Ülke savaşta, bakan gezide!
Dünkü gazeteleri açınca ne hissetiniz? Ben söyleyeyim:“Eyvah, savaşa girdik!”Her gazete kendi meşrebince bir savaş haberiyle çıktı...İktidar yandaşı Yeni Şafak ise yine “ayar tanımama” rekoru kırdı!Askerimize bir Suriye köyünü ele geçirtti, kahramanlık destanı yazdırttı...Neyse...Derdim kimliğini yitirmiş Türk basınının savaş çığırtkanlığı yapması değil...Yapmasa şaşardım!***Derdim; böyle bir dönemde istifa ettikleri halde bir buçuk aydır ülkeyi yönetmeye devam eden hükümet üyelerinin gamsızlığı...Düşünün; ülke kaosta, Türk Silahlı Kuvvetleri resmen bir komşu ülkenin topraklarında terörist kovalıyor; Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kırgızistan’da kımız içiyor!Tamam; belki kımız içmiyor ama gezip tozuyor!***Ayıptır be kardeşim, günahtır!Anaların kınalı kuzuları düşman kovalayacak, şehit ya da gazi olacak; sen Kırgizistan’la dostluk ilişkilerini geliştireceksin!Be adam; zaten fiilen “düşük” bir hükümetin, “düşük” bakanısın...Halkın, seni de hükümetini de görevden almasının üzerinden bir buçuk ay geçmiş...Orada oturmaya devam etmenizin nedeni, “Aman ülke hükümetsiz kalmasın” kaygısı...Senin koltuğun ise böyle bir dönemde belki de en önemli koltuk!Görevinin bilincinde doğru dürüst bir Dışişleri Bakanı olsan, böyle bir dönemde bırak Kırgızistan’ı evine bile gitmezdin!Sen n’apıyorsun?Turistik gezi!***Bıktık sizden Mevlüt Bey...Sizin gamsızlığınızdan da ciddiyetsizliğinizden de savrukluğunuzdan da bıktık!Dönme kardeşim Kırgızistan’dan...Kök sal oraya, bütün sülaleni de aldır yanına!Madem ülken savaşırken bile atlayıp bir uçağa dönme gereği duymuyorsun; sakın gelme artık!Hiç olmazsa sayınız azalır...
LOZAN’I UNUTANLAR Dün Lozan Barış Antlaşması’nın 92’nci yıldönümüydü.Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasındaki en büyük siyasi adımlardan biridir Lozan...Sınırlarımız bu antlaşmayla çizildi, adli ve ekonomik kapitülasyonlar kaldırıldı, denizlerimizin kontrolü bize teslim edildi.Ne ilginçtir ki necip Türk basını bu tarihi yıldönümünü dün yok saydı...AKPya da cemaat gazetelerinden zaten Lozan’ı anmalarını beklemem de Atatürk’ün talimatıyla kurulan Cumhuriyet Gazetesi tek satırlık bir haber yapmaya bile tenezzül etmedi ya... İşte ona yanarım...Bu gazetenin kurucusu rahmetli Yunus Nadi mezarından çıkıp gelse, acaba gazetesinin bugünkü Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a ne derdi?Sadece Cumhuriyetdeğil; CHP’li eskiMilletvekili Durdu Özbolat’ın Yurt Gazetesi ve Sözcü de Lozan’ı umursamadı!Bir tek Aydınlık tam sayfasını bu konuya ayındı.Lozan olmasaydı; belki de Türkiye Cumhuriyeti ilan edilmeyecekti...Böylesine önemli bir günü “yok sayan” ya da unutan herkesi kınıyorum.
GÜNÜN SORUSURecep Tayyip Erdoğan, “İstanbul’da bile hâlâ yüzleri kapalı, ellerinde silahlarla rahatlıkla yürüyebiliyorlarsa bizim de maalesef güvenlik zaafımız var demektir. Gereken adımlar atılacaktır”dedi. Sorum kendisine:Tüm özgürlükleri kısıtladınız, sokağa elinde Türk bayrağıyla çıkan insanları bile “güvenlik” gerekçesiyle önce dövdürüp sonra gözaltına aldırdınız. Yüzü maskeli adamlar ise hep ortadaydı; bir kez bile dokunmadınız... Gereken (!) adımları artık gerçekten atmayı ve beceremediğiniz ülke yönetme sanatını başkalarına devretmeyi düşünüyor musunuz?
SÖZ SİZDE! (156+78) “Abdullah Bey’e yazma işi”ni birlikte yerine getiriyoruz. Sıra İşviçre’de yaşayan 37 yıllık dostum Muzaffer Mermer’de... Sizin de bu konuda söyleyecekleriniz varsa yazıp mustafa0mutlu@gmail.com’a gönderin...***“Abdullah Bey...Yedi yıl Cumhurbaşkanlığı yaptınız... Verdiğiniz hizmetin ne kadar iyi, ne kadar kötü olduğu tartışılabilir...Ne kadar tarafsız olduğunuz da... İnsan hakları konusundaki tutumunuz da...Göreviniz bittikten sonra, yaklaşık 7 ay gibi bir süre size ait olmayan ama vatandaşın vergileriyle finanse edilen Huber Köşkü’nde oturdunuz...Hem de emrinize verilen onca görevli ile birlikte!Oranın masraflarını ödediğinizi iddia ettiniz...Evet, ‘iddia’ ettiniz; çünkü tüm ısrarlara rağmen yaptığınız ödemeleri kamuoyuna belgeleriyle ispatlayamadınız.Eğer birazcık onurlu bir devlet adamı olarak tarihe geçmek istiyorsanız, şu sorulara yanıt verin:Huber’in masraflarını ödediğinizi gösteren belgeler nerede?Huber’den taşındıktan sonra ‘Kendi evimiz’ dediğiniz villayı nereden bulduğunuz paralarla aldınız?TC’nin Cumhurbaşkanı sıfatıyla size görev sürenizce verilen hediyeleri ne yaptınız? Bu sorulara inandırıcı yanıtlar vermediğiniz sürece üzerinize bulaşan lekeyi temizleyemeyeceksiniz...Hatta bu leke, sustuğunuz her gün daha bir büyüyecek...”
GÜNÜN İSYANICeylanpınar’da PKK tarafından öldürülen iki polisten Okan Acar’ın Niğde’de düzenlenen cenaze törenine katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız protestolardan korkