Türk rüyası gerçeği

Murat Ülker Asya’yı ilk keşfeden iş insanlarımızdan. Yıllar önce Çin’e Türkmenistan üzerinden aktarmalı gitmiştim. Havaalanında iki saat mola verilirdi. Bir baktım bizim Ülker bisküvileri satılıyor. Pek hoşuma gitmişti. Bir sürü hayaller kurmuştum.

Birçoğu Türk ekonomisi açısından gerçek oluyor… olsun, daha da aşsın taşsın diye daha çok çalışıyoruz. Çin’e gidip böyle kıskançlıklarla döndüğümde hep demişimdir ki “nazar etme, çalış, senin de olur!”
Gerçekten de öyle. Kendi milletimi iyi tanıyorum. Türk Devrimi’ni ve Çin Devrimi’ni ve tecrübelerini yakından okudum, yazdım, izledim… izliyoruz…

Biz de yaparız!

Onlar dediler, kendilerine güvendiler, doğru liderlik ve doğru programlarla başardılar.

Biz çok daha iyisini bile yaparız!

İş ki yalancı rüyalar görmeyelim.

Arkamızda doğrularıyla eksikleriyle hem Türk hem de Çin deneyimi var.

Müthiş!

BU BİRİKİMLE UÇARIZ

Bu birikimle biz uçarız.
Bakın bunu ben Türk’üm de ondan öyle söylüyor değilim, bilimsel gerçeklere ve verilere dayanıyorum.
Gerçekten uçarız.
Daha ileri taşırız, yolumuz açık.
Dediğim gibi, o yolun hangisi olduğunu doğru saptayalım ve seçelim.
Artık çok yakın. Elimizi uzatsak erişiriz.
Türk rüyasının gerçeği budur.

ÇİN RÜYASI VE AMERİKAN RÜYASI

Sayın Murat Ülker, Şincian’dan paylaşmış bu notu.

“Bir zamanlar Amerikan rüyası vardı. ABD en çok göçmen kabul eden ülkeydi. Japonya da çok ileri bir ülke ama Japonlara has. Şimdi ise Çin her konuda şampiyonluğa oynuyor. Acaba Çin Rüyasını bizimle paylaşacak mı?

“Çin, Xiangyang’da çekilen bu videoda, 8D teknolojisiyle zamanda ve uzayda yolculuk yapılıyor. Hem eğlenip hem de bir şeyler öğrenebileceğiniz böyle bir deneyim gerçekten farklı olsa gerek. Çin, teknoloji ve turizmi bambaşka bir noktaya taşımış gibi görünüyor! Disney ve Universal Studios gibi yerlerde bu kadar ileri bir deneyim henüz yok. Siz de denemek ister miydiniz?

#Çin #8DTeknoloji #Teknoloji#Turizm #Disney #UniversalStudios#Eğitim #İnovasyon”

https://www.instagram.com/mu_ulker/reel/DCcSYGPAIjt/

KOLİ BASİLLİ ABD RÜYASI

Amerikan rüyası deniyor ya bir de bugünkü gerçeği var. Bakın bunlar yazılmıyor bizim basında ama durumları bu… Ben yazıyı yazarken iki saat önce ABD’de haber olmuştu.

Listeria riski nedeniyle ülke genelindeki perakendecilerde ve internette satılan bazı hazır et kümes hayvanı ürünleri toplatılıyor.

Listeria enfeksiyonu, bağışıklık sistemi zayıf kişiler için ölüme de yol açabilen gıda kaynaklı ciddi bir bakteriyel bir hastalık. En yaygın olarak, yanlış işlenmiş şarküteri etleri ve pastörize edilmemiş süt ürünleri yemekten kaynaklanıyor.

