“TR705” için talimat mı aldınız?-(TAMAMI)
Sütunumuzun bu haftaki ilk misafiri Engin Demirkollu. Edindiği ilginç bilgilerle kendi ve arkadaşları adına YCHP Genel Başkanı’na sitem dolu sorular sormakta. Mektuba imza atanların hepsi CHP’li ve Kemalist. Buyrun okuyun Kılıçdaroğlu. Buyrun çakma değil, gerçek üyelerinizin sesine kulak verin:
“CHP’nin 18 Ekim 2010 tarihli Merkez Yürütme Kurulu Toplantısı’nda Şahin Mengü Kılıçdaroğlu’na, olacakları önceden haber verdi.
Herkesin içinde 16-17 Ekim 2010 tarihinde İstanbul’da yapılan CHP’nin “Arama Toplantısı”nı eleştirdi. MYK üyelerinden bile gizlenen bu toplantıya, “TR 705”in neden davet edildiğini sordu:
- Sayın Genel Başkanım, bu şahsı tanıyor musunuz?
Kılıçdaroğlu, tek kelimeyle cevap verdi: - Hukukçu.
Şahin Mengü “Bu kişiye dikkat edin” dedi:
- ABD’nin adamıdır, baro başkanlığı sırasında birkaç defa ABD’ye götürülmüştür.
Mengü, “ABD’liler, bir insanı bir defa denerler, işlerine yaramayacağını anladıkları zaman bir daha çağırmazlar” sözleriyle devam etti:
- Başkan Clinton’ın Türkiye ziyaretinde siyasetçiler dışında görüştüğü birkaç “ÖZEL” kişiden biridir. Ayrıca, bölgede Barzani’nin Türkiye’deki temsilcisi olduğuna dair iddialar da vardır. Kılıçdaroğlu sadece dinledi, yorumda bulunmadı ve genellikle yaptığı gibi tepki vermedi. Üstüne üstlük, Şahin Mengü’nün bütün uyarılarını kulak arkası etti. O tarihte CHP ile herhangi bir ilişkisi bulunmayan “TR705” kod adlı Sezgin Tanrıkulu’nu partiye aldı. Parti Meclisi’ne soktu, genel başkan yardımcısı yaptı.
O zaman sormadıysanız, şimdi sorun o halde Genel Başkana ‘NİYE’ diye?
Çekiniyorsanız biz soralım o zaman.
Sayın Genel Başkan, bile, bile ve uyarıldığınız halde, “TR705 “ kod adlı Sezgin Tanrıkulu’nu niye CHP’nin içine aldınız ve genel başkan yardımcısı yaptınız ?
Yoksa siz de birilerinden bu konuda talimat mı aldınız? KİMDEN ?
Ve sorgusuz, sualsiz bu talimatı yerine getirdiniz,
NEDEN ?
(Engin Demirkollu ve CHP’li arkadaşları)
Elbistan Cezaevi’nden Aydınlık’a
Elbistan Cezaevi kütüphanesini yenilemek amacıyla Türkiye genelinde, “KitapBağış Kampanyası” projesi başlatıyoruz. Proje kapsamında; roman, siyasi tarih, psikoloji, sosyoloji, kişisel gelişim, edebiyat kitapları, dergi, desteğinize ihtiyaç duymaktayız. Ayrıca sinema gösterimi yapıyorum ve sinema ve belgesel film konusunda da destek bekliyoruz. Aydınlık Türkiye için ‘üretmek’ zorundayız. Taylan Kaya Elbistan Cezaevi / SosyalHizmet Uzmanı Tel: (0535) 939 45 85 - (0344) 415 20 45
Nazım Hikmet’ten mektup
Uzaklardan bir mektup ulaştı elime. Sanki bugünler için yazılmış. Okurken tüylerim diken, diken oldu. Düşündüm ki: Cumhuriyet ve bağımsızlığımız ellerimizin arasından kayarken bundan daha acı ama o kadar heyecan verici bir çağrı olamaz. Yaşayanlar değil, her günün şehitlerini yardıma çağırmak ve onları yattıkları yerden ayağa kaldırmak birilerine örnek olmalı. Ölümsüz şairimiz mezarından önce kalkmış ki, şehitlerine sesleniyor:
“Şehitler, Kuvay-i Milliye şehitleri,
Mezardan çıkmanın vaktidir!
Şehitler, Kuvay-i Milliye şehitleri,
Sakarya’da, İnönü’de, Afyon’dakiler
Dumlupınar’dakiler de elbet
Ve de Aydın’da, Antep’te vurulup düşenler,
Siz toprak altında ulu köklerimizsiniz,
Yatarsınız al kanlar içinde.
Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri,
Siz toprak altında derin uykudayken
Düşman çağırdılar, satıldık, uyanın!
Biz toprak üstünde derin uykulardayız,
Kalkıp uyandırın bizi!
Uyandırın bizi!
Şehitler, Kuvay-i Milliye şehitleri,
Mezardan çıkmanın vaktidir!
Nazım Hikmet Ran” ( 1902 - ? )