Türkiye ekonomik krize doğru gidiyor

Türkiye aslında hem ekonomik hem de siyasi krize doğru gidiyor. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sn. Serdar Üsküplü tarafından geçen hafta içinde bir basın toplantısı ile anlatılan Amerikan “NDI” -National Democratic Institute Ulusal Demokrasi Enstitüsü- adlı kuruluşun Türkiye içinde ve dünyada yaptıkları büyük bir sessizlikle karşılandı. Ancak önümüzdeki dönem içine girilecek kriz bu kurum tarafından Türk devletini yıkma ve bölme amaçlı kullanılmaya aday bir krizdir. Renkli devrimlerin finansörleri bunlardır.

Yazının başında bu konuya da değinmeden geçemedim. Tüm bunlar birbirleri ile iç içe geçmiş gerçekler. Ekonomik krizi NDI adlı kuruluşu tanımadan anlayamazsınız. Bu tip emperyalist kurumlar gelişmekte olan ülkelerin iç dinamiklerine müdahale ederek ülkelerin doğal gelişme yollarını tıkamaktadır.

İŞSİZLİK RAKAMLARI NE ANLAMA GELİYOR?

Geçen hafta açıklanan işsizlik rakamları, işsizlikte bir anda yaşanan sıçrama aslında Mehmet Şimşek politikalarının uygulandığı son bir yıldan bu yana beklediğim gelişme idi. Açıklanan işsizlik rakamını bilmekte ve dikkat etmekte fayda var. Haziran ayı verisi. Biz Eylül ayına yaklaşmaktayız. Açıklanan veri nerede ise 2 ay geriden gelen bir rakam. Bu da aslında içinde yaşadığımız zaman diliminde bu verinin daha da yükseldiği bir döneme denk gelmektedir. Elimizdeki “büyüme” rakamı ise birinci çeyreğe yani mart sonuna ait veridir. Eylül sonunda ancak haziran ayı sonu büyüme rakamlarını görebileceğiz.

Ancak öncü göstergeler bize şimdiden büyüme rakamlarının da işsizlik rakamlarına paralel olarak “0”a yakın bir rakam olarak göreceğimizi düşündürmektedir. Bu geriden gelmek zorunda olan istatistiki verileri doğrulayan zaten işçi sınıfı hareketini geçen hafta bu köşede yazmıştım. Zorlu ekonomik koşullarla burun buruna yaşayan ve ülkenin kaderini büyük ölçüde elinde tutan sınıf zaten bu nedenlerle ayağa kalkmaya başlamıştır.

ŞİMŞEK’İN İSTİFA SÖYLENTİLERİ

Hafta içinde Mehmet Şimşek’in istifa edeceği söylentileri dolaşmaya başladı. Muhalefet bu istifa söylentileri ile ilgili, son çıkan vergi yasası kapsamında ve özellikle lüks konut alanında talebin düşmesi sonucu AK Parti içinde yuvalanmış müteahhitlerin yaptıkları baskı sonucunda bu dedikoduların çıktığı söylentisini yaydı.

Kısmen doğru olabilir. Uygulanan ekonomik politikalar sonucunda bu tür rant getirisi olan işler ciddi ölçüde baltalandı. Tüm konut satışlarında olmakla birlikte lüks konut satışları da durma noktasına geldi. Açıklanan şirket konkordatoları içerisinde inşaat işleri ile uğraşan şirketler de var. Bunların hükümete baskı yapma durumu olabilir.

Zaten bu rant geliri elde eden kesimlerin kamu bankaları aracılığı ile hükümete inşaat sektörüne uygun (konut kredi paketleri) önlem aldırdıklarını 2020 yılı Haziran ayından beri biliyoruz. O dönem bu konu üzerinde çok fazla yazıp konuşmuştum. Sonrası malum, Türkiye gerçekten lüks konut liderliğinde konut fiyat ve konut kira sorunu ile karşılaşmıştı.

GERİ DÖNÜŞ MÜMKÜN

Ancak ben yine de Mehmet Şimşek’in istifa söylentilerinin (eğer gerçekse) sadece bu nedenle olduğunu sanmıyorum. AK Parti içinde ciddi bir milli kanat oluştu. Bu milli kanat olan biteni yerinde oturarak izlemiyor. Çünkü Türkiye hem siyasi hem de ekonomik olarak ciddi ve geri dönülemez bir noktaya doğru hızla gidiyor. Bu gidişin en önemli nedenlerinden biri Mehmet Şimşek ve uyguladığı ekonomik politikalar. AK Parti’nin buradan geri dönmek için hala ufak da olsa bir manevra alanı mevcut.

Bu manevra alanını kullandığında kurulan tuzağın aparatları çalışmaya başlayacaktır ancak bir kısım hasarla buradan geri dönmek hala mümkündür. Daha ekonomi kırılma noktasına gelmemiştir. Bu istifa söylentilerinin ana nedeni AK Parti içinden bu ekonomik politikalara yapılan müdahalenin dışa vuran sedaları olabilir.

Şunu sonuç olarak söylemek gerek. AK Parti uyguladığı bu politikalarla daha uzun boylu yol alamaz. Ekonomik açmaz Türkiye’nin önüne gelmek üzeredir. Başta işçi sınıfı olmak üzere üreten sınıflar bu gidişi seyretmeyeceklerini açıkça ifade etmeye başlamışlardır. Emperyalizmin ekonomi politikası olan neoliberalizm açmazdır. Çıkış Üretim Devrimi programıdır.