Türkiye'nin yeri neresi? G-7 mi ŞİÖ mü?

2 tane fotoğraf var önümde…

Biri Amerika kıtasından, Kanada’nın Quebec bölgesinin Le Malbaie kentinden.

Diğeri, Asya kıtasından, Çin’in Çingdao kentinden.

Birinde, ABD yüzyılının bitişini, Waşington Konsensusu’nun çöküşünün fotoğrafı var.

Fotoğraf dünya ahvalini yansıtıyor. Waşington Konsensüsü olarak bilinen 1944 tarihli Bretton Woods anlaşması; Dünya Bankası/IMF/BIS(*)/SWIFT sisteminin adeta çöküş resmi. Trump, ortak bildiriye imza koymayacağını söylüyor, diğer liderler de, başta Almanya Başbakanı Merkel olmak üzere, ABD liderinin başına buyruk tavrını protesto edercesine, bir isyan görüntüsü veriyor.

Trump, Amerikan yüzyılının sonunu, neoliberalizmin bitişini Çin, AB, Kanada ve Meksika’ya koyduğu çelik vergisiyle ilan etti.

G-7 zirvesindeki tavrıyla da buna tüy dikti.

Dünyanın patronları konumundaki G-7, bugün itibarıyla artık 7 benzemezdir. Hatta bunun Almanya, Fransa ve İtalya’yı artık Avrasya tarafında görebiliriz yakında.

Dünya Bankası bile Trump’ın başlattığı ticaret savaşının yeni ve devasa bir küresel finas krizine yol açacağı uyarısını yaptı.

Bu fotoğraf aynı zamanda, dünyanın gelişmekte olan milyarlarca sakinini soyan, açlığa ve savaşa mahkum eden “Dolar”ın da bitişidir.

Dolar ve ABD merkezli kurumların yerine ne gelecek artık o konuşulmaktadır.

Çingdao’daki diğer fotoğrafa bakacak olursak, yükselen Asya’nın sakin ve sağduyulu özgüveni yansıyor Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesinden.

Zirvedeki ana tema, sağduyulu ve barışçı bir dünya ile gelişmekte olan milletlerin refah seviyelerinin Batılı standartlara getirilmesiydi.

Liderler, imzaladıkları ortak ŞİÖ bildirisinde bölgesel barış, istikrar ve kalkınma alanlarında ortak hareket etme ve karşılıklı güven, çıkar, eşitlik, dayanışma ile kültürel çeşitliliğe karşı saygı ve ortak kalkınmanın takip edilmesi olarak tanımlanan “Şanghay Ruhu”nu daha ileri taşıma konusunda anlaştı.

Rusya Devlet Başkanı Putin, zirvede Hindistan ve Pakistan’ın ardından İran’ın da tam üyeliği için desteğini açıklarken, Türkiye’ye de Astana çiçeği uzattı.

Putin, Moskova, Şam, Ankara ve Tahran'ın ortak çalışmalarının Suriye'de terörle mücadelede önemli başarılara ve terörist faaliyetleri ortadan kaldırmaya yol açtığını söyledi.

Putin ayrıca, "Terörle mücadele ŞİÖ'deki işbirliğinin önceliği olduğunu vurgulamak istiyorum. Terörle, ayrımcılık ve aşırıcılıkla mücadeleye yönelik bugün kabul edilen program da önümüzdeki 3 yıl içinde bu anlamda işbirliğine yönelik ölçütleri, terörle mücadele tatbikatlarını ve bu alanda bilgi paylaşımını kapsıyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye halen ŞİÖ’nün diyalog ortağı konumunda, ancak Çin ve Rusya Devlet Başkanları, kendi ağızlarından ŞİÖ’nün Türkiye’ni ntam üyeliğine açık olduğunu defalarca söyledi.

24 Haziran’a doğru giderken, bu iki fotoğrafa iyi bakılmalı.

6 Cumhurbaşkanı adayının 5’i, o sorunlu ve bunalımlı G-7 fotoğrafında, Batı’nın garsonluğu, bahçevanlığı veya bekçiliğine talip.

Bugüne kadar bu maceradan payımıza 500 milyar dolar borç düştü.

Gericilik, bölücülük ve ahlaksızlık aldı başını gitti.

O 6 adaydan sadece birisi, Perinçek, Çingdao’daki fotoğrafta yer alacağını söylüyor.

O yüzden de Türkiye’ni mafyokratik sistemi tarafından yok sayılıyor.

Ve Çingdao fotoğrafında kimse Türkiye’yi çöpçülüğe, ameleliğe layık görmüyor.

O fotoğrafta demokrasi yok diyenlere de şu yanıtı veririm: G-7 fotoğrafında asıl hiç demokrasi yok. O fotoğraf, dünyanın yüzde 80’ini önemsiz yaratıklar olarak gören para babalarının fotoğrafı.

ŞİÖ fotoğrafı ise bana Atatürk Türkiye’sinin bugün “diktatörlük” olarak karalanmaya çalışılan o altın dönemini hatırlatıyor.

24 Haziran’da oy verecek herkes, Türkiye’nin yeri neresi sorusuna da yanıt vermiş olacaktır.

*BIS: Bank of International Settlement: Uluslararası Uzlaşma Bankası, 1930’da 60 merkez bankası tarafından kuruldu. Merkezi Basel İsviçre’de. Kurucu 60 merkez bankası dünya gayri safi milli hasılasının yüzde 95’ini elinde tutuyor. Kuruluş amacı, parasal ve finansal istikrarın korunması.