Türk Devletleri Teşkilatı
Türk’ün “ad günü”
Yıllar önce bir yanlış alarmla AB’ye girdik sanıldı, Ankara’da havai fişekler atıldı.
Gerçek kutlamanın zamanı geçen Kasım’da belirdi: Türk Devletleri Teşkilatı kuruldu.
90’ların başında temeli atılan bu yapının Türkmenistan ve Macaristan “gözlemci üyeleri”.
Nüfusları, yüzölçümü ve kişi başına dolar bazında milli gelirleriyle beş asli üye ülke söyle:
10.127.874 nüfus / 86.600 km2 toprak/ 14.856 dolar kişi başına gelirle Azerbaycan,
18.711.200 nüfus / 2.724.900 km2 toprak / 27.560 dolar kişi başına gelirle Kazakistan,
6.586.600 nüfus / 199.951 km2 toprak / 1.123 dolar kişi başına gelirle Kırgızistan,
33.570.609 nüfus / 448.978 km2 toprak / 7.830 dolar kişi başına gelirle Özbekistan,
83.614.362 nüfus / 783.562 km2 toprak / yaklaşık 8500 dolar kişi başına gelirle Türkiye.
BARIŞÇIL VE YAPICI BİR TEŞKİLAT
Türk dünyası, “Dünya 5’ten büyüktür” anlayışına nazire yapan bir potansiyele sahiptir.
Gerçekte Adriyatik’ten Uzak Asya’ya derdinizi Türkçe anlatabileceğiniz bilinmektedir.
Yukarıdaki verilerin toplamının karşılık geldiği alan ve teşkil ettiği nüfus çok çarpıcıdır.
Türk Devletleri Teşkilatı, büyük bir coğrafyanın ve çok zengin doğal kaynakların üzerindedir.
Bir değerler manzumesi olarak “Türk” devlet ve toplum geleneği; barışçıldır ve insancıldır.
Bu teşkilatın, Asya ile Avrupa’yı kültürel ve iktisadi köprüyolu olarak tahkim edeceği açıktır.
Geçenlerde Teori dergisi bir Çalıştay düzenledi. Heyecanla katıldım. Konu, yetkince işlendi.
Bir süre önce de, Türk Kültür Dünyasına ilişkin USMER’ce verimli bir toplantı yapıldı.
3. DÜNYA SAVAŞINI ÖNLEMEK!
2. Dünya Savaşından sonra nükleer silah tehdidine varan, eşitsizlik yayan bir dünya kuruldu.
Her yıl uyuşturucuya 3 trilyon dolar akıtılan bu kürede, her gün 850 milyon yatağa aç giriyor.
Kapitalizmin buhranları gelişmişlerin çalışan sınıfı için yumuşatıldıysa da, zehri akmaktadır.
Gelişen dünya enerji kaynakları üzerinden sömürülmekte, zenginler aşı hırsızlığı yapmakta.
Doğanın, seller, taşkınlar, yangınlar, depremlerle isyanından bellidir: Bu düzen sürdürülemez!
Sn. Osman Pamukoğlu’nun uyardığı olası bir 3. Dünya Savaşının önüne geçmek zorundayız.
Bunun farkında olan insanlık yeni bir arayışta: Birikim ve bölüşüm sorunu satranç masasında!
Türkiye büyük uygarlığı ve Atatürk’ün karma-ekonomi modeli ile gerçek bir ilham kaynağı…
Türk Devletleri de, Tanrı’ya aracısız ulaşma, 72 milleti bir görme genetiğinin taşıyıcısı…
HER GÜN İNSAN KALMAK!
Dünyaca ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov diyor ki;
“İnsan için en zor olan şey, her gün insan kalmaktır”… İnsan doğmak ve insanca yaşamak!
Evet, insanı merkeze alan yeni bir dünya anlayışı doğuyor. Yeni ve insancıl sosyal bir dünya kurulması arayışının güneşi Doğu'dan yükseliyor. Ulus devletleri güçlendirerek, herkesin toprak bütünlüğüne saygı göstererek, gerçekten serbest ticaretin, işleyen bir rekabetin, idarede liyakatın yolunu açarak ve yönetimleri yurttaşları için kaliteli hizmetler üretmeye mecbur tutarak, o arada, kirlilikle, yolsuzlukla, baskılarla, kaçakçılıkla müşterek mücadele yollarını geliştirerek; yeni bir dünya kurulmalıdır… Böyle bir dünyanın kurulmasına Türk Devletleri Teşkilatı eşsiz katkılar yapabilir; bu, bir devlet politikası olarak değerlenmelidir. Teşkilat’ın siyasi coğrafyası, bölgesel dostluklar, güvenilir komşuluklarla ipek yolunu kültürel açıdan zenginleştirmek; iktisadi coğrafyası, enerji yollarının güvenliği ve ticaret kanallarının çeşitlenmesiyle, ham madde ve ara malların değişimi ve katma değerle, tüm üye ülke haklarına ve yeryüzüne ferahlık ve refah getirmeye katkı sağlamak olsa gerekir.