Türkiye’de enflasyon neyin eseri?

TÜFE Eylül ayında yıllık olarak yüzde 24,52 oranında arttı. Bu oran çok yüksek.Hatta hiper enflasyona gidiş eğilimi gösteren bir oran da diyebiliriz
Bu oranlar enflasyon-faiz-döviz artışlarının kol kola gerçekleştiğini gösteriyor.
Faizler arttığı zaman talep enflasyonunda enflasyon ve döviz kurları düşer. Maliyet enflasyonunda faizler enflasyonunun nedeni değildir. Bu nedenle faizlerin artırılması enflasyonun düşmesini sağlamaz. Bu da Türkiye’de maliyet enflasyonunun var olduğunu gösteriyor.
TALEP ENFLASYONU
Mal ve hizmetlere olan talep üretilip arz edilenden daha fazla ise bu talep mal ve hizmetlerin fiyatını artırır ve bu da genel fiyatlar düzeyinin yani enflasyonun yükselmesine neden olur.
Talebi artıran insanların tasarruf yapma yerine tüketime yönelme eğilimlerinin artmasından kaynaklanır.
Talebi artıran faktörler ise şunlardır: 1-Gelir artışı 2-Borçlanma olanaklarının kolaylaşması 3-İhtiyaçlar 4-Tasarruf yapmanın faiz düşüklüğü nedeniyle cazip olmaması 5-Reklam ve tüketimi teşvik eden unsurlar
MALİYET ENFLASYONU
Üretilen ve arz edilen mal ve hizmetlerin maliyet kalemlerinin (girdi fiyatlarının) artması nedeniyle bu mallara talep artmazsa bile genel fiyatlar düzeyinin yani birçok mal ve hizmet fiyatının sürekli artması başka bir deyişle enflasyonun yükselmesi söz konusu olur.
Faizlerin artırılması maliyet enflasyonun düşmesini tek başına sağlamaz.
Mal ve hizmetlerin maliyet kalemlerinin fiyatlarının artmasının sebepleri şunlar olabilir: 1-Döviz kurlarının artması nedeniyle ithal edilen mal ve hizmetlerle dövize endeksli mal ve hizmetlerin fiyatlarının artması. 2-Petrol fiyatlarının artması nedeniyle petrole bağlı ürün ve girdilerin fiyatlarının artması. 3-Ücretlerde artış 4-Finansman giderlerinin yükselmesi 5-Maliyet kalemi oluşturan vergilerde artışlar
KARMA ENFLASYON
Hem talepten hem de girdi fiyatlarının artmasından kaynaklanan enflasyonun olması halidir. Bu durumda enflasyonun yüzde kaçının maliyet yüzde kaçının talep enflasyonu olduğunu tespit etmek genellikle zordur. Eğer eşitse faizlerin artırılması talebi düşürürken maliyetlerin artmasına sebep olur ve faizin enflasyonu düşürmesi etkisi nötrlenir.
TÜRKİYE’NİN ENFLASYONU
Türkiye’de son aylarda yaşanan yüksek enflasyonun en önemli sebebi döviz kurlarında ve petrol fiyatlarındaki artışlardan kaynaklanan maliyet enflasyonudur.
Çünkü kurlardaki yükseliş insanları döviz tasarruflarına yöneltti dövizi bozdurup harcamalarını engelledi. Yükselen faizlerin tüketim talebini ne kadar azaltacağını veya artırmayacağını önümüzdeki aylarda göreceğiz.
Türkiye’de ücretlerdeki artış enflasyonun üstünde olmuyor. Ancak bir ürünün maliyetinde genel ortalama yüzde 25 olan ücret maliyetindeki artışlar fiyatların artmasına yol açan önemli sebeplerden biridir. Ancak bir ürünün fiyatını yükselten en önemli girdi kalemi ürün maliyetinde ortalama % 40 oranında yer alan hammadde ve diğer işletme malzemelerinin fiyatlarının artmasıdır. Buna da yol açan döviz kurları, enerji giderleri ve finansman giderlerindeki artıştır.
Türkiye’de son 1 yıldır yaşadığımız olay maliyet enflasyonun daha ağır bastığıdır. Gerçi biz tüketimi tasarrufa tercih eden bir millet olduğumuzdan talep enflasyonun da varlığını kabul edebiliriz . Ama maliyet enflasyon ağırlıklı karma enflasyon yaşıyoruz dersek daha uygun olur.
ENFLASYONU DÜŞÜRMENİN YOLLARI
1-Döviz kurlarını düşürmek
Bunu nasıl yapacağız?
-Faizleri artırarak dövize talebi azaltmak
-Sıcak paranın gelmesi
-Dış borçların ertelenmesi
-Yeni dış borç bulmak
-Yabancı sermayenin gelmesi
-Ekonomiye olan güveni artırmak. Bunun için tutarlı ekonomik politikalar izlemek ve hukuk sistemini yüksek adalet ve ahlak düzeyinde yeniden yaratmak. (Bu çözüm ekonomik krizin temel çözümlerinden biridir. Her derde devadır)
2-Enerji tasarrufuna gitmek
-Petrol ve doğalgaz fiyatları düşmüyorsa enerji tasarrufu şarttır.
-Ucuz petrol ve doğalgaz almayı sağlamak. İran seçeneğini değerlendirmek.
3-Faizleri artırmak
Talebi azaltıp tasarrufa yöneltmek için yani talep enflasyonunu aşağıya çekmek için faiz silahını gündemde tutmak.
4-Üretimi bollaştırmak
Talep enflasyonu aşağıya çekmek için ülkede üretilen malların üretimini artırmak.
Ülkemizde enflasyona katkı yapan en önemli kalemlerden biri gıda fiyatlarındaki artıştır. Bu nedenle modern tarımla yerli üretime geçmek. Saman ithal etmemek.
5-İthalatı kısmak
Türkiye’de üretilebilecek malları ithal etmemek.
Lüks tüketim mallarının ithalatını sınırlayıcı tedbirler almak.
6-İşletmelerin kaynak sorununa çözüm üretmek
İşletmeler öz kaynak yerine kredi kullanarak faaliyetlerini finanse etmektedirler. Bu nedenle finansman giderleri oldukça yüksektir. Finansman maliyetinin fiyatlara yansıtılmaması için ucuz kaynak ve öz kaynağa yönelecek kaynak modelleri geliştirmek.
7-Bilinçli tüketim
Tüketicilerin fiyat oynaklıklarına yol açmayacak şekilde bilinçli mal ve hizmet alımı yapmaları gerekmektedir. Savurganlığa son vermeliyiz.
8-Turizm sektörünün geliştirilmesi
Enflasyonun köklü çözümlerinden biri de kadim Anadolu topraklarında ağırlayacağımız yabancıların sayısını ve türünü artırmaktır. Türkiye ilk planda 50 milyar dolar turizm hedefi ile yola çıkmalıdır.
SONUÇ
İçinde bulunduğumuz ekonomik krizden de kurtulmanın birçok yolunu sıraladığımız çözüm seçeneklerini bu iktidarın tutarlı biçimde uygulaması ve milli refleksle hareket etmesi zor gözüküyor.