Türkiye-Suriye taslağı hakkında dezenformasyon

24 Temmuz 2024’te, “Türkiye-Suriye Dolaysız Görüşmeleri İçin Taslak” yazımızın bir maddesini alıntılayan İletişim Bakanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezinden bir “doğru değildir” açıklaması geldi. Alıntı değiştirilmeden ve eklemeler yapılmadan aktarılır.

Yazımızdaki ifadeyi aynen paylaşalım:

Rusya'nın, dolaysız görüşmelerin temelini oluşturacak iki ülkenin taleplerini ihtiva eden ve iki ülke için bağlayıcı hükümler kapsamında kabul edilecek olan iki tarafın isteklerini içeren taslakları her iki ülkenin karar mercilerine ulaştırdığı” iddia edildi.

İlgili paragraf hakkındaki Dezenformasyonla Mücadele Merkezinin açıklamasını okuyalım:

“Rusya, Türkiye ile Suriye rejimi için bağlayıcı hükümler kapsamında kabul edilecek olan her iki tarafın isteklerini içeren taslakları her iki ülkenin karar mercilerine ulaştırdı.”

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi yazıyı özüne sadık kalmayarak keyfince yeniden yazmıştır. Yazımızda “Suriye Rejimi” ifadesi bulunmamaktadır. Ayrıca bu iddianın sahipleri Rus ve Suriyeli kaynaklardır.

ÖNCE HAZIRLANIR SONRA DÜZENLENİR

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, “bir takım taslak anlayış metinleri üzerinden pazarlıkların yapıldığına dair basında yer bulan yorum ve değerlendirmeler asılsızdır. İlgili resmi kurumların açıklamaları dışındaki iddialara itibar etmeyiniz.” demektedir. Dezenformasyonla Mücadele Merkezinde görevli arkadaşların yaşı 1998 Adana Güvenlik Mutabakatının imzalandığı dönemi ve imza sürecine kadar nelerin yaşandığını biliyorlar mı, hatırlıyorlar mı bilemiyoruz.

Yardımcı olalım: 1998’de iki ülkenin ıstırabı olan hususlar ya direkt ya da aracılar üzerinden taşınır. Mısır Devlet Başkanı müteveffa Hüsnü Mübarek’in o tarihteki mekik diplomasisini hatırlayınız. Nihai imzalar atılmadan konun muhatapları taleplerini taslak halinde sunarlar. Taslağın nihai şekli kabul edildiğinde imza töreni hasıl olur. Ticarette de böyledir. Önceden hazırlanan bir taslak iki şirket arasında gider gelir ve mutabık kalınan son hali resmi kaşe ve imzaya kavuşur.

BU SÜREÇTE BİRÇOK KONU ELE ALINIR

Mısır Dışişleri Bakanı Sayın Bedir Abdulati’nin, Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan ile yapılan görüşmelerde iki ülke arasında yapılması planlanan anlaşmaların da ele alındığı bilgisini vererek, "Önümüzde birçok anlaşma taslağı var. Görüşmeler devam ediyor. Bunlar üzerinde nihai karara vardıktan sonra, hayata geçirilmesi için çaba harcayacağız" açıklamaları da ikili ilişkilerde de ticaret sektöründe olduğu gibi, Dezenformasyonla Mücadele Merkezinin iddiasının aksine, “taslak ve pazarlık” esastır.

2024 Türkiye-Suriye Güvenlik Mutabakatı da bugün aynı süreçlerden geçmektedir. Sayın Erdoğan’ın Sayın Putin ile bir araya gelmesi ardından Sayın Esad’ın Sayın Putin ile buluşması, Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Direktörü Sergey Narişkin, özel uçuş müfrezinden bir uçak ile Moskova'dan Ankara’ya gelmesi, Sayın Fidan ve ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanı Bill Burns ile görüşmesi sadece rehineler takası için miydi?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiev’in Şam ziyaretleri tavla müsabakalarına katılmak için değildi. Geçen hafta Sayın Lavrentiev’in Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Nuh Yılmaz ile Ankara’da buluşması ülkemizdeki nem oranını ölçmek için de değildi. Sayın Fidan’ın Mısır ziyareti esnasında ve sonrasında Mısır Dışişleri Bakanı Sayın Bedir Abdulati’nin yaptığı açıklamalar piramitlerdeki yeni keşifler hakkında da değildi. Türkiye-Suriye normalleşme süreci ile ilgiliydi.

Bu sürecin talepleri ihtiva eden taslağı ve pazarlamasını Şam ve Ankara yapar. Mihmandarlığını yapan da Rusya’dır. Irak, İran, Mısır, Çin ve ilişkilerin normalleşmesini arzulayan devletler bu siyasi ticaretin olması için katkıda bulunurlar.

PAYLAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yazımızda yer alan iddialar doğru mu değil mi resmi ilgili kurumlar çıkıp ‘doğrusunu’ milletimizle paylaşmıyorsa, bu sürecin iki tarafın hangi talepleri doğrultusunda gerçekleştiğini açıklamıyorsa, “bazı görüşmeler gizli kalmalı, anlatırsak yer yerinden oynar” gibi gerekçelerin arkasına sığınmıyorsak, hangi taslaklar üzerinde çalışıldığı ve pazarlıklar yapıldığı iddialarını paylaşmaya devam edeceğiz. Bu taslak ve pazarlıkların son şeklini alan nihai 2024 Güvenlik Mutabakatı resmi kaşeler ve imzalarla süslendiği zaman biz de Dezenformasyon Merkezinde çalışan arkadaşlar da birlikte göreceğiz. O vakit kimin ve neyin doğru olduğunu birlikte öğreneceğiz.