Türkiye’nin yıllık kaynaklarını harcama hızı
Bir ülkenin ekolojik ayak izinde o ülkenin yıllık biyolojik kapasitesini aşmaması beklenir. Eğer aşarsa ülkenin ekolojik açığı oluşur. Mesela 2023’te Dünya Limit Aşım Günü (DLAG) 13 Mart olan ABD gibi emperyalist ülkeler ekolojik açıklarını başka ülkelerden dışalım ile kapatıyorlar. Ama son çözümlemede dünyanın ekolojik açığı henüz başka gezegenlerden dış alımla kapatılamıyor.
DÜNYADA EKOLOJİK AÇIK SORUNU
Adı Küresel Ayak İzi Ağı (Global Footprint Network:GFN) olan kuruluş her yıl Dünya Limit Aşım Günü’nü (Earth Overshoot Day: EOD) hesaplayagelmektedir. DLAG dünyanın biyolojik kapasitesinin insanlığın ekolojik ayak izini karşılayabilmesinde sınır olarak kabul edilmektedir. Anlaşılacağı üzere yılın sonraki diliminde ise insanlık limit aşılmış bir dünyada gelecekten (felekten) çalarak yaşıyor. DLAG 1971’de Aralık’ta iken, 1980’lerdeki neoliberal fırtınayla 2023’de 2 Ağustos’a dek kısaldı. Artık dünya insanlığına (şu mendebur yüzde 1’e mi desek!) 1 dünya yetmiyor, 1,7 dünya gerekiyor. (Meraklısı şu yazımıza bakabilir:https://tele1.com.tr/dunya-limit-asim-gunu-2-agustos-ya-turkiye-889105/). Bu yazımızda ülkemize odaklanalım.
ÜLKE LİMİT AŞIM GÜNÜ (ÜLAG) NASIL HESAPLANIYOR?
Formül gayet basit aslında! Şöyle ki:
ÜLAG = ((Ülkenin Biyokapasitesi / Ülke nüfusunun Ekolojik Ayak izi) x 365)
DLAG hesaplamasında aynı muhasebe yazınındaki gelir-gider tablosu mantığı ile çalışılıyor. Nüfusun ekosistemden talep ederek yaptığı harcamalar istem (giderler) yanında; ekosistemin kaynakları ve ekosistem hizmetleri diğer yanda yani sunu (gelirler) yanında! Sunu yanında özne olarak bir ülkenin biyokapasitesi ölçülüyor. Bu biyokapasitede biyolojik olarak üretken araziler ve deniz alanları – ormanlık alanlar, otlaklıklar, tarım alanları, balıkçılık alanları, oluşturulmuş araziler dahil - hesaba katılıyor. İstem yanında, yani ekolojik ayak izinde nüfusun şunlara talebi ölçülüyor: tesis bazlı gıda ve lifli ürünler, kümes hayvanları ve balık ürünleri, sırlanmış (glaze edilmiş) gıdalar, kereste ve orman ürünleri, kentsel altyapı için alan, fosil yakıtlardan çıkan karbondioksit emisyonlarını soğuracak ormanlık alan. Her iki yandaki ölçüler küresel hektar (küresel olarak karşılaştırılabilir, dünya ortalama verimliliğiyle standardize edilmiş hektar) olarak ifade ediliyor. Okurlarımızın kimileri bilir zaten, 1 hektar yaklaşık 10.000 metrekare veya 2,47 dönüm! Yukarıdaki formülde de belirttiğimiz üzere her ülkenin ekolojik ayakizi onun biyokapasitesiyle kıyaslanıyor.
ÜLKELERE GÖRE LİMİT AŞIM GÜNÜ
Bu konuda her ülkenin başarısı ya da başarısızlığı farklı elbette. Bu bağlamda hesaplamada her ülkenin DLAG farklı çıkıyor. Önce en hızlı tüketicilere bakalım. Başta Nauru geliyor - yüzde 46.000, İsrail : - yüzde 1600, Birleşik Arap Emirlikleri : - yüzde 1500, Katar : - yüzde 1.100. Bu açıkları kim kapıyor? Elbette ki, ezilen ülkeler! En çok ekolojik fazla veren ülkelere bakalım: Fransız Ginesi (1958’den beri Gine). Ekolojik fazla yüzdesi yüzde 4900 , Uruguay yüzde 380), Bolivya’yı (yüzde 361) vd. Uruguay denince akla devlet başkanı Jose Mujica gelir. Onun bir videosu var izleyebilirsiniz: https://www.uplifers.com/para-harcarken-aslinda-neyi-harciyoruz-uruguayin-efsane-lideri-el-pepeden-47-saniyelik-hayat-dersi/
TÜRKİYE’NİN EKOLOJİK AÇIĞI
Geçtiğimiz günlerde 2023 ilk yedi aylık dış tecim verilerinde ortaya çıkan bir gerçeği hep birlikte gördük: Geçen yıla kıyasla tüketim malları ithalatı 10,3 milyar dolar artışla 23,8 milyar dolara ulaşmış. Konumuza bağlarsak ülkemiz her konuda olduğu gibi ekolojik denge konusunda da açık veren bir ülke konumunda maalesef!
Zaman tünelinde 1967’ye geri gidip ülkemizdeki rakamlara bakalım: Kişi başına biyokapasite 2,6 küresel hektar, karşısında da kişi başına ekolojik ayakizi 1,9 küresel hektar imiş. Sonuçta 0,7 küresel hektar (2,6-1,9) ekolojik fazlamız varmış. 1980’de Turgut Özal’ın (Reagan ve Thatcher ile eşzamanlı ve 12 Eylül darbesi eşliğinde) estirdiği neoliberal fırtına ile durum değiş(tiril)miş! O tarihten bu yana ekolojik açık vermeye başlamışız! Bu ekolojik açığını AKP döneminde sağ(a)açık olarak büyü(tül)düğünü gözlemliyoruz istatistikten. Şekle bakmanızı salık veriyorum!
2023’e geldiğimizde ülkemizin ekolojik açık derecesi - yüzde 120. Dünya Limit Aşım Günü 2 Ağustos iken ülkemizin Limit Aşım Günü 22 Haziran! Hay Allah! Eyvallah diyenler de var gerçi. Örnekse, Fortune 500 Türkiye listesindekiler!
Ülkemiz bu hale gelmiş.
PEKİ NE YAPILMALI ?
BM 17 SKA’nın gereği yapılmalı. Örnekse, Sürdürülebilir üretim-tüketim politikası! Önce farkındalık ve bilişsel birikim oluşturmak, sonra da uygulamaya geçilmesi gerekir.7