Türkiye, Batı'nın bozgununu paylaşmayacak
Rusya'nın Donbass harekâtının sadece Ukrayna ile ilgili olduğunu zannedenler çok yanılıyor. Putin'in dün harekât öncesi yaptığı konuşmayı dinlediğinizde Batının kanla kurduğu hegemonyaya meydan okuduğunu görüyorsunuz. Irak, Libya, Suriye, Ukrayna... Putin hangi yalanlarla Batı'nın işgal siyaseti izlediğini anlattı.
TÜRKİYE VE YENİ DÜNYA
Yeni bir dünya kuruluyor. Kazananın şimdiden belli olduğu bir Atlantik-Avrasya savaşı var. Türkiye, kaybeden Batı'nın yanında mı yer alacak yoksa Yeni Dünyada şerefli yerini mi alacak? Bu soruya verilecek yanıt, önümüzdeki dönem Türkiye'yi kimin yöneteceğini de belirleyecek. Hem hükümetin hem de muhalefetin NATO'nun yenilgisini paylaşmak için yarıştığını görüyoruz. Millet, hem güvenliğinin hem de ekonomik refahının NATO ittifakıyla tehdit altında olduğunu görüyor. Bu nedenle süreç, gelişmeleri doğru okuyan Vatan Partisi'ni çağırıyor.
UKRAYNA'DA
ASIL İŞGALCİ ABD
Rusya, Ukrayna'yı işgal mi ediyor? Hayır. Ukrayna hali hazırda ABD işgali altında bir bölge. Bölge diyoruz, ortada bir devlet yok. ABD önderliğindeki bir ayağı çukurda NATO'nun Doğu'ya genişleme hamlesinin üssü. Rusya, Ukrayna'yı değil NATO'yu ve ABD'yi eziyor. Türkiye'nin bundan ancak memnun olması gerekir.
Ukrayna, komşularıyla dostluk içinde yaşayan bir devlet olmaya çalıştı. Rusya, Belarus gibi tarihi ve kültürel bağları olan karadan komşularıyla iyi ilişkiler geliştirmeyi savunan Viktor Yanukoviç, 2004 ve 2010'da iki kez Ukrayna Cumhurbaşkanı seçildi. Bugün çok tartışılan Donbass ve Kırım'da Yanukoviç'in oy oranı yüzde 90'ların üzerindeydi. Fakat her iki seçim zaferinden sonra da Batı'nın desteklediği turuncu sokak hareketleri geldi. Yanukoviç iki kez Amerikancı darbeyle devrildi.
NEO-NAZİLER, ANARŞİSTLER, RADİKAL İSLAMCILAR, FONCULAR...
Barışçıl gösteriler de değildi. 2013'ten itibaren silahlı paramiliter güçler özellikle Rus nüfusun büyük çoğunlukta olduğu Kırım ve Donbass'ta halka karşı silahlı saldırılar düzenledi, binlerce insanı katletti. Ukrayna'da özellikle de Donbass ve Kırım halkının demokratik temsili imkânsız hale geldi. Kırım, Donetsk ve Lugansk halkı, hem faşist çetelere karşı savaştı hem de Rusya'yı yardıma çağırdı. Canlarını böyle kurtardılar. Özgürlüklerini böyle sağladılar. Onlara selam olsun.
Tuhaf bir koalisyondu. İçinde Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden toplanıp gelen Rusofobik neo-nazi dazlaklar, ABD'nin çeşitli ülkelerde kullandığı sözde İslamcı militanlar, ipini koparmış anarşist gruplar, LGBT örgütleri, popüler kültür figürleri vardı... Batı'nın istihbarat bağlantılı "vakıfları" onları fonladı. Ve ABD silahlandırdı. Bu ucube yapı sonunda komedyen olduğu söylenen Zelenski'yi iktidara taşıdı. Ona komedyen demek, komedyenlere hakaret olur. O bir Beyaz Saray soytarısıydı.
BARIŞI GETİREN SİLAH
Bu nedenle Putin'in Kiev'deki yönetimi 'cunta' olarak adlandırması gerçeğe uygun. Ortada Ukrayna halkının demokratik tercihinin iki kez ayaklar altına alındığı darbeler var. 2004 ve 2014'te Ukrayna'da ABD destekli '15 Temmuzlar' yaşandı. Ve Türkiye'nin aksine başarılı oldu. Türkiye'de ABD-FETÖ darbesi başarılı olsaydı kurulacak 'idare' ne kadar meşru olacaksa, Ukrayna'daki Zelensky iktidarı da o kadar meşrudur.
"Uluslararası Hukuk" diyorlar. Uluslararası Hukuk, ABD Ukrayna'da darbe yaparken neredeydi? Uluslararası Hukuk, Donbass ve Kırım halkı katledilirken neredeydi? Rusya bu harekâtıyla, demokrasinin Amerikancı darbelerle çoktandır rafa kalktığı Ukrayna'da barışı sağlıyor. Karadeniz'e huzur ve gerçek hukuk, NATO ve piyonları silahla kovalanarak getiriliyor. ABD ve NATO'yu gerileten her eylem, insanlığın ve Türkiye'nin lehinedir.