Toksik aile ilişkileri
Geçen hafta huzurlu, mutlu ve şımarık davranmayan bir çocuk yetiştirmek için ideal olanı yazmıştım ama ideali yakalamak hayli zor. Bir çocuğun kişiliğinin gelişiminde en önemli yıl yaşamının ilk yılı, yani ilk on iki ay. Mümkünse o ilk on iki ay bebeğe anne ve babasının bakması, bebeğin anne ve babasıyla sıkı bir bağ kurması. Bu bağ onun yaşamı boyu kendine ve çevresine güvenle, yaşama olumlu yaklaşmasına, yapıcı ilişkilere yol açıyor. Bebekken sevgi ve ilgi gören birey kendi de yaşamı boyu sevgi dolu, kendisiyle barışık, yapıcı ilişkiler içinde oluyor.
İşte o ilk yıl, annesi iş yaşamına ara verebilirse bu ideal. Çok tempolu bir işte çalışmazsa, ara veremiyorsa yarı zamanlı çalışabilirse, bakıcı yerine çalıştığı anlarda bebeği babasına, bir aile bireyine emanet edebilirse, ikinci ideal de bu. Çocuğun gelişiminde ikinci önemli devre üç yaşına gelene kadar. Yine ideali anne veya babanın bu ilk üç yıl çocuğa doğrudan kendilerinin bakabilmesi, bu olmuyorsa yarı zamanlı çalışma ve aile büyüklerinden destek, bakıcı en son istenilen durum çünkü bu iş para karşılığı yapılacak bir iş değil.
TOKSİK AİLELER
Üç yıldan sonra çocuk kendini kurtarıyor. Konuştuğu için artık bakıcı/kreş ortamında ihmal veya istismar varsa çocuk bunu anlatabiliyor. Ana okul devresi başlıyor, okulda etkinlikler, eğitim, öğretim ile çocuk rengarenk bir ortama giriyor. Yani kısacası çocuğumuzu büyütmek için yapmamız gereken özveri üç yıl ve aslında bu çok keyifli bir üç yıl. Yük değil, tadını çıkarmak gerek…
Peki, gerçek yaşam bu ideallerle mi dolu? Hepimiz bu ideal ortamlarda mı büyüdük, yoksa ihmal, istismar, çeşitli sorunları mı göğüsledik? Birkaç gün önce okuduğum bir yazı toksik yani zehirli anne/babaları, kardeşleri ile ilişkiyi toptan kesmek üzerineydi. Eğer anne/baba, kardeşlerinizle her bir araya gelmeniz izleyen günlerde tüm huzurunuzu kaçıran düşüncesiz, manipülatif, saldırgan olaylarla doluysa ne yapacaksınız?
ÇOCUKLARINI AYIRT EDEN ANNELER
Yaşlı anne/babayla görüşmemek toplumda vefasız evlat olarak etiketlenmek baskısıyla geliyor. Toplum baskısına boyun eğdiğinizde sizi sürekli inciten ve sonra da “sen çok hassasın, alıngansın” diyerek bir de üstüne keyfiniz kaçtı diye sizi suçlu çıkaran aile büyüklerinizi nasıl arayacaksınız? İşte, okuduğum yazı bu sorulara yanıt arıyordu. Kolay bir yanıtı da yok. Ya eziyeti çekeceksiniz ya da toplum baskısını görmezden geleceksiniz.
Genelde toksik aile ilişkilerinin nedeni aile içi ihmal, istismar, anne babanın çocuklarını ayırt etmesi, birini çok şımartıp diğerini ezmesi, ihmal etmesi, hatta diğer çocuğa ezdirmesi. Bazen bu annenin oğlunu kızına göre şımartması oluyor, bazen de annenin ilk çocuğunu şımartıp, egosunu şişirip ikinciyi ihmal etmesi ve büyük çocuğun küçüğe zorbalık yapması, annenin bunu görüp izin vermesi gibi toksik tutumlarla ortaya çıkıyor. Kısacası toksik ortam annenin yarattığı dengesiz ilişkiler yumağından kaynaklanıyor.
ÇOCUKLARIN DUYGUSAL İSTİSMARI
Genelde babalar bu tutumda olmuyor, onlarla toksik bir durum varsa bu eşi ve çocukları ihmal, gözünün dışarıda ve eğlencede olması olarak ortaya çıkıyor. Babadan gelen dengesiz ilişkiler yumağı çoğunlukla bu tutumdan kaynaklanıyor. Anne eşi tarafından ihmal ediliyorsa bir şekilde çocuklarını manipülatif bir şekilde kullanıp, onların duygularını istismar ederek kendini böyle tatmin ediyor.
Ailelerin %80-%90’ı dengesiz ilişkiler, toksik tutumlar içinde oluyor. Önümüzdeki hafta bazı toksik tutumları, duygusal istismarı örneklerle açacağım. Ben bir iki haftadır ideal olan çocuk yetiştirme şeklini anlatıyorum ancak ideal ortamda büyüyen çocuk sayısı çok az. Bizim hedefimiz çocuğumuzu iyi büyütmek olmalı, geçmişe, kendi sıkıntılarımıza odaklanmak değil, geleceğe bakıp, çocuğumuz için en doğru olanı yapmak olmalı….