Türkiye'nin yüzü Lobna

Ünlü aktrist Julianne Moore ülkemizin yeni tanıtım yüzü olmuş. Hayırlı olsun.

Gerçi bendeniz Natalie Portman'ı ya da Lucy Liu'yu tercih ederdi bu kutlu görev için.

Hatta İranlıların harika oyuncusu Leyla Hatami de güzel olurdu o efsunlu yüzüyle.

Hele İtalyan Monica Belluci muhtemelen unutulmaz bir performansa imza atardı.

Malum, Türk tipidir kendisi. Siyah saç, beyaz ten, balıketi vücut, geniş kalçalar...

Ama serde "Küçük Amerika" olmak var ya, tanıtım yüzümüz de illa Hollywood yıldızı olacak.

Gerçi iyi oyuncudur Moore. En azından "Saatler" filmindeki performansıyla gönlümüzde yeri vardır.

Haber duyunca açtım hanımefendinin fotoğrafını internetten, bakmaya başladım.

Sert hatları, uzun bir yüzü var kendisinin. Bu sertlik beyaz ten ve yeşil gözlerle dengeleniyor.

Masallardaki Elf kraliçelerine benziyor, herhalde damarlarındaki İskoç kanından ötürü.

Ama biri çıkıp "Kardeşim siz esmer milletsiniz, sizin yüzümüz böyle mi?" diye sorsa ne cevap veririz, Allah bilir.

Tam o sırada, sosyal medyada karşıma Lobna Allami'nin fotoğrafı çıktı.

Onun barışçıl protesto hakkını kullanırken polisler tarafından başından vurulmadan önceki bir resmi.

Belli ki arkadaşının objektifine, yaşam dolu gülümsemiş Lobna. Umut ve gençlik dolu.

Sonra dayanamadım, hastaneden çıktıktan sonraki resimlerine baktım. Ayşe Arman'a röportaj verirken çekilen.

İkisi arasındaki fark yürek burkucuydu. Moral bozucuydu. İsyan ettiriciydi.

Gerçi kısa saçı ve kemik gözlüğüyle yine güzeldi Lobna; ama gözlerindeki umut sönmüş gibiydi.

O an anladım ki, Arap asıllı vatandaş Lobna, Türkiye'nin gerçek yüzüdür.

Eğer milletçe biraz delikanlıysak, dünyanın karşısında onun yüzüyle çıkmamız gerekmektedir.

Lobna'yı tanıtım yüzümüz yapmalı ve demeliyiz ki "İşte biz kişilik sahibi kadınlarına bunu reva gören bir ülkeyiz!"

"İşte bizim buralarda genç olmanın, hakkını aramanın, kadınlığına sahip çıkmanın bedeli!"

"Biz güzel kadınlarımızın yüzüne gaz kapsulü sıkar sonra da başka kadınlardan yüzümüz olmalarını isteriz!"

Böyle yaparsak Hollywood bizi konuşmaz ama ikiyüzlü olmaktan kurtuluruz hiç olmazsa. Şu saatten sonra Kapadokya reklamında Marilyn Monrœ'yu bile oynatsak dünya bakınca Lobna'yı görecek nasılsa.