Trump için sonun başlangıcı
Amerikan Derin Devleti “Establishment” yani Müesses Nizam Hillary’yi istiyordu.
Trump’ın seçilmesi büyük şok oldu.
Ama yenilgiyi kabul etmedi.
Rusya’yı bahane ettiler ve görevden alma sürecine giden yolun taşlarını ince ince döşediler.
Trump’ı aynı Nixon gibi bir “Impeachment” yani “Azil” sonu bekliyor bana göre.
Dün (12.07.2017) ABD Temsilciler Meclisi’nin iki Demokrat Partili üyesi, Brad Sherman ile Al Green, Cumhuriyetçi ABD Başkanı Donald Trump’ın görevden azledilmesi için hazırladıkları karar tasarısı sundular.
Kongre’ye sunulan “Trump’ın ağır suçlar ve yanlış davranışlar sonucu azli” başlıklı tasarı, 1974’te ABD Başkanı Richard Nixon’un, rakip Demokrat Parti’yi yasadışı dinlemeye alması ile patlayan Watergate Skandalı sonrası görevden alınma sürecini (Nixon Yüksek Mahkeme’nin azil kararının kongrede uygulanmasını beklemeden istifa yolunu seçmişti. ABD tarihinde Temsilciler Meclisi’nde azil kararı alınan iki Başkan var: Andrew Johnson 1868 ve Bill Clinton 1998, ancak her ikisi de Senatoda beraat ettirilmişti) başlatan “Adaletin Engellenmesi” kanununa dayanıyor.
Bu tasarıya dayanak olan adaletin engellenmesi maddesi, 27 Temmuz 1974’te karara bağlanmıştı.
Nixon’un sonunu getiren de bu oldu.
Şimdi Trump da aynı maddeden, ‘Rusya’nın 2016 seçimlerine karışmasına yönelik soruşturma sırasında adaleti engellediği’ gerekçesiyle azledilmek isteniyor.
Brad Sherman, Trump’ın, istifa eden Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’in Ruslarla olan ilişkilerinin araştırılmasını engellediğini, bunu araştırmak isteyen FBI Başkanı James Comey’yi ise görevden aldığını belirterek, son olarak da Trump’ın oğlunun Kremlin’e yakın bir Rus avukatla seçim döneminde görüştüğünü dile getiriyor.
Trump’ı cahil, amatör ve sallapati olarak niteleyen Sherman, onun ABD için bir tehlike olduğunu savunuyor.
Tasarının Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Kongre’den hemen geçmesine ihtimal verilmese de Trump hakkında ilk görevden alma başvurusu olarak kayıtlara geçmesi bakımından önemli.
Çünkü ABD’deki büyük sermaye güdümündeki kamuoyu, her geçen yeni bir argüman ile Trump’ın azlinin ne kadar doğru bir hareket olduğunu savunuyor.
Beyaz Saray ise tasarıya tepki gösterdi.
Beyaz Saray sözcüsü Sarah Huckabee Sanders, “Bunun tam anlamıyla gülünç ve politikanın en kötü hali olan bir adım olduğunu düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı.
Amerikan istihbarat örgütleri Rusya’nın sosyal medya üzerinden seçim ile ilgili yalan haberler yaydığı ve Clinton’ın kampanya yöneticisi John Podesta’nın bilgisayarından dosyalarını çalarak Amerika’daki başkanlık seçimlerine karıştığı iddiasında.
TRUMP’IN YENİ FBI BAŞKAN ADAYI: TRUMP’A BAĞLILIK YEMİNİ ETMEDİM
Bu arada Trump'ın yeni FBI Başkanı Adayı Senato'da Destek Aradı.
Trump’ın FBI Başkanı olarak seçtiği Christopher Wray, senatörlere, siyasi etkilerden uzak bir biçimde işlerini yapmaya devam edecekleri güvencesi verdi.
Wray aynı şekilde Rusya’nın 2016 seçimlerine müdahalesi ile ilgili soruşturma için de garanti verdi.
Ancak zorlayıcı sorulara muhatap oldu.
Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham’ın “FBI’ın bulgularını sorgulayacak mısınız?” sorusuna da Wray “İstihbarat örgütlerimizin elde ettiği sonuçlar hakkında şüphe duyacak bir neden görmüyorum” yanıtını verdi ve “Seçimlerimize müdahale etmek düşmanca bir hareket” diye de ekledi.
