‘Türk medyası, şirket çıkarlarına rehindir!’

“Al gülüm, ver gülüm...Ferit Şahenk, NTV ile Star TV’nin yayın politikasının tayinini AKP’ye teslim ediyor, karşılığında sadece Galataport misali dev ihaleler almakla kalmıyor; aynı zamanda yerine getirmediği taahhütler için zerre bedel ödemiyor.Haber Türk’ün patronu Turgay Ciner ile Ferit Şahenk, Türkiye’de egemen olan medya düzeninin en somut ve can alıcı örnekleridir.Son dönem bu çarka giren bir başka isim Erdoğan Demirören’dir.O Erdoğan Demirören ki bir zamanlar Demirel ile Özal’ın en yakınıydı. Laik Genelkurmay Başkanları onun yalısında yabancı konukları ağırlardı. Evet; Erol Simavi gibi Tayyip Erdoğan’la taban tabana zıt olan bir isimle kanka olup 40 yıl yoldaşlık yapan Erdoğan Demirören, şimdilerde Tayyip’in telefonda ettiği bir sözden ötürü 78 yaşında hüngür hüngür ağlayan adamdır.Peki; bunun anlamı nedir?Sevgi değildir. Zira Demirören gibi işadamları kendinden ve çıkarlarından başka kimseyi sevmez. Beklenti ve korkudur.Üzeyir Garih bana, ‘Korku en büyük rüşvettir’ demişti.İşte; Demirören beklentilerinin yanı sıra pek çok işadamı gibi Tayyip Erdoğan’a karşı dikkatlidir ve zarar görmeme adına hareket etmiştir.Malum Demirören’in en çok korktuğu şey, oğlu Yıldırım’ın hapse girmesiydi.Şike soruşturmaları sürecinde Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu’nun şike yaptığı iddiasıyla tutuklanması Demirören ailesini ürkütmüştü. Zira patron Yıldırım Demirören’di ve kulüpte onun emri olmadan hiçbir şeyin olamayacağı aşikardı. Dolayısıyla Erdoğan Bey’in oğlu Yıldırım için korkması normaldi.Ama ne olduysa oldu; Yıldırım Demirören bırakın tutuklanmayı, Futbol Federasyonu Başkanı oldu ve hâlâ o koltukta!Erdoğan Demirören, Milliyet ve Vatan gibi, kuruluşlarından bugüne dek laik okura yaslanan gazeteleri, Aydın Doğan’dan aldıktan sonra AKP’nin emrine verdi.Öyle ki AKP’yi eleştiren yazarları toplayıp ‘AKP’ye dönün ve onu destekleyin, aksi halde sizi kovacağım’ dediği, Sevgili Mustafa Mutlu’nun yazdığı kitap (Dön Kardeşim, Kırmızı Kedi, 2013) ile ispatlı...Demirören ailesi sırf iktidarı memnun etmek adına satın aldıkları gazeteleri, her yıl onlarca milyon dolar sübvanse ediyor.Kuşkusuz karşılıklarını da alıyor...Demirören Grubu’nun, AKP iktidarıyla beraber aldığı mesafe ortada:Beyoğlu’nun merkezinde diktiği AVM’ye nasıl izin aldıkları tek başına bir kitap konusudur.TOTAL’i alabilmek gibi bir büyüklüğe erişebilmek ancak iktidarla el ele olmakla mümkündür.Ancak bir şey kesindir:Sadece Erdoğan Demirören değil, Turgay Ciner ve Ferit Şahenk de devran döndüğü saat, Tayyip Erdoğan’dan en çok şikayetçi olacak isimlerdir. Çünkü bu isimlerin dünü bellidir!O halde hadisenin yorumu açıktır:Türk medyası şirket çıkarları ve hesaplarına rehindir. Türkiye ahalisi bundan ötürüdür ki hakikatleri öğrenemiyor; tersine plastik medyanın manipülasyonlarıyla uyutuluyor.İlaveten Türk halkı bundan dolayıdır ki medyayı en güvenilmezlerin zirvesinde görüyor.”***Yukarıdaki alıntıyı Aydınlık yazarı Sabahattin Önkibar’ın son kitabı “İmamlar ve Haramiler Medya-sı”ndan aldım. 29 yıllık gazeteci olan Sabahattin bu kitapta, AKP öncesinden ve sonrasından çarpıcı “medya manzaraları” sunuyor.Turgut Özal döneminde kurulan ilk “havuz medyası”nı...“Vehbi Koç’un gayrimeşru oğlu” denilen medya patronunu...Erol Simavi’yi İsviçre’ye kaçırtan gelişmeleri...İhlas Grubu-Recep Tayyip Erdoğan ilişkilerini...Sabah-atv Grubu’nun gerçek satış öyküsünü... Medyadaki MİT’çileri...Cumhuriyet’i tefriş eden ünlü gazetecinin gerçek amacını...Cemaat medyasının lejyonerlerini...Türk Silahlı Kuvvetleri-medya ilişkisini...Kısacası medyaya dair merak ettiğiniz her şeyi, bu kitapta sözünü sakınmadan anlatmış...Özellikle “gazeteci” olma hayalleri kuran gençlerin mutlaka okumaları gereken bir kitap...Acı ama gerçek yüzlerce örnekle, Necip Türk Medyası’ndan insan manzaraları!
İMAMLAR VE HARAMİLER MEDYASITürü: GüncelYazan: Sabahattin ÖnkibarYayınlayan: Kırmızı Kedi YayıneviBaskı tarihi: 2015, EkimSayfa sayısı: 194Fiyatı: 15 lira
‘Ayağa Kalk CHP...’İyi de nasıl? Gazeteci büyüğüm Orhan Birgit, Türkiye Cumhuriyeti’nden sadece 4 yaş küçük...Aynı zamanda hukukçu...Uzun yıllar CHP’de siyaset yaptı. Bülent Ecevit’le birlikte partiyi sola açan isimlerin başında yer aldı.İlk Ecevit kabinesinde, yani 1974’te Turizm ve Tanıtma Bakanlığı yaptı.Her gerçek CHP’li gibi o da bugün partisinin bulunduğu noktadan memnun değil...Bunun için, “kuruluşundan bugüne kadar CHP”yi anlattığı son kitabının adını “AYAĞA KALK CHP” koymuş...“Sonsöz”de de CHP’yi ayağa kaldırma görevini üyelere ve seçmenlere vermiş...CHP elbette ayağa kalkmalıdır.Bu görev elbette CHP’li üye ve seçmenindir.Ancak asıl görev, CHP’yi, Orhan Ağabey’in anlattığı gerçek çizgisinden uzaklaştıran parti yönetiminindir. Bu PKK’lı, Saadet Partili, AKP’li, liboş, sözde Ermeni soykırımı savunucusu ya da Fethullahçı isimler yönetim kadrosunda yer aldığı sürece, CHP ayağa falan kalkamaz...***Neyse... Bu kitap, her gerçek CHP’linin evinde mutlaka bulunmalı.
AYAĞA KALK CHP!Türü: Araştırma-inceleme-tanıklıkYazan: Orhan BirgitYayınlayan: Kaynak YayınlarıBaskı tarihi: 2015, EkimSayfa sayısı: 238Fiyatı: 18 lira