Türkiye kendi kaderini artık kendisi belirleyecek

Trump, daha önce gümrük vergisi koymadığı, ABD’nin Çin’den ithal ettiği 300 milyar dolarlık mallara 1 Eylül’den geçerli olmak üzere yüzde 10 gümrük vergisi koyacağını açıkladı. Çin’in yeni Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Zhang Jun, ABD ile ülkesi arasındaki ticaret savaşına ilişkin olarak, “ABD konuşmak isterse konuşacağız, savaşmak isterse de savaşacağız”dedi. (ODATV)

Merkez Bankamız, politika faizini 425 baz puan (yüzde 4,.5) düşürdü. Kur artar, dolar kuru 8 - 10 - 12 TL olur diye açık arttırmaya çıktı. Hareket yok. FED politika faizini 25 baz puan düşürdü. S-400’lerin sevkiyatı başladı. ABD’den yaptırım tehditleri geliyordu. Tıs yok. Enflasyon düşüyor.

HER ŞEY YOLUNDA MI?

Ticaret Bakanımız temmuz ayı ihracatının Cumhuriyet dönemi rekorunu kırdığını açıklıyor. İhracatın geçen yıl temmuz ayına göre yüzde 8.32 arttığı, ithalatın yüzde 7.98 azaldığı açıklanıyor. Cari açık hala kapanmıyor.

İşsizlik düşme eğilimine girdi ama, açlık sınırı Türk-İş’in açıkladığı Temmuz 2019 ayına göre 2.075,24 TL, yoksulluk sınırı ise dört kişilik bir aile için 6.759,73 TL Hazine ve Maliye Bakanımız her şeyin yolunda gittiğini söylüyor. Asgari ücret neredeyse açlık sınırı ile aynı seviyede. İktidara yakın basın her şeyin iyi gittiğini söylüyor, muhalif basın aslında hiçbir şeyin iyi gitmediğini söylüyor. Hem iktidarın, hem meclis muhalefetinin ağzından düşmeyen kelime “ÜRETİM”. Herkes üretelim diyor. Nasıl olacağını kimse açıklamıyor.

Herkes kendine göre bir şeyler söylüyor, ancak herkesin kafasının karışık. İktidar da nasıl yapacağı konusunda kafası karışık, muhalefet de zaten sırtında yumurta küfesi taşımadığı için bol keseden savuruyor.

İŞLER NE ZAMAN DÜZELECEK?

İşin aslına gelince eller arkadan kelepçelenmiş. Bol bol KUR TOTO oynuyoruz. Kendi geleceğimizi belirleyecek olan, müdahale edebileceğimiz kur, faiz vb. gibi verilere serbest piyasa ekonomisi yalanı nedeniyle dokunamıyoruz. Birileri bizim yerimize belirliyor. Biz ellerimizi arkadan kendimiz bağlamışız sadece seyrediyoruz. Aman yatırımcı sıkılır üzülür (Yatırımcı burada Sıcak Para Sahipleri oluyor). Hele demokrasi, hukuk falan olmazsa iyice keyfi kaçar, sırf bizde demokrasi yok diye demokrasisi bol olan ülkelere kaçar. Aslında onlar fazla faiz, kar peşinde değil. Sadece demokrasi, adalet ve hukuk için buradalar.

Şimdi şöyle söylendiğini duyar gibiyim; “Dur bekle onun da zamanı var. Şimdi Kambiyo Kontrolü, faizleri kontrol etmek falan gibi devlet müdahalesine kalkarsak, zaten boğazımıza kadar borçluyuz, başımız iyice belaya girer. Önce bir işleri yoluna sokalım ondan sonra onu da hallederiz.”

Ben yıllar yılı bunu savunurum, serbest piyasa ekonomisini savunanlar böyle cevap verir. Bir türlüde işler yoluna girmez. Sıcak parayı halledecek günlere ulaşamayız. Türkiye’nin ekonomisi ile ilgili çözüm nerede?

ÜRETİME KATKI YAPALIM

Teori Dergisi 2019 Ağustos ayı sayısında, Vatan Partisi Genel Başkanı Sn. Doğu Perinçek tarafından kaleme alınan, yazımında benim de katkılarımın olduğu ÜRETİM DEVRİMİ başlıklı yazı. Türkiye’de ekonomi nasıl olmalı diye samimi olarak kafa yoranların mutlaka okumaları gereken bir yazı. Her türlü eleştiri ve katkıya açık. Zaten Teori Dergisi kapağında, Vatan Partisi’nin önümüzdeki dönem tüm iller ve birçok ilçede düzenleyeceği ÜRETİM DEVRİMİ KURULTAYLARI’na öneri olarak da yazıldığı açıkça belirtilmiş.

Katkıda bulunmak isteyenlerin mutlaka ekonomist ya da ilintili uzmanlık alanlarında çalışıyor olması gerekmez. Elini taşın altına koymak isteyen her Türk vatandaşının okuması ve katkıda bulunması gereken bir program.

ARTIK KAFA KARIŞIKLIĞINA GEREK YOK. TÜRKİYE’NİN KENDİ KADERİNİ KENDİ BELİRLEYECEĞİ BİR PROGRAMI VAR.