Wray’e aynı zamanda eski FBI Başkanı Comey ve Adalet Bakanlığı tarafından Rusya soruşturmasına özel yetkili savcı olarak atanan Mueller ile ilişkileri de soruldu. Wray 2004 yılında Adalet Bakanlığı’nda görevliyken Comey bakan yardımcısı, Mueller da FBI başkanıydı.
Mueller’ın yürütmekte olduğu soruşturmaya bir müdahale olması halinde İstihbarat Komisyonu’na bu konuda bilgi verip vermeyeceği şeklindeki soruya da Wray “Soruşturmayı tehlikeye atacak bir durum yaratmadığımdan emin olmak adına gerekli yetkililere danışırım. Mueller’ın soruşturmasına herhangi bir müdahaleyi uygunsuz ve kabul edilemez olarak görüyorum ve öyle bir durumun en sert bir biçimde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum” şeklinde karşılık verdi.
Beyaz Saray’ın kendisinden bir bağlılık ya da sadakat isteyip istemediği veya buna cevabının ne olacağı da soruldu. Wray bu soruya da “Bu süreçte benden kimse bağlılık yemini etmemi istemedi, ben de böyle bir şeyi kabul etmedim” yanıtını verdi.
RUS AVUKATA ABD’DEN ÖZEL İZİN
The Hill gazetesi, eski ABD Başsavcısı Loretta Lynch'in, Donald Trump’ın oğluyla görüşen Rus avukat Natalya Veselnitskaya'ya, Rusya hazinesinden dolandırıcılıkla ele geçirdiği 230 milyon doları aklamakla suçlanan müvekkili Prevezon Holding Başkanı Rus işadamı Deniz Katsiv'i savunabilmesi için özel bir göç izni verdiğini yazdı.
Habere göre, New York Savcılığı da olayı doğrulayarak Veselnitskaya'ya Ekim 2015-Ocak 2016 döneminde özel izin verildiğini belirtti.
Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ise Veselnitskaya'nın hem bu dönemde ülkede kalmasına izin verilip hem de Haziran 2016'da Trump'ın oğlu ile görüşebileceği konusunda bir açıklama yapamadı.
New York Times'ın haberinde Kremlin'le bağlantısı olduğu iddia edilen Rus avukat Natalya Veselnitskaya'nın Trump'ın oğlu Donald Trump Jr. ile görüştüğü ve Veselnitskaya'nın Trump'a Hillary Clinton hakkında bilgi verdiği ileri sürülmüştü.
ABD Başkanı Donald Trump da, Rus avukat Natalia Veselnitskaya ile gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin spekülasyonlara, görüşmeyi ayarlayan yayıncı Rob Goldstone'la yaptığı elektronik posta yazışmalarını yayınlayarak yanıt veren büyük oğlu Donald Trump Jr'ı Twitter'dan tebrik etti.
WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange ise kendisinin Trump Jr'a belgeleri yayınlaması tavsiyesinde bulunduğunu duyurdu.
TRUMP AZLEDİLİR Mİ?
Bence azledilir. Çünkü ABD’deki sistem Trump’ı kaldırmıyor.
Rusya ile yeni bir soğuk savaşa ihtiyaçları var. Hillary bunun için ideal bir adaydı.
Hem silahlanma harcamalarıyla ekonomik anlamda, hem de giderek elinden kaçırdığı dünya liderliğinin prestiji açısından.
ABD, son 20 yıldır girdiği her savaşta yenilgi aldı.
Suriye’de sonuncusunu izliyoruz derken, Katar kriziyle Körfez ülkelerinde bile kontrolü kaybettiğini görüyoruz.
Trump’ın azil süreci ile ABD - Rusya ilişkileri birbirine bağlantılı.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan, işleyişe dair gecikmeler ve Kongre’deki parti çekişmelerine rağmen Rusya’ya yönelik güçlü bir yaptırım tasarısının yakında oylamaya sunulacağını duyurdu.
Ryan gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ben bir Rusya karşıtı şahinim. Güçlü, cesur Rusya yaptırımlarına inanıyorum” dedi.
ABD’nin planladığı yaptırımlarının ana fikri, Rusya ile Avrupa’nın tüm ekonomik, enerji bağlantılarını kesmek.
Oysa Trump, Avrupalılarla ve Rusya Lideri Putin ile belirli bir diyalog süreci geliştirdi.
Trump’ın azil süreci başlamıştır.