‘Telaşa gerek yok’ -(TAMAMI)

“Uzman”lar art arda çıkıp, “Patriotlar savunma silahı, telaşa gerek yok” diyorlar. Ama saldırı hazırlığı yapılırken de, saldırıya uğrayanın buna yanıt vereceği baştan hesaba katılıp, buna karşı “savunma önlemi” alınmaz mı? Oyunda bir adımdan ötesini göremeyenleri, bırakın satranç benzeri akıl oyunlarını, kahvede bile herhangi bir oyuna almazlar.

Kim kimi tehdit ediyor?

Suriye mi Türkiye’yi tehdit ediyor, yoksa Suriye’yi tehdit eden, bu ülkeye karşı yürütülen kirli savaşa her türlü desteği sağlayan Erdoğan yönetimi mi? “Gider Şam’da Emevi Camii’nde namazımızı kılarız” demenin anlamı, hangi dile çevirirseniz çevirin, açıktır. ABD ve NATO, tüm kaygısı kendi egemenlik ve toprak bütünlüğünü korumak olan Suriye’ye açık müdahale kararı alsa, zil takıp oynayacak olanlar kim?

İran’ın icabına bakılmazsa, kendisinin doğrudan saldırıya geçeceğini ikide bir yineleyip duran İsrail değil mi? Bir siyaset resmen “İran’a düşmanca tutum almak” diye ifade edilirse, uygulanıp uygulanamayacağından bağımsız olarak, bu, bir saldırı hazırlığının göstergesi sayılmaz mı? ABD, Türkiye’ye Füze Kalkanı’nın ön cephesi olmasını, İran’a karşı bu düşmanlık siyasetinin bir gereği olarak kabul ettirmedi mi?

Irak’ın toprak bütünlüğüne yönelik tehdit, Barzanistan’ın bağımsızlaşmasına destek sağlayan, kırmızı bültenle aranan Tarık Haşimi’yi himayesine alan ve bu ülkede bir Şii-Sünni çatışması çıkarmaya çalışan Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanlığı’ndan gelmiyor mu?

‘NATO toprağı’

Erdoğan, ABD’nin proje eşbaşkanlığından sonra, bir de ülkemizi NATO toprağı ilan etti. NATO toprağının egemenliği ve izleyeceği politikalar da doğal olarak NATO’dan sorulur. NATO toprağına NATO askeri ve silahları yakışır. Bu bağlamda belki bir tek, ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ilk yurtdışı gezisini Türkiye’ye yapacağı şeklindeki haberde bir düzeltme yapmak gerekir. NATO toprağına yapılan ziyaret, John Kerry açısından sonuçta yurtdışı gezisi sayılmayabilir.

NATO ve ABD’nin yeni güvenlik stratejileri, özel kuvvetlerle yürütülecek kirli savaşlara ve ABD dışındaki NATO üyelerinin seferber edilmesine öncelik veriyor. Hillary Clinton’la varılan en son nokta, bu stratejinin uygulanmasını güvence altına almak için, ordu ve istihbarat dahil her alanda ve her kademede ortak komitelerin oluşturulması idi. İki ülkenin özel kuvvetlerinin bu çerçevede yakınlaştırılması için adımlar atıldığına ilişkin haberler gazetelerde yer aldı. Şimdi kalınan noktadan devam etmek için, John Kerry’nin dosyasında Suriye, Irak ve İmralı Süreci varmış.

‘NATO toprağı olmayacağız’

“Patriotlar savunma silahı, telaşa gerek yok” diyen uzmanların haklı oldukları bir nokta var. Telaşa gerek yok. Milletimiz, ülkemizin NATO toprağı olmasına da, ABD ve NATO adına kardeş ülke ve milletlerin üstüne sürülmesine de izin vermeyecektir.