Türkiye Caferilerinin Lideri Selahattin Özgündüz Aydınlık’a anlattı: 'Müslüman İsrail' isteyenlerin planı
Ezber Bozan programına bu hafta Türkiye Caferilerinin Lideri Selahattin Özgündüz konuk oldu. Ulusal Kanal'da geçen pazar günü yayımlanan programda Özgündüz, Türkiye'nin güvenlik sorunlarını ancak komşularıyla çözebileceğini vurguladı. 'Müslüman İsrail' planına karşı İran'la birlikte adım atılması gerektiğinin altını çizen Özgündüz, her iki ülkenin birbirlerine karşı güven problemi yaşadığını emperyalist-siyonist güçlerin de bu durumdan memnun olduğunu belirtiyor. Özgündüz'ün sorularımıza verdiği yanıtları okurlarımızın dikkatine sunuyoruz:
-
Ulusal Kanal’a hoş geldiniz.
Bismillahirahmanirrahim. Bizi tekrar Ulusal Kanal izleyenleriyle buluşturan rabbimize hamdolsun. Size şükranlarımı sunuyorum. Çalışanlarınıza başarılar ve sağlıklar diliyorum.
‘GÜVENLİK ZAAFI KANAATİ OLUŞTURULMAK İSTENİYOR’
-
Sayın Özgündüz, son dönemde bir camide imam bıçaklandı, bir kilise saldırıya uğradı, Çağlayan Adliyesi’ne baskın düzenlendi. Hemen arkasından laiklik tartışması yaşandı. Neler oluyor?
Saldırıya uğrayan vatandaşlarımıza geçmiş olsun diliyorum. Bahsettiğiniz bütün saldırılar ülkemizin birliğine yapılmış saldırılardır. Ülkemizde güvenlik zaafı olduğu yönünde bir kanaat oluşturulmaya çalışılıyor. Özgürlük konusunda ülkemizde bir sıkıntı olduğu yönünde gerçek olmayan bir söylem de öne çıkarılıyor.
‘SALDIRILARIN ARKASINDAKİLER...’
-
Bu saldırıların arkasında kimler var?
Türkiye’de güvenlik sorunu var diyenler bu saldırıların arkasındadır.
-
Neden böyle bir algı oluşturmak isteniyor?
Azdan çoğa hedefe yaklaşmak istiyorlar. Güvenlik güçleri aslında önceden çok sayıda saldırıyı engelliyor. Ama gördüğüm kadarıyla bizi 80 öncesi yaşanan bir ortama sürüklemek istiyorlar. Dini kurumlara saldırı yapılıyor. Demek ki buralarda hassas olacağız. İstanbul’da huzur yok dedirtmek istiyorlar. Bunun çok boyutlu dönüşü olur. İstanbul Türkiye için her açıdan çok önemli. Fatih Sultan Mehmet’in ruhu şad olsun. İki büyük fatihimizin ruhu şad olsun. Dehasıyla İngilizi topraklarımızdan defeden Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyorum.
-
Tam bu noktada geçen hafta laiklik-şeriat tartışması öne çıkarıldı. Türkiye’de şeriat tehlikesi var mı?
Türkiye’nin Müslüman bir ülke olmasını kendisine tehlike olarak görenler varsa o zaman böyle bir tehlike var. Ben tehlike saymayanlardanım.
-
Türkiye’de ibadet özgürlüğü engelleniyor mu?
Ülkemizde gayrimüslimler de dahil olmak üzere her kesim istediği gibi ibadetini yapıyor. Ülkemizde ibadet özgürlüğü var. Ama tabi kime ne pay düştü, ona az buna çok düştü gibi bir adaletsizlik varsa içimizde konuşa konuşa çözebileceğimiz türdendir. Türkiye’de inançlar noktasında düşmanlık değil hoşgörü hakimdir. Tartışmalar, itirazlar olabilir ama özgürlük engelleniyor demek doğru değil. Duygularımız aklımızın kontrolünde olmalı. Laf etmeye zemin arayanlar var.
‘ÜLKEMİZİN BİRLİĞİNDEN YANAYIZ’
-
15 Temmuz sürecinde FETÖ’nün amacı iyice açığa çıktıktan sonra dini grupların öne çıkan isimleri Atatürk’e saygı cümleleri paylaşırken son iki – üç yılda yeniden laiklik tartışmalarına yol açacak şekilde eski alışkanlıklarına döndüler. Bu kesim Batı tesirindeki sözümona Atatürkçülerle birbirini besleyen bir noktada yer alıyor. Sizin camianız bu tartışmaların neresinde?
Biz Vahdet konferansında nerede durduğumuzu gösterdik. Vahdet birlik demektir. Orada mesajlar verdik. Biz ülkemizin birliğini savunuyoruz. İstanbul dünya güzeli bir yer. İçinden deniz geçiyor. İklimi çok iyi. Avrupa ve Asya’nın buluştuğu noktada yaşıyoruz.
