Terörle mücadelenin ekonomi programı

FETÖ ve PKK’ya karşı mücadeleyi sadece güvenlik boyutuyla ele alıp sürecin ekonomi programını belirlemezsek nihai başarı için ilerleyemeyiz. Sağ ayağımızı öne attıktan sonra şimdi sol ayağımızı çekme zamanı.

Vatanseverler, 1. Dünya Savaşı öncesinde Sanayi Dergisi, İktisadiyat Mecmuası gibi yayınlarda ekonomik durumu tartışıp milletin bütün kesimleriyle birlikte çözüm geliştirmişti. Cumhuriyet ekonomisi -savaştan çıkmasına rağmen- bu sayede hızla güçlendi.

Bugün ekonomideki durum vatan savaşı sürecinin seyrini etkileyecek boyuttadır.

Üreticiler yararına devletin ekonomi üzerindeki etkisinin artırılmasına yönelik siyasetler kapalı kapılar ardında, birkaç sektörün önde gelen ismiyle belirlenemez.

Somut adımlara bugün sadece Aydınlık ve Ulusal Kanal’ın yoğunlaştığını görüyoruz. İl il düzenlediğimiz Ekonomi Kurultaylarıyla sanayici, esnaf, işçi ve çiftçiyi bir araya getirip çözüm programını olgunlaştırıyoruz.

Doğu Akdeniz’deki tatbikatlar ve Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin çok sayıda üs kurması sıcak çatışma ihtimalini güçlendirmektedir. Üzerimize doğrultulan dolar silahını da düşünürsek köklü kamucu kararların hızla alınması zorunlu görünüyor.

CIA’nın eski başkanı D. Petraeus “Türklerle çatışma riski” sorulduğunda “Disiplinli bir ordu ve hızla birleşen bir millet karşısında kalırız” demişti. Zor dönemlerde ülkenin çıkarlarını esas alanlar arasında siyasal gerilimler azalır, ortak program öne çıkar. Şimdi ekonomide de emperyalist prangayı kırıp borç batağından çıkmak için ortak programı belirleme zamanı.