Türkiye, İsrail, BAE ve Barzaniler… Doğal gazda yeni hesaplar

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı ünvanını taşıyan Neçirvan Barzani, 2 Şubat’ta Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Gündem “ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi” olarak açıklandı. Bu görüşmenin, 20 Ocak’ta İran’dan gelen doğal gaz akışının kesilmesinden hemen sonra olması dikkat çekti.

Neçirvan Barzani’nin Türkiye ziyaretinden hemen sonra, 9 Şubat’ta, IKBY Parlamentosu Enerji Komisyonu Başkanı Ali Hama Salih, 2025 yılında Türkiye’ye doğal gaz satmaya başlayacaklarını duyurdu. Salih, Türkiye’ye doğal gaz boru hattı döşenmesinin planlandığını kaydetti. 8 Şubat’ta Irak’ın kuzeyinde yayın yapan Rudaw’da yer alan bir haberde, Barzani bölgesinde doğal gaz boru hatlarının yapımı için çalışmalara başlandığı bildiriliyordu. Haberde, öncelikle Irak’ın kuzeyindeki iç ihtiyacı karşılamak için yapılacağı belirtilen boru hattının daha sonra Türkiye’ye uzatılacağı bilgisi yer aldı. Proje kapsamında, Süleymaniye’nin Çemçemal ilçesindeki Khor Mor gaz sahasından Erbil'e 36 inçlik ek bir boru hattının yanı sıra Erbil'den Türkiye sınırına 35 kilometre mesafedeki Duhok’taki elektrik santraline 52 inçlik yeni bir boru hattı eklenecek. Haberde görüşlerine yer verilen uzmanlar, böylelikle aradaki boşluğun da tamamlanmasıyla Türkiye’ye doğal gaz ulaştırılabileceğini belirtiyor. Adı geçen iki doğal gaz sahasının işleticisi Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Crescent Petroleum ve Dana Gas adlı şirketleri.

Geçerken bir not: Neçirvan Barzani, 12 Mart’ta Antalya Diplomasi Forumu sırasında Türkiye’de Erdoğan ile bir kez daha bir araya geldi.

BORU HATTINI YAPAN ŞİRKET

Doğal gaz boru hattı ağının Türkiye sınırına doğru genişletilmesi amacıyla Erbil’in Aralık 2021’de, mühendislik, tedarik ve inşaat sözleşmesi imzaladığı şirket, KAR Grup. Petrol tröstlerinin sesi olan Iraq Oil Report’taki bilgilere göre Kar Grup, Irak’ın kuzeyindeki en önemli enerji şirketi. Birçok gaz ve petrol sahasında faaliyet gösteren şirket, bölgenin üretim ve rafinaj kapasitesinin çoğunluğunu, aynı zamanda boru hatlarını yönetiyor. Şirket, üretimi genişleyen üç petrol sahasını işletiyor. Kapasitesini genişlettiği bir rafineri kompleksine sahip. Aynı zamanda sahip olduğu, işlettiği ve inşa etmekte olduğu boru hattı ile petrol ihracatını artırmayı planlıyor. Şirketin sahibi ise, Baz Kerim Berzenci.

İRAN’IN 'MOSSAD ÜSSÜ' DİYE VURDUĞU VİLLA

Irak’ın en önemli enerji şirketinin sahibi Baz Kerim Berzenci, Mart ayında bu kez petrol ya da doğal gaz konusuyla değil, Irak’ta geçekleşen bir İran operasyonu dolayısıyla haberlerin konusu oldu. 13 Mart’ta tüm dünya Ukrayna’ya yönelik Rusya operasyonuna odaklanmışken, İran Erbil’de ABD konsolosluğunun yakınında bir hedefe füze saldırısı düzenledi. İlginç olan, İran’ın “gizli MOSSAD karargâhı olduğu için vurduk” dediği yerin, KAR Grup’un sahibi Baz Kerim’e ait villa olmasıydı. Villa, Erbil Havalimanı yakınında bulunan askeri ve diplomatik kompleksin yakınlarındaydı. Villaya düşen füze sayısını, yerel kaynaklar 4 ya da 6 olarak belirtirken bölgesel yönetime bağlı televizyon 12 olarak bildirdi. Olay hem Irak’ta hem bölge ve dünya çapında etki uyandırdı.

