Türk kadını yapar

Kadınlarımız bu sene nereye el atsa, başardı. Hep, erkeklerimizin önünde yer aldı.

Geçtiğimiz hafta oynanan FIVB Dünya Kadınlar Voleybol Kulüpleri Şampiyonası’nda iki Türk takımının ezici üstünlüğü vardı. Eczacıbaşı Dünya Kulüpler Şampiyonu oldu, Vakıfbank ikinci. CEV Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nde Vakıfbank Avrupa Şampiyonu olmuştu, Eczacıbaşı ikinci, Fenerbahçe üçüncü. Türkiye Ligi’nde Fenerbahçe Şampiyon olmuştu, Eczacıbaşı ikinci, Vakıfbank üçüncü. Kısaca dünyanın en iyi üç kadın voleybol kulübü, nereden bakarsanız bakın Türkiye’de. Kadın Voleybol Milli Takımımız da bu sene almadık kupa bırakmadı. Milletler Ligi Şampiyonu olduk, Avrupa Şampiyonu olduk, Dünya Kupası’nı aldık, Dünya’nın bir numarası olduk, Olimpiyatlara katılma hakkı kazandık. Avrupa’da ve Dünya’da kadın voleybolunda başarılabilecek ne varsa başardık, hem milli takımımız hem kulüplerimiz ortada ne kadar kupa varsa aldılar.

Dünya Kadınlar Voleybol Kulüpleri Şampiyonası’nın altın kadrosuna Türk takımlarından 6 oyuncu seçildi. Kürsüdeki altın kadrodaki 3 sporcu Türk idi. Kadınlarımız hep podyumun en üst basamağında.

Geçtiğimiz hafta düzenlenen bir diğer şampiyona Avrupa Golbol Şampiyonası’ydı. Paralimpik ve Dünya Şampiyonu Kadın Milli Takımımız, tüm maçlarında eze eze rakiplerini yendi. Finalde İsrail’i yenerek şampiyon oldular. Erkeklerde üçüncülük maçında da Türkiye İsrail’i yendi. Hem yöneticilerin hem sporcularımızın galibiyetler sonrası Gazze’ye selam göndermesi anlamlıydı. Kadınlarımız yine kürsünün en üst basamağına çıktılar.

Bu hafta, bir başka gururlandırıcı haber Dünya Güreş Birliği’nden geldi. Buse Tosun yılın en fazla ilerleme kaydeden güreşçisi seçilmişti. Belgrad’da Dünya Şampiyonu olan Buse hem kürsünün en üst basamağında haklı gururu yaşadı hem önceki finallerinde haksız kararlarla madalyasını çalanlara mesaj verdi hem de Olimpiyat altınının en büyük favorisi olduğunu gösterdi. Buse Dünya Şampiyonu olurken, Evin Demirhan da Dünya üçüncülüğü ile bizi gururlandırdı.

Kadın Milli Futbol Takımımız da sonbaharda düzenlenen Avrupa Ligi’nde grubunda oynadığı 6 maçın hepsini kazanarak grubunu lider bitirdi. Bu sayede 2025 Avrupa Şampiyonası elemelerine devam etme hakkı da kazandı.

Kadınlarda; voleybolda Avrupa’nın en büyük kupasının finalini 2 Türk takımı oynarken, basketbolda da Avrupa’nın en büyük kupasının finalini kadınlarımız oynadı. Fenerbahçe birinci, Çukurova ikinci oldu. Sezon başında, Fenerbahçe Avrupa Süper Kupa Finali’ni deplasmanda tek maç olarak oynadı. Lyon’daki karşılaşmada Asvel’i 109-55 yenerek Süper Kupa’yı da bir Türk kadın takımı kazandı.

