Terim tipi 'Başkanlık Sistemi' - 2
A Milli Takım’ın yanı sıra, U-21’den U-14’e 8 tane Genç Milli Takım, Plaj Futbolu, Salon Futbolu, Kadın Futbolunun milli takımları, ligleri, altyapıları, tüm faaliyetleri, Eğitim Müdürlüğü, Çocuk ve Okul Futbolu Müdürlüğü, Elit Futbolcu Gelişim Müdürlüğü, Gelişim Ligleri Müdürlüğü, Bölgeler Koordinatörlüğü, Kulüp Gelişim Müdürlüğü, İletişim ve Materyal Müdürlüğü ve bunlara bağlı Halı Saha Ligleri, Futbol Köyleri gibi onlarca alt birim… Ha, bir de bağımsız departman olarak 'Arda Turan'; en çok meşgul eden o çünkü (!)
Hepsinin yönetmeni 63 yaşındaki Fatih Bey, iyi mi? Türkiye Futbol Süper Direktörü!.. Ellerini ensesinde kenetleyip gözlerini ufka dikerek, Riva’daki çay ocaklarıyla araç tamir-bakım ve kargo-posta işlerinin de kendisine bağlandığını hayal etmiş midir acaba?
Oysa devasa meseleleri var futbolun. Mesela yabancı oyuncularla, öz kaynak/altyapı düzeninin optimizasyonu; antrenörlere istihdam yaratma; üniversitelerle(BESYO’larla) bilimsel araştırmalarda işlevsel-verimli işbirliği geliştirme; Milli Eğitim’le yaygın, sistematik ve kalıcı projeler; futbolcuların ve sektördeki diğer çalışanların mesleki hakları ve sendikalaşması; zor durumdaki emekli futbol insanlarına yaşam destek girişimleri; kulüpler yasası; kulüplerin reorganizasyonu; alt liglerin rehabilitasyonu; pasolig ucubesini defedip, seyirciyi tribünlere döndürmek vs.
28 trilyon eski lira!..
Bu işler 'Türkiye Futbol Direktörü'nün yolunu gözlerken, o sadece A Milli Takım’da gösterdiği performansla sorgulanmakta… 3’lü defans-4’lü defans sorunsalında veya gurbet ellerde santrforsuz oynanır mı sarmalında kaybolacaksa, bu cafcaflı kartvizite gerek var mı, 'Milli Takım Teknik Direktörü' desek yetmez mi? Yetmez!
Çünkü o zaman, Haziran 2015-Haziran 2016 arasındaki 1 yılda A Milli Takım sürekli personel gideri olarak ödenen(prim hariç) 27 milyon 968 bin lira (eski parayla 28 trilyon lira) göze batar! Hatta göz çıkarır! Algı yönetimi şunu emrediyor: Unvanı ve unvan sahibinin burnunu büyüterek, onu erişilmez ve eşsiz kılarak, fahiş kazancını görece olarak küçültüp, normalmiş gibi algılatmak…
Ama şu gerçek değişmiyor tabii: Bizim direktör, kazanç sıralamasında Avrupa Şampiyonu! Üstünden geçelim: Türkiye Futbol Federasyonu’nun toplam yıllık giderinin %8’i, A Milli Takım’ın sürekli personel gideri! 28 trilyonda aslan payı kimin dersiniz? Masörün olabilir mi? Belki de malzemecinindir?..
Burhan Kuzu’nun dikkatine…
Bu para, Terim’in yaptığı 'teknik direktörlük' için biraz fazla gibi duruyor. 'Fakat başka işler de yapıyor, memleket futbolunu adam etmeye çalışıyor' diyenler olabilir. Haklıdırlar. Mesela… Geçen sezon Kadınlar 1., 2., ve 3. Ligleri’nde toplam 104 takım mücadele etti. Genç Kızlar Türkiye Şampiyonası'na 105, Yıldız Kızlar Türkiye Şampiyonası'na 87 takım katıldı. Aynı dönemde, Kadın A Milli Takımımız oynadığı 8 maçta 1 galibiyet, 1 beraberlik, 6 yenilgi alırken, 2 gol atıp, 22 gol yedi.
Okuması şu: Kadın futboluna ülke genelinde büyük hatta-bana göre- şaşırtıcı bir ilgi olduğu ortada. Oysa Milli Takım düzeyinde, bu ilgiye paralel bir başarıdan söz edemiyoruz. Bu denklemden bir sorumlu çıkaracak olsak, bu, potansiyeli değerlendiremeyen federasyon yetkilileri olabilir mi? Örneğin, Kadın Futbolunu da kimselere bırakmayan Türkiye Futbol Direktörü'nün payı olabilir mi bu tabloda?
Bence Erdoğan’a en uygun olan, Terim tipi Başkanlık Sistemi… Burhan Kuzu, bunu da bir incelese keşke…