REUTERS’İN HABERİ

Gelişmelere sansasyonel bir boyut katan haber ise Reuters’ten geldi. Bölgeyle derin ilişkileri bulunan İngiliz haber ajansının özel haber olarak servis ettiği “Yetkililer: İran, İsrail'i içeren gaz görüşmeleri nedeniyle Irak hedefini vurdu” başlıklı haberinde dikkat çekici iddialar yer aldı. Haberde Iraklı ve Türk yetkililere dayanarak, “Irak'ın Kürdistan bölgesinin İsrail'in yardımıyla Türkiye ve Avrupa'ya gaz tedarik etme planı, İran'ı bu ay Kürt başkenti Erbil'i balistik füzelerle vurmaya itti” deniyor. Reuters’in haberinde, Iraklı yetkililerin “İsrailli ve ABD'li enerji yetkilileri ve uzmanları arasında, Irak’ın kuzeyindeki gazın yeni bir boru hattıyla Türkiye'ye ulaştırılması konusunu görüşmek üzere yakın zamanda iki toplantı yapıldı” dedikleri aktarılıyor. Yine haberde şöyle deniyor: “İki Türk yetkili, ABD'li ve İsrailli yetkililerin yakın zamanda Irak'ın Türkiye'ye ve Avrupa'ya doğal gaz sağlamasını tartışmak üzere yer aldığı görüşmelerin yapıldığını doğruladı, ancak bunların nerede gerçekleştiğini söylemedi”. Ayrıca, adı verilmeyen bir Türk yetkilinin “Erbil'deki saldırının zamanlaması çok ilginç. Görünüşe göre daha çok Kuzey Irak'ın enerji ihracatına ve İsrail'i de içerecek olası işbirliğine yönelikti. Kuzey Irak'ın doğal gaz ihracatı için bazı görüşmeler yapıldı ve Irak, ABD ve İsrail'in bu sürece dahil olduğunu biliyoruz. Türkiye de bunu destekliyor.” şeklindeki sözlerine yer verildi.

IRAK’IN ONAYI OLMADAN OLMAZ

Türkiye’nin İsrail ile yakınlaşması, BAE ile ilişkilerindeki normalleşme ve Arap dünyasında diğer temaslarında birden fazla konunun üzerinde konuşulduğu biliniyor. Ama özellikle Ukrayna’ya yönelik operasyondan sonra, Rus gazına alternatif seçenekler üretilmesi en fazla yoğunlaşılan konuların başında geliyor. İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması, Katar’ın buna dahil olması gibi seçeneklerin yanı sıra bu kapsamda Irak’ın kuzeyindeki gazın da yine Türkiye’ye ve Avrupa’ya ulaştırılması tartışılıyor.

Ankara’nın 2012-2013 yıllarında Barzani yönetimiyle petrol ve doğal gaz anlaşması yaptığı basına yansımıştı. Hatta o zaman IKBY’nin Başbakanı olan Neçirvan Barzani bu anlaşmanın 50 yıllık olduğunu söylemişti. Bu anlaşma kapsamında Irak’ın kuzeyinden yılda 20 milyar metreküp doğal gazın Türkiye’ye ihraç edilmesi kararlaştırılmıştı. Türkiye gaz boru hattı ağını sınıra doğru inşa etmeye başlamıştı. Ancak, Türkiye ve Irak’taki gelişmeler bu anlaşmanın uygulanmasına izin vermedi. En önemlisi, bu anlaşmada Bağdat’ın onayının bulunmamasıydı. Ankara 2017’de, Barzanilerle Bağdat’tan bağımsız enerji anlaşmaları çizgisinden vazgeçti ve başta Irak merkezi hükümeti ve İran olmak üzere bölge güçleri ile birlikte davranarak Eylül 2017’de Barzani bağımsızlık referandumu girişimini önleyen bir noktaya geldi.

Önemli bir not da şu: Irak’ın kuzeyinde boru hattı yapımı, petrol ve gaz çıkarılması gibi alanlarda Rus petrol şirketi Rosneft ve Çinli bazı enerji şirketlerinin de faal olduğunu vurgulayalım. Irak’ta 4 aydır devam eden Hükümet kurma çalışmalarının sonuçlanmasının ardından Bağdat’ın onay vermesi halinde bölgesel güçlerin de katkısıyla Irak gazının siteme dahil edilebileceğini söylemek mümkün.