. ifadelerinde olmak üzere, orada burada varlığını sürdürmektedir.

Batı dillerindeki -loji ekinden Doğu dillerindeki -at ekine geçiş yapalım. -at eki de tıpı -loji eki gibi sözcüğe bilim alanı anlamı vermektedir. Etnoloji, patoloji, psikoloji sözcükleri ırkiyat, maraziyat, ruhiyat sözcükleriyle karşılık bulmuştur. Teknoloji için -at eki ile türeyen bir sözcük karşılığı var mıdır?

Anakronizm yapmak istemem. Teknolojinin Doğu dillerindeki karşılığı belki de Batı kaynaklarından da eski olacaktır -ki neden olmasın?! İşte size bir araştırma konusu. Bu araştırma dil bilimi, bilim tarihi, mühendislik gibi birçok bilim disiplininin birlikte inceleyeceği bir çalışma olacaktır.

TÜRKÇE KARŞILIĞI VAR; UYGULAMA BİLİMİ

Günlük konuşma dilinde kullandığımız birçok kelimenin Türkçe en az bir karşılığı bulunmaktadır. Her kelimenin Türkçe karşılığını kullanmak için özel bir çaba gösterelim mi yoksa artık o kelimeler de Türkçenin içinde harmanlanıp gidiyor diye göz ardı mı edelim?

Bu tartışma geçmişte de yapıldı ama anlaşılan ikinci söylem yani birçok yabancı kelimenin günlük dilde sıkça kullanımıyla birlikte artık Türkçe anlam kazandığı yerlerine özellikle bir Türkçe karşılığının kullanılmasına gerek olmadığı fikri sanıyorum baskın geldi. Çünkü uygulama bu yönde.

Teknoloji sözcüğü de böyle. TDK bu sözcüğün karşılığını “Uygulama Bilimi” olarak açıklamış ancak ben de bu yazı aşamasında bu karşılığı gördüm. Yabancı bir kavrama karşılık gelen Türkçe sözcük türetirken benim dikkatimi çeken hatta eksiklik olarak değerlendirdiğim durum yabancı kavram tek sözcük ama Türkçe karşılığı en az iki sözcükle anlatılıyor.

Bizde tek sözcükle karşılık verelim istiyorum. Teknoloji sözcüğüne Uygulama Bilimi denilmiş. Son zamanlarda bilim sözcüğünü önündeki sözcükle birleştirip yeni bir sözcük türetme yöntemiyle de karşılaşıyoruz. Uygulama Bilimi biraz daha kulağa hoş gelecek şekilde uygulayımbilim oluyor örneğin.

Her şeyi devletten bekleme diye bir deyim var. Burada da TDK bir sözcük üretecek millet bir anda onu alıp kullanacak pek mümkün değil. TDK tabi ki Türkçe mücadelesinde öncü olacak ancak bizim yazarlarımız, aydınlarımız Türkçenin gelişiminde bir sorumluluk taşımıyor mu? Bence bu görevimizin farkında değiliz.

Bilimin sonu gelmedi ya?! Aksi halde kavramlar Batı’da üretilir; teknoloji, bilim, sanat Batı’da üretilir, oradan bize gelir anlayışına teslim olmakla eşdeğer bir durum vardır. Üretimde montaj sanayimiz gelişti, bu huy diğer alanlara da sirayet etti. Yabancı kavramları da dile “montaj” usulü eklemekle yetiniyorduk.

YÖN VE EYLEM

Bugünlerde öyle gelişmelere tanık oluyoruz ki umutlarımız artıyor. Türk dünyasının ortak alfabede anlaşması devrimci bir atılımın ön hazırlıklarından biridir. Umutlanmakta haklıyız. Türkçemiz edebiyatta, sanatta, bilimde coşkun bir sel gibi akacak.

Kalemleri defterleri hazırlayalım tabi ki ama artık günümüzün iklimine uygun olarak Türkçe Büyük Dil Modelleri ile temelini kurduğumuz Yapay Zekâ sistemlerini hedefliyoruz. Türkçenin geleceğe uzanması için önümüzdeki görev budur.