Türkiye'de faizi anlamak
Türkiye'de neyi anladık da faizi anlayalım diye sormayın. Faiz kelimesi sanırım günümüzde herkesin duyduğu ve karşılaştığı bir kavram. Burada faiz dersi vermek gibi bir niyetimiz de yok. Türkiye'deki faiz konusundaki gerçekleri anlamaya çalışacağız. Faiz, piyasa ekonomilerinde yürütülen para politika araçlarından biridir. Kredi kullanan için aldığı maddi varlığın (para) kullanma bedeli olan faiz, mevduat sahipleri için ise sahip olduğu parayı belirli bir süre kullanmayı ertelemesinin bedelidir. Ayrıca faizin, diğer ölçütlerle birlikte önemli bir ekonomik gösterge olduğunu da belirtebiliriz. Faizi bu amaçlarla kullanabilmek için faizin gerçek düzeyini bilmek gerekir.
TÜRKIYE'DE FAİZ ORANI
Türkiye'de dini inançları nedeniyle faize karşı olanlar, kâr paylaşımına dayalı yatırım bankalarında paralarını saklamakta veya buralardan kaynak kullanmaktadır. Diğer yandan, piyasa ekonomisi içinde Merkez Bankası faiz düzeylerini açıklamakta, ticaret bankaları rekabet koşulları altında faiz oranlarını ilan etmektedir. Devlette belirli bir faiz oranı ile piyasadan borçlanmaktadır. İşte sorun da burada başlıyor.
Sade vatandaş, parasını vadeli olarak bankaya yatırdığı ve devlet tahvili aldığı zaman alacağı faizi yıllık ve net olarak bilmektedir. Verilen faizler enflasyon oranının altında bile olsa, burada altını çizeceğimiz bir yanıltma sorunu yoktur. Ancak bunun dışında faizin ne olduğunu anlamak biraz gayret gerektiriyor. Yanıltmalar var gibi;
Birinci yanıltma; Kâr ortaklığına dayanan katılım bankacılığı sisteminde nasıl oluyor da söz konusu kâr payları ticaret bankalarının verdiği vadeli mevduat faiz oranlarına paralel gitmektedir? Mayıs 2014 ortalaması yıllık yüzde 7.01.
İkinci yanıltma; Vatandaşın ödediği faiz cephesinde; Neredeyse bir gizleme var. Yanıltma ve gizleme durumu yansıtmıyorsa, yapılanların adını okuyucu koysun. Bir kere tüm dünyada faizler yıllık olarak uygulanırken neden Türkiye ticaret bankalarında faiz aylık ilan edilir? Bunun nedenini bilen varsa açıklasın. Bizce bunun nedeni gerçek faiz oranlarını gizlemektir.
FAİZ HESABI
Vatandaş ödeyeceği faiz oranının gerçekte ne olduğunu bilmemektedir. Hatta banka yetkilileri bile bunun cevabını hemen verememektedir. Bir de bonbon şekeri gibi isimler; hoş geldin, güle-güle kredisi, bahar kredisi, bayram kredisi vb. Peki faiz kaç? Bankaların ilan ettiği listeden (Mayıs 2014) 10 bin TL, 12 ay vadeli ihtiyaç kredisi için bir örnek seçelim. Örnek bankanın İhtiyaç kredisi kampanya verilerine göre; faiz oranı yüzde 1.29 (Avrupa'dan okuyanlar yanılmasın bu oran yıllık değil aylık), ödenecek taksit 933. 33 TL, masraf 400 TL ve bankaya göre 12 ay sonunda ödeme toplamı 11 434,52 TL. Bu durumda tüketicinin ödediği faiz oranı nedir? Vatandaş, güya 10 bin TL alıyor, bir yıl sonra ödenen miktar 11 433,52 olduğuna göre, 1 434,52 TL faiz ödemiş oluyor ve bunu 10 bin TL ile oranlayınca yıllık faiz % 11.43' olarak hesaplanıyor.
Acaba doğru mu hesapladık: Bu hesaplama, biz parayı yılbaşında alıp, 12 ay sonra faizi ile birlikte ödeseydik doğru olurdu. Aksine her ay bir parça ödeyerek yılsonunda sıfırlıyoruz. Diğer yandan elimize geçen para 10 bin değil 10000-400 = 9600'dür (İlave ödemeler hariç). Bu durumda ödenen gerçek faiz oranı yaklaşık 1432/4800 = 29.44'dür. Bu yolla yapılan hesaplamalarda Türkiye'de ihtiyaç kredisi faizi yüzde 18.77 ile yüzde 30.72 arasında değişmektedir (Mayıs 2014).
Faiz konusu bitmedi ama yer yok. Siyasi otorite faizi düşürmek için kavga edeceğine, vatandaşın ödediği faizi düşürsün, en azından şeffaflık sağlansın. Sayın yetkililer lütfen vatandaşı yanıltmayın faizleri yıllık ve doğru olarak duyurun.