Terör savaşlarına farklı cevap verilir
Dünya'da savaşlar tarihine baktığımızda; önce klanların kavgalarını, daha sonra düzenli orduların savaşlarını görüyoruz.
1.Dünya Savaşından sonra, özellikle 2.Dünya Savaşı'nda ortaya çıkan orduların ve milletlerin, yani sivil güçlerin de katıldığı Topyekün Savaşlar dönemi başladı.
2.Dünya Savaşı sonrasında Soğuk Savaşlar dönemi,
SSCB nin dağılmasından sonra da bölgesel çatışmalar dönemi,
2000 li yılların başından itibaren de iç ayaklanmalar ve terör savaşları dönemi başladı.
Bugün ülkemiz bu yeni savaş yöntemi ile karşı karşıyadır.
SEVR hayalcileri öncelikli olarak PKK ile güneyimizi bizden koparmayı denediler. Bunu başarsalardı ardından malum SEVR haritası ile Ermenistan, Pontus vs. sıraya girecekti.
Bugün ABD'nin artık desteğini saklayamadığı PKK/YPG/PYD'ye ilaveten, iktidarın geçmişteki yanlış Suriye politikası sonucu IŞİD(DEAŞ)'de başımıza bela edildi.
Dikkatinizi çekiyorum, bela oldu demiyorum. ABD ve suç ortağı emperyalist SEVR hayalcileri tarafından başımıza bela edildi.
Türkiye çok ağır bir terör savaşı içindedir.
Bu terör saldırıları bir yandan iktidarı zayıflatmak, öte yandan da halkı bezdirip korkutup sindirerek öncelikle PKK ile masaya oturtacak bir yönetimi iş başına getirmeye zorlamaktır.
Yukarıda özetlediğim savaş türlerine bakıldığında her birine karşı tarafın saldırı yöntemiyle karşılık verildiği görülür. Orduya karşı orduyla, topyekün saldırıya topyekün saldırıyla, soğuk savaşa karşı soğuk savaşla.
Peki terör ve iç çatışma çıkarmak isteyen düşmana karşı da terör ve iç çatışma mı olmalı?
Elbette hayır.
Teröre ve iç çatışma çıkarmak isteyenlere karşı verilecek mücale, yani karşı savaş milli birlikteliktir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Milli Seferberlik ilan ediyorum diyerek aslında karşı savaşın nasıl olması gerektiğini işaret etmiş oldu.
Ancak icraata geçmedikleri gibi karşı tarafa koz verecek şekilde milli birlik ve beraberliği ortadan bölecek yeni cumhurbaşkanlığı sistemine soyunmuşlardır.
Bombalar patlıyor, suikastlar son hız gidiyor. Milli birlikteliğe , milli seferberliğe yönelik tek bir adım atılmıyor
Derhal ve derhal milli seferberlik ve milli birliğe yönelik tedbirler alınmalıdır.
Öncelikle milleti bölecek yeni anayasa değişikliği derhal geri çekilmeli.
Atatürk ve laiklik karşıtı tavır ve eylemlere karşı mevcut hükumet yetersiz kalmaktadır.
Toplumun geniş tabanını kapsayatak milli birlik ve beraberliğin gücün ortaya koyan AKP CHP MHP ve Vatan Partisi'nin içinde olacağı bir hükumet ivedilikle kurulmalıdır.
Terör ve iç çatışma çıkarma savaşına karşı verilecek savaş ancak böyle başarılı olabilir.