Ticaret Bakan Yardımcımız Gürcan: Çin’le yakın ilişki odak noktamız

Ticaret Bakan Yardımcımız Sayın Mahmut Gürcan, 20 Şubat’ta 6000 km yol kat ederek, üstelik de Kazakistan üzerinden aktarma yaparak Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme Merkezi’nin açılışını yapmak için Urumçi’ye, geldi. Sayın Gürcan, 21 Şubat’ta açılışta ilk konuşmayı yaptı. Aynı gün öğleden sonra da Sinciang Uygur Özerk Bölgesi ÇKP Sekreteri Ma Xingrui ve Uygur Özerk Bölgesi Başkanı Erkin Tuniyaz ve diğer üst düzey yetkililerle görüştü. Bu görüşmede Sayın Bakan Yardımcımızın, Türkiye’nin Uygur Özerk Bölgesi’ne ihracatını artırılması talebi, anında yanıt buldu ve ÇKP Bölge Sekreteri “Türkiye’den ithalatımızı 2 milyar dolara çıkaralım” önerisini yaptı. Bakan Yardımcımız Sayın Mahmut Gürcan’ın Çin ile ilişkileri derinlemesine değerlendirdiği konuşmasını bilginize sunuyoruz. Sayın Gürcan’a izni için teşekkür ederiz. Arabaşlıklar tarafımızdan konuldu.

Öncelikle, Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme Merkezi’nin açılışına nazik davetiniz için teşekkür ederim. Bu Merkez’in kuruluşunun Çin ile ekonomik ve ticari bağlarımızın güçlendirilmesine önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.

Ticaret Bakan Yardımcımız Gürcan: Çin’le yakın ilişki odak noktamız - Resim : 1

DENGELİ TİCARET KAZAN-KAZAN İŞBİRLİĞİ

Uluslarımız arasındaki temasların yüzyıllara dayandığını biliyoruz, ancak modern tarihimizde Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında kurulan resmi ilişkilerin 55. yıldönümüne yaklaşıyoruz. 2010 yılında "Stratejik İş Birliği" düzeyine çıkarılan ilişkiler; finans, ticaret, lojistik, ulaştırma, sivil havacılık, turizm, enerji, uzay ve bilgi ve iletişim teknolojileri gibi birçok alanda son yıllarda gözle görülür şekilde çeşitlenerek gelişmektedir. Çin Halk Cumhuriyeti ile 10 yıl önce yaklaşık 29 milyar dolar seviyesinde olan ticaret hacmimiz, 2024 yılında 48,2 milyar dolara ulaşmıştır. 2025 yılının Ocak ayında ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine göre %14 azalarak 254 milyon dolar olarak kaydedilirken, ithalatımız %40,9 artarak 4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Çin böylece 2024 yılında ithalat partnerlerimiz arasında da birinci sıraya yükselirken, ülkemizin dış ticaret açığı verdiği ülkeler arasında da birinci sırada yer almıştır. Bizler, bu açığın karşılıklı çaba ile dengelenebileceğine ve kazan-kazan ilişkisi çerçevesinde sürdürülebilir bir ticaret ilişkisine ulaşabileceğimize inanıyoruz.

ÇİN’İN BÜYÜK POTANSİYELİNİ DEĞERLENDİRECEĞİZ

Çin, 1,4 milyarı aşkın nüfusa ve gelir düzeyi giderek artan dinamik bir orta sınıfa sahiptir. Bu potansiyel, ülkemiz firmaları için de büyük işbirliği fırsatları barındırmaktadır. Gerek bu dengesizliği yumuşatarak ticaret ilişkimizi sürdürülebilir bir yapıya ulaştırmak, gerekse mevcut potansiyelden faydalanarak ticari ve ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek adına ülkemizce birçok adımlar atılmaktadır.

Bu noktada, Bakanlığımız Uzak Ülkeler Stratejisine ve İhracatta Hedef Ülkeler listesinde dâhil edilen Çin ile mevcut yüksek dış ticaret açığımızı dengelemek; ihracatımızda katma değeri artırmak; Türkiye’ye yüksek teknoloji ürünlerinde yatırım çekmek; Çin’in sağladığı ucuz ve kaliteli girdilerden ekonomik menfaatlerimiz doğrultusunda faydalanmak; yeşil dönüşüm, akıllı şehirler, bilgi ve iletişim teknolojileri gibi geleceğe yönelik alanlarda işbirliğini geliştirmek; turizm, lojistik, eğitim ve yaratıcı sektörler gibi alanlarda hizmet ihracatını artırmak; müteahhitlik ve teknik müşavirlik alanlarında, özellikle Kuşak Yol Girişimi kapsamında veya bağımsız olarak, üçüncü ülkelerdeki potansiyel iş fırsatlarına yönelik işbirliğini geliştirmek; iki ülke iş çevreleri arasındaki bağları kuvvetlendirmek ve finans alanında işbirliğini artırmak Bakanlığımız çalışmalarının odak noktaları arasındadır.

ÇİN’DEN DAHA ÇOK YATIRIM BEKLİYORUZ

İkili ekonomik ilişkilerin bir diğer önemli boyutu olan karşılıklı yatırımlarımız da ülkelerimiz arasındaki bağların güçlenmesine önemli katkılar sağlamakta olduğunu görüyoruz. 2023 yılında, Türkiye’den Çin’e206 milyon dolar değerinde doğrudan yatırım yapılırken Çin’den Türkiye’ye yapılan doğrudan yatırımlar 1,117 milyar dolar olarak kaydedilmiştir. Bugün Türkiye’de faaliyet gösteren 1.312 adet Çin sermayeli şirket bulunmaktadır. Çinli şirketlerin Türkiye’ye yapacağı yatırımların, yalnızca ticari ilişkilerimizi güçlendirmekle kalmayacağına, aynı zamanda ülkelerimiz arasındaki ticaret açığını kapatmaya katkı sağlayarak sürdürülebilir ve karşılıklı faydaya dayalı bir ekonomik ilişkiyi teşvik edeceğine yürekten inanıyorum.

TÜRKİYE’NİN BÜYÜK POTANSİYELİNİ DEĞERLENDİRELİM

Türkiye, dinamik ve yetenekli genç nüfusu ile yıllar boyunca biriktirdiği kapsamlı bilgi birikimi sayesinde güçlü üretim kabiliyetlerine sahiptir. Coğrafi konumumuz ise bizi gerçekten eşsiz bir noktaya taşımaktadır. Avrupa, Rusya, Afrika, Orta Doğu, Körfez ülkeleri ve Orta Asya'ya olan yakınlığımız sayesinde Türkiye, bu bölgeleri birbirine bağlayan stratejik bir bağlantı noktası olarak hizmet vermektedir.Buna ek olarak, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşması, ülkemizde üretilen sanayi ürünlerinin AB’ye vergisiz, teknik engellere takılmadan ve menşe kuralları kısıtlamalarına maruz kalmadan ihraç edilmesini sağlamaktadır. Türkiye’nin bu eşsiz statüye sahip tek ülke olması, uluslararası yatırımcılar için büyük bir avantaj sunmaktadır.Hep birlikte, bu fırsatları değerlendirmek ve yeni projeler geliştirmek için daha fazla adım atacağımıza olan inancımızı yinelemek isterim.

ÇİN-TÜRKİYE TİCARET MERKEZİ’NİN ÖNEMİ

İş insanlarımızın farklı ülkelerde kurumsal bir yapı ile temsil ediliyor olması, Türk iş dünyasının güçlü ve birlikte duruşu için büyük önem teşkil etmektedir. Bu çerçevede, Çin-Türkiye Ticaret Merkezi’nin açılışının da her iki ülkenin iş insanları için büyük fırsatlar sunacağına eminim. Sizleri; yenilenebilir enerji teknolojilerinden 5G’ye, e-ticaretten yarı iletkenlere, yapay zekadan dijital çözümlere, tarım ürünleri ve gıda sektöründen ileri teknoloji alanlarına kadar geniş bir yelpazede işbirliği kurulabilecek sektörleri keşfetmeye davet ediyorum.

Bugün burada kurulan iş birliği köprülerinin, sadece Türkiye ve Çin için değil, aynı zamanda bölgemizin refahına katkı sağlayacak daha büyük projelere zemin hazırlamasını temenni ediyorum. Sözlerime son verirken, bu değerli organizasyonu mümkün kılan Türk ve Çinli tüm kişi ve kurumlara teşekkür ediyorum.

Ticaret Bakan Yardımcısı Sayın Mahmut Gürcan’ın özgeçmişi: 1966 yılında İstanbul’da doğdu. 1988 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi İktisat Bölümü’nü bitirdi. 1989-1990 yılları arasında İngiltere’de “Anglo School of English” okulunda dil eğitimi aldı.1988 yılında aile şirketinde gözlük üretim faaliyeti ile iş hayatına girdi ve ürünlerin ihracatını geliştirdi. Siyaset hayatına 1992’de Refah Partisi Bakırköy İlçesi Yeşilköy Mahalle Başkanlığı ile başlayan Gürcan, AK Parti Bakırköy İlçe Kurucu Üyeliği, 3 dönem AK Parti Bakırköy İlçe Başkanlığı, AK Parti MKYK Üyeliği, AK Parti Genel Merkez Doğu Anadolu Bölge Koordinatörlüğü gibi görevler yürütmüştür. Ayrıca İstanbul Ticaret Odası Üyeliği, İstanbul Sanayi Odası Üyeliği, MÜSİAD Üyeliği, İlim Yayma Cemiyeti Üyeliği, Ensar Vakfı Üyeliği bulunmaktadır.

16 Aralık 2021 tarihinde Hazine ve Maliye Bakan Yardımcılığı görevine atanmış olup 22 Haziran 2023 tarihine kadar Hazine ve Maliye Bakan Yardımcılığı görevini yürütmüştür. Bu tarihten itibaren Ticaret Bakan Yardımcılığı görevini yürütmektedir. Evli ve 3 çocuk babası olan Mahmut GÜRCAN, iyi düzeyde İngilizce bilmektedir.