-
Soruya nasıl bağlayacaksınız?
Biz buraya durup dururken zembille havada inmedik. Buranın bizim olması için emek verenlere nankörlük yapılamaz. Fatih Sultan Mehmet ve Mustafa Kemal Atatürk bizim geçmişimiz, ecdadımız, atamız. Bu isimlere saygısızlık düşmanlık doğru değil. Mustafa Kemal bir dehadır. Tarihi doğru okuyarak milletimizin önünü açtı. Savaşın içinden dostluk çıkardı. Yendiği komutanlar bile onu sevdi. Biz okulda sınıf arkadaşıyız. Tarlada, fabrikada birlikte çalışmıyor muyuz? Birlikte üretmiyor muyuz? Askerde silah arkadaşı değil miyiz? Azerbaycan deyişiyle birbirimizin kömeğiyiz. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlere dikkat edelim. İmamometren mi var da insanın inancını ölçmeye çalışıyorsunuz? Günah işlediğini sandığın insan Allah indinde senden daha iyi durumda olabilir. Kibirlenme, böbürlenme halinde olanlar var. Allah’la kul arasına kimse girmesin. Sen Allah’ın vekili değilsin. Allah’ın bir vekili olsaydı Muhammed Mustafa olurdu! Ona bile Allah diyor ki ‘Sen onlara vekil değilsin, zorba da değilsin onların üstüne. Sana tebliğ düşer. Vahiy ettiklerimi tebliğ et yeter. Zorlama yok!’
‘MÜSLÜMAN İSRAİL PLANI’
-
Sayın Özgündüz. Birkaç sene önce ‘Türk baharı’ olma ihtimali var diye bir açıklama yapmıştınız. Neyi kastettiniz?
Arap ülkeleri parçalama, zayıflatma planına uğradı. Bizi de terör örgütleri aracılığıyla zayıflatma planı hala devrede. İsrail hilali oluşturulmaya çalışılıyor. Şii hilali-Sünni ekseni var diye diye cambaza bak diyenler oluyor. Halbuki İsrail hilali oluşturulmak isteniyor. Müslüman İsrail planı devrede! Ben buna dikkat çektim. Nihai hedefleri Türkiye’dir. Türkiye’nin Balkanlardan başlayarak etki alanını düşündüğümüzde bir set olduğunu görelim. Batı ikinci büyük tehdit olarak Rusya’yı görüyor.
UKRAYNA’DA TAVIR
-
Bu iki ülke madem Batı tarafından tehdit ediliyor. Neden ortak tehdide karşı birlikte hareket edemiyor?
ABD ve Avrupa Türkler ve Rusları büyük tehdit olarak görüyor. Bu yüzden Türkiye’yi Türk ve İslam dünyasından da koparmak istiyorlar.
-
Türkiye neden o zaman Ukrayna’dan yana tavır alıyor?
Ben geçen senelerde sizin aracılığınızla bu konudaki görüşlerimi paylaştığım için o dönem Hükümet basını bize rezerv koydu. Ama şimdi onlar da gerçeği görmeye başladı. O dönem İhvan her yerde etkin. Osmanlı’yı yeniden şaha kaldırma fırsatı var diye bir parmak bal ağzımıza çaldılar. Hala o dönemin sarhoşluğuyla yaşayanlar var. Geç de olsa farkına vardılar. Kantonların birleştirilmesi bu yüzden engellendi. Rusya Ukrayna savaşında Türkiye aslında tarafsız kaldı. Tarafsızlık doğrudur.
-
Ukrayna’nın silahı ve parası ABD’den geliyor. Türkiye’de Ukrayna’ya askeri yardımda bulunuyor. Az önce Türkiye ve Rusya Batı’nın hedefi konumunda demiştiniz. Batı’nın Rusya’nın üzerine ittiği Ukrayna’nın yanında olmak bu söylediğinizle çelişmiyor mu?
Aktif tarafsızlık içindeyiz. Hükümet bence doğrusunu yaptı.
-
Ne demek aktif tarafsızlık?
Her iki tarafın da buluşma noktası olduk. Buna ihtiyaç var. Türkiye ortada duruyor. Bu iki ülkenin de hayrınadır. Tahıl anlaşmasında da bunu gördük.
‘İSLAM DÜNYASI TAVIR ALMADI’
-
Filistin konusunu da konuşalım dilerseniz. İslam dünyası Filistin’in arkasında durabildi mi?
