Türkiye’ye kurulan tuzak

Türkiye’nin ekonomik krize sürüklenmesi…
Arkasından yaşanan seçim yenilgisi.
İktidarın dengesini sarsmış görünüyor.
Çaresizlik sürekli yanlış yaptırıyor.
Son dönemde izlenen politikalar…
Ne yapacağını bilemez tavırlar…
Sonunun hüsran olduğu biline biline…
Yeniden eski politikalara dönme çabaları.
Tehlikeli sularda yüzüldüğünün göstergesi.

YUMUŞAMA

“Açılım sürecini” anımsayın.
İmralı turları…
Öcalan’a mektup kuryeliği…
HDP’lilerle kebap partileri…
Habur’daki çadır mahkemeleri…
PKK’lılar açıkça şunu söylediler:
“Pişman falan değiliz.
Apo’nun emriyle geldik.”
“Yok, yok siz pişmansınızdır” dediler.
Pişmanlık gerekçesiyle serbest bıraktılar.
Dolmabahçe toplantısı…
PKK/HDP’yi iyice şımarttılar.
Arkasından hendek savaşları…
900 asker ve polisimizin şehit edilmesi.
Türkiye o günlere döner mi?
Bunu kim kabul eder.
Kamuoyu araştırma şirketlerinin yöneticileri…
Birçoğu ile görüştüm.
Yeni bir “açılımın” sonuçlarını sordum.
“İktidarın intiharı olur” görüşündeler.

TEORİLER

Yeni bir “açılım” isteyenler…
Devletin bekası söylemini dillendiriyor.
En çok destekleyenler…
Geçmişte açılımın arkasında duranlar.
Amerikancılar.
Birtakım teoriler geliştiriyorlar.
Eskinin bayatlamış fikirlerini yeni diye yutturmaya çalışıyorlar.
İşi eveleyip gevelemeye gerek yok.
Şu anda bize dayatılan şu:
“Türkiye himayesinde Kürdistan.”
1. Körfez Savaşı’nda gündeme getirdikleri…
Özal’ın “Bir koyup üç alacağız” dediği konu.
ABD’nin klasik taktiğidir.
İktidarların zaaflarını iyi bilir.
Onları da iyi kullanır.
Türkiye’yi “Aşil topuğu”ndan yakalamışlar.
İstediklerini yaptırmaya çalışıyorlar.

ABD’NİN ACELESİ VAR

ABD’de işler iyi gitmiyor.
Hem dışarıda hem içeride.
Ülkede bölünmüşlük ciddi.
Acilen toparlanması lazım.
Aksi halde göçüşü de muhteşem olacak.
Bu nedenle acelesi var.
Türkiye planlarında ısrar da bundan.
Türkiye’yi çökertirse işi kolaylaşacak.
Rusya’yı, İran’ı, Suriye’yi parçalayabilecek.
2. İsrail’i kurabilecek.

ERKEN SEÇİM

Erken seçimi yavaş yavaş ısıtıyor.
İşi fazla uzatma niyetinde görünmüyor.
2025’in ikinci yarısına odaklanmış gibi.
Şu anda “olanaksız” deniliyor.
Ama unutmayalım…
2002’de Ecevit Hükümeti için de aynıydı.
“Seçim zamanında yapılacak” denmişti.
Ama Kemal Derviş faktörü unutulmuştu.
Onun iki hamlesi Türkiye’yi seçime zorladı.
“Açılım” ve “erken seçim” tartışması eş zamanlı.
Anlamlı.

İKİLİ HAMLE

ABD’nin iki hamlesi.
Biri AK Parti’yi erken seçimle tehdit ediyor.
İstediklerini yaptırmaya çalışıyor.
Belli mesafe almış durumda.
Ama bu kimseyi yanıltmasın.
AK Parti ile yürüyeceği anlamına gelmiyor.
Sadece ateşteki kestaneleri ona aldırıyor.
Aynı Ecevit Hükümetine yaptırdıkları gibi.
Kemal Dervişli dönemi hatırlayın.
“15 günde 15 yasa” dayatmasını.
Sonrasında yaşananlar…

İKİNCİSİ

Diğer hamlesine gelince…
Sadece tehdit değil, erken seçim de istiyor.
Becerebilirse bu kez sonuç alacağını düşünüyor.
15 Temmuz’da yapamadıklarını…
14-28 Mayıs’ta beceremediklerini telafi etmeyi planlıyor.
Bunun için hazırlık yapıyor.
Ekonomideki baskıları…
İyice kırılgan hale getirmesi…
Hepsi Türkiye’ye kurulan tuzağın parçası.

YARIN: Muhalefetin erken seçim kozu Daron Acemoğlu mu?