ACİL İLAÇ GEREKLİ AMA…

Acil ilaç tedavisi gerekiyor, ancak bilindiği gibi ABD’de parası olan, diyelim yüksek vergi veren sağlık sistemine ulaşabiliyor. COVİD salgını sırasında bu gerçek çok açık ortaya çıktı ve kitlesel yaygın sonuçlara ve tepkilere neden oldu. Filistin protestoları sırasında da dile getirildi.

Bu da ABD toplumu açısından ilginç bir nokta. Emperyalizme karşı ön cephede savaşan Gazzeliler, ABD toplumunda da demokratikleşme taleplerinin bilinçlere sıçramasının ve taleplerin yükselmesinin yolunu açtılar.

Bu son olay ilk değil, daha kısa bir süre önce koli basili nedeniyle tonlarca kıyma toplanmıştı.
Yine toz tarçında yüksek oranda kurşun bulunmuş, organik havuçlarda ve McDonald's’ın soğanlarında koli basili ölümcül olaylara ve salgınlara neden olmuştu…

SPORDAKİ GİBİ YAPACAĞIZ

Uyanmak zamanı!
Ya da olumlu bir ifade kullanırsak…
Doğru rüya görme zamanı çoktan geldi, geçiyor!
Son günlerin çok konuşulan spordaki olay gibi.
Yüzümüzü Yükselen Asya’ya döneceğiz.
Varları da yokları da paylaşarak hep birlikte yükseleceğiz.

ŞAİRLERE ÇATMAK ZORDUR AMA BİR O KADAR DA KEYİFLİDİR

Garson: Efendim, sizleri burada görmek büyük mutluluk!
Cemal Süreya: Kim istemez ki mutlu olmayı? Ama mutsuzluğa da var mısın?
Garson: Anlamadım efendim?
Can Yücel: Geldiğin kadar değil, göründüğün kadar mutlusun ve sakın unutma; gittiğin kadar değil, hak ettiğin kadar unutulursun…
Garson: Anlıyorum efendim…Neyse, ne alırdınız?
Nilgün Marmara: Sen ne getirdin bana çocukluğundan?
Garson: Çocukluğumdan mı? Siz ne isterseniz mutfaktan onu getireceğim işte.
Edip Cansever: Bu aralar ellerim hep üşür benim. Doktor ‘kansızlık’ der, ben ‘sensizlik’ derim.
Nilgün Marmara: Üşümüşüm, düşlerimin üzeri açıktı.
Garson: Ekrem klimayı aç oradan, çattık ya!
Tomris Uyar: Bazen sessiz kalmak, kırıldığını göstermenin en iyi yoludur.
Garson: Estağfurullah efendim ne kırılması, bugün kötü bir gün sanırım benim için.
Yaşar Kemal: Gülümse karamsarları şaşırt, gülümse güller açsın yüzünde, gülümsemenle yayılsın ışık, dünyayı ısıtmasan da güneş gibi çevreni ısıt.
Garson: Ekrem klimayı kapat, gülümsüyorum...

(Ne kadar gerçek bilmiyorum, ama yine de şaire dair… ŞP. Yer değerli Mehmet Ali Bey’in Hatay Restoranı galiba. Her zamanki klasik masa…)

SANAT İŞTE BÖYLE BİR AİLEDE YEŞERİR

Sene 1950, İstanbul.
Tiyatro ve sinema sanatçısı Ali Şen, eşi Mürüvvet Hanım ile oğlu Şener Şen’in sünnetinden bir kare.
Ünlü aktör Şener Şen’in sünnetinde, kıskanmasın diye kız kardeşine de sünnet kıyafeti alınmış.

EBRU VE ATATÜRK

“Taklidi yapılamayan tek sanat ebrudur. Yapılan bir ebrunun ikinci bir kopyasını yapmak mümkün değildir...”

(Ebru ve Hat Sanatçısı Fuat Başar.)

Taklidi yapılamaz ama her zaman daha güzelini yapmayı hedeflemek gerekir.

Bize öğrettiği budur. (ŞP)