Durmadı. Önce bir değildi ki şimdi ayrı olsun. Ülkemi ilgilendiren boyutunu değerlendireyim; Ülkemiz üzerine düşeni yaptı. Arap Birliği neden kuruldu? Herhangi bir Arap ülkesi saldırıya uğrarsa ortak tepki vermek için. Öncelik buradadır. Tavır aldılar mı almadılar. Benim onun önüne geçmem onların da zoruna gider. İslam Konferansı’nda da asli unsurlar çekimser kaldı. Bizim planımızla saldırı olmuşsa, Aksa Tufanı böyle olduysa, eyvallah. Ama benim istemediğim, planımda olmayan bir durumla karşı karşıya bırakıldıysam da bu doğru değil.
‘SORUMLULUK MAKAMI’
-
Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek, Suriye’nin kuzeyinde ABD- İsrail destekli kuvvetleri ezerek Filistin’e omuz verelim açıklaması yaptı. Siz de az önce bu planı Müslüman İsrail diye adlandırdınız. Peki AK Parti Hükümeti neden sizce bu adımı atamadı?
Sorumluluk makamı başkadır, muhalefet makamı başkadır. Oradan dünyaya bakınca çok boyutlu görünür birçok şey.
-
Sorumluluk makamında olunca ABD ve İsrail’e ses çıkarılmaz mı?
Ben hiçbir partili değilim. Altını çiziyorum. Devletimizin bekası ve milletimizin birliği kırmızı çizgimizdir. Türkiye’den çok feryat eden kim oldu? Araplar ne yaptı! Müzik festivali yaptılar. Bu zımni destektir İsrail’e. Ülkemize zarar vermeden adım atmak doğrudur burada. Sloganik olmak, tribünlere oynamak doğru olmaz. Bu noktada Türkiye, Rusya ve İran’ın beraber hareket etmesi gerekir. Astana sürecinde yaptığımız gibi. Eğer o konuda işte bu kadarcık tuzun varsa bundan mutluluk duyarım ki elimden geleni yaptım. Hem ülkemde hem İran'da yaptım. Bazı tesirlerini de gördüm. En korktuğum şey Türkiye'yle İran'la bu bölgede birbiriyle boğuşturmak istediler, istiyorlar.
BÖLGENİN SİGORTASI
-
Niye istediğimiz seviyede bir ilişki kuramıyoruz İran’la?
Karşılıklı endişeler var. Bu güven sorununu çözmemiz lazım. İran radikalizmi pompalıyor diye endişeler var. Oraya gidip de Türkiye imparatorluk kuracak, içinizi karıştıracak diyorlar. İran’da Pantürkizm korkusu var. İran rahatlatılmalı. Türkiye’de hiçbir partinin, kimsenin İran’ı parçalamak diye bir planı, amacı yok. Bu Türkiye’nin de menfaatine değil ki. Türkiye ve İran bölgemiz için sigortadır. Ortak hareket ederse sorun çözer, sorun yaratmaz. Bu iki ülkenin çekişmesi ise hem bölge hem de İslam dünyası için facia olur. Allah göstermesin.
-
Metina saldırısından hemen sonra bazı güvenlik uzmanları parmaklarıyla İran’ı göstererek bu söylediğiniz noktada çok olumsuz bir rol oynadı.
Baskını yapan belli. Gayriresmi ağızlar konuşacağına resmi ağızlar konuşsun. Filistin eziliyorken İsrail üzerindeki baskıyı hafifletmek istiyorlar. Bakın her ülkede terör var, karışıklık var, demek için. Bahsettiğiniz mızıka takımı sadece İran değil Şii’ler diyerek düşmanlık yapıyor. İstiyorlar ki ben de lafa ‘Sünniler…’ diye başlayayım. Bu oyuna düşmeyeceğiz. Böyle kişiler emperyalizmin ve Siyonizmin planlarına hizmet ediyor. Bunlar Sünniliği temsil etmiyor ki onlara yanıt verelim. Şu anda Türk devletine vuran, Mehmetçiğe saldıran Şii’ler mi? Allah’tan korkmaz mısınız! Böyleleri İsrail’e hizmet ediyor. Şiilere düşmanlık Türkiye’nin Türk dünyasıyla buluşmasına da engel amacı gütmektedir. Azerbaycan halkı kadar Türkiye’yi seven var mı! Bu mu sizi rahatsız ediyor! Bundan emperyalizm rahatsız olsun da siz neden rahatsız oluyorsunuz!
-
Mezhep bağnazlığı değil mi bu?
Mezhep bağnazlığına, hastalığına bir düşen çok zor çıkıyor. Aynı mezhepten de olsanız bu sefer tarikat aynı tarikatlarınız olsa bu sefer fraksiyon işte filan kolundan falan dalından… Bitmez bu. Bu bağnazlık bir başladı mı sonu yok! Mısır'da hepsi aynı mezhepten aynı dindendi ama çatışmalar çıktı. Bu neyin savaşı o zaman!