HENTBOLDA AVRUPA KUPASI

Hentbolda kadın kulüpleri arasında düzenlenen 3 Avrupa Kupası’ndan biri Türkiye’ye geldi. EHF Avrupa Kupası’nı Yunan, Ukraynalı, Portekizli, Slovak ve İspanyol rakiplerini tek tek eleyen Konyaaltı kazandı. Konyaaltı, çeyrek finalde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni elemişti. İzmir BŞB’nin yolu, Konyaaltı ile kesişmese belki iki Türk takımı yine finalde karşılaşacaktı. Bu sene de aynı kupada Yeni mahalle ile Yalıkavak’ın yolları kesişti. Türk kadını çıkmaya alıştığı kürsüye bu sene de çıkacaktır.

Su Topu’nda da İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Takımı LEN Challenger Kupası’nda şampiyon oldu. Temsilcimizin elediği Portekiz, İsveç ve Çek takımlarını su topunu güçsüz bulabilirsiniz. Ancak, İzmirli kadınlarımızın Hırvat Mladost ve finalde Sırp Kızılyıldız karşısında kazandığı zaferler Türk kadınının azminin kanıtıdır. Şampiyonluğun Türkiye’de bir maç bile oynamadan ve tüm maçlarımızı kazanarak gelmesi; tarihimizde ilk olan bu başarıyı daha özel yapıyor.

Kadınlarımız hangi spora el atsa başarıyor. Rugby Milli Takımımız Avrupa Trophy’de gümüş madalya kazanırken körling milli takımımız da İsveç’teki Dünya Şampiyonası’nda sekizince oldular. 2023, kadınlarımız tüm takım sporlarında ülkemizi gururlandırdılar.

Üniversite Oyunları’nda atletizmde Tuğba Danışmaz, Eda Tuğsuz ve Meryem Bekmez altın madalyaya ulaşırken yarı maraton kadın takımımız da şampiyon oldu. Tuğba, Avrupa Oyunları’nda da gümüş kazanmıştı. Genç atletlerimiz Ayça Fidanoğlu, Edanur Tulum ve Edibe Yağız katıldıkları şampiyonalarda kürsüden inmediler.

Boksörlerimiz Buse Naz Sürmeneli ve Buse Naz Çakır, Avrupa Oyunları’nda altın kazanırken; Hatice Akbaş ve Gizem Özer bronz kazandılar. Emine Arslan kick boks, Gülistan Turan ve Bediha Taçyıldız Tayland boksunda Avrupa Oyunları Şampiyonu oldular. Ringte de Türk kadınları rakip tanımıyordu. Avrupa Oyunları’nın tekvandodaki Şampiyonlarımız Sade Yaren Uzunçavdar ve Nafia Kuş oldular. Tekvandoda Merve Kavurat ve Hatice Kübra İlgün de 2024 Olimpiyatları’nda bizi temsil edecekler.

Badmintonda Neslihan Yiğit, modern pentatlonda İlke Özyüksel, eskrimde Deniz Selin Ünlüdağ ve Deniz’i geçeceklerini umut ettiğim Avrupa Gençler üçüncüsü Begüm, Damla, Nisanur ve Nil; aerobik jimnastikte Ayşe Begüm Onbaşı, dalmada Şahika Ercümen, halterde Şaziye Erdoğan ve Cansu Bektaş paralimpik sporlarda Sevilay Öztürk, Sümeyye Boyacı, Hamide Doğangün, Zübeyde Süpürgeci, Kübra Öçsoy, Ebru Acer ve daha binlerce sporcumuz… Kadınımızın kendine verilen her görevi yerine getirebileceğini kanıtlıyor.

HER ALANDA BAŞARI

Türk kadını Cumhuriyet’in aydınlattığı yolda her alanda başarılı oluyor, başarılı olacak. Sporda, sanatta ve bilimde her zaman en iyisini yapacak. Yaşayan en değerli şairimiz sözlerini yazsa da, en yetenekli bestecimiz müziğini yapsa da; Mustafa Kemal’den öğrendiğimiz devrimci bakış Cumhuriyet’in 100. Yılında Türk kadınının kendi marşını kendisinin yapması gerektiğini bize öğretiyor. Türk kadını, bunca başarının arasında; bu eleştiriye bahane bulmasın, kollarını sıvasın; 2024’ün Cumhuriyet Kadını Marşı’nı kadınlarımız yazıp bestelesin!