Trump’ın Yuan’a karşı umutsuz savaşı

Kim Kardaşyan’ı yanına alıp pişmiş kelle gibi sırıtıyor Trump.

Sanki koca bir ABD’yi batırması umrunda değil.

Tek derdi elini tutmayan yüz vermeyen Melania’yı kıskandırmak.

Bu fotoğraf ABD’de günün komedi mevzusu oldu.

Kuzey Kore Lideri lideri Kim Jong Un ile görüşmekten son anda vaz geçen samursaç, onun yerine koca popolu Kim Kardaşyan ile görüştü ya!

Bu arada Kim Jong Un’un kendisine gönderdiği mektubu da “güzel bir mektup” diye niteleyip, daha sonra mektubu okumadığını da söyledi!

İşte böyle bir şahsiyet dünyanın en güçlü ülkesini yönetiyor? Ya da yönetiyor mu acaba?

Uluslararası ekonomist ve jeostrateji analisti Peter Koenig, Trump’ın Rusya, İran, Çin ve en son AB’ye ‘yaptırım’ salvolarını, bu alandaki bir ileri bir geri yanar döner adımlarını kısaca Çin para birimi Yuan’a karşı umutsuz bir mücadele olarak niteliyor.

Koenig tüm bu debelenmeyi, Yuan’ın uluslararası rezerv olarak kullanımını engelleme çabası olarak görüyor.

Peter Koenig, bu çabanın umutsuz bir çaba olduğunu ve Trump’ın yaptırım macerasının Yuan’ın daha çok tercih edilmesine yol açtığını vurguluyor.

ABD’nin dış borcu GSMH’nın yüzde 110’unu geçtiğini hatırlatan Koenig, “ABD’nin karşılıksız kağıtları ve yerine getirmediği yükümlülükleri”ni hesaba katan bazı Amerikalı hesap uzmanlarına göre ise bu oranın tamı tamına 7 buçuk kat olduğunu belirtiyor.

Yani ABD’nin “karşılıksız borçları” Gayri Safi Milli Hasılası’nın tam 7 buçuk katına çıkmış!

Defacto rezerv olmaktan giderek uzaklaşan dolar, son 20 yılda uluslararası döviz sepetlerinde yüzde 90’dan yüzde 60’a düştü.

İşte Trump’ın çılgınlığının kökeni burada yatıyor.

Avrupa, hatta NAFTA ortakları Meksika ve Kanada’ya da, çelik ve alüminyumda yüzde 25 gümrük vergisi koyan Trump, bu gidişle tüm dünyayı ABD’ye karşı birleştirmeyi başaracak.

Kanadalı Porfesör Michele Chossudovsky, ABD’nin Çin’e umutsuz yaptırım çabalarının boşunalığı üretim rakamlarıyla ortaya koyarken, soruyu tersinden soruyor:

“Peki ya Çin ABD’ye ekonomik yaptırım uygulamaya karar verirse ne olacak?”