Tırnak İçinde “Akiller” -(TAMAMI)

Kimi star oldu kimi süper star, kimi diva, kimi sultan, padişah oldu kimi de, imparator olanlar da var, epeycesi de “akil” insanmış meğer... Yahu biz sade vatandaşlar ne kadar azaldık, azınlıkta kaldık!

***

Öyle anlaşılıyor ki, bu “akil insanlar” iki ay barışı savunacaklar, ömür boyu da kendilerini savunacaklar. İşleri çok zor!

Sorun daha başta, seçilen sözcükte, bu akıllılar önce kendilerine yakıştırılan sıfatı irdelemeliydiler. Atamayla “akil” insan nasıl olunur? Daha adları geçince bütün yüzlerde alaycı bir gülümseme... Tepeden inme “akil” olunursa, işte böyle olunur, tırnak içinde olunur, onlardan söz ederken hep tırnak içine alırım ben. Çünkü onları seçen birinin yakıştırdığı bir sıfat, bana ait değil, bize ait de değil, kime ait olduğu belli; şapkasız yazılmalı, ayrıca tırnak içine alınmalı. Onlardan söz ederken tırnak içine alın ki, kendilerini yaratana, bu buluşun sahibine haksızlık etmeyelim.

Bu “akil”lerden biriyle Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde birlikte çalıştık, yakından tanıma şansım oldu. Uzun boylu, enine boyuna, yakışıklı bir adam... Maşallah hâlâ da sırım gibi. Benim Türkiye radyolarında yayınlanan bir oyunumu dinlemiş, bir gün sordu bana:

“Kaç lira veriyorlar bu oyunlarına?”

“Şu kadar para veriyorlar,” dedim.

“İyi para yaa,” dedi. Biraz düşündü. “Bak ne yapalım seninle biz?” dedi.

“Ne yapalım?

“Ben sana anılarımı anlatayım, sen bunları radyo oyunu olarak yaz, parasını ortak olalım.”

Yüzüne baktım, bir daha baktım, bir daha... Adam ciddi. Kırk yıllık yazarım, ilk kez böyle bir teklifle karşılaşıyorum. Düşündüm, ne var bunun hayatında bana para kazandıracak? O günlerde bol bol evleniyor, evlendikleri arasında öğrencisi gencecik kızlar da var. Biz bunları dinleyip radyo oyunu yapacağız, parasını da bölüşeceğiz. Değerli okurlar, sakın bunun bir espri olduğunu düşünmeyin, bana şaka yaptığını filan sanmayın. Her şey gözümden kaçabilir ama, şakayla ciddi olanı ayırma yeteneğimden hiç kuşku duymadım. Sonra zaten kendisini daha iyi tanıdık, paraya düşkünlüğünü dile getiren yazılar da okuduk. Para almadan hiçbir işe bulaşmaz.

Acaba bu tırnak içinde “akiller”in hepsi böyle mi, hepsinin de böyle tuhaf para hesapları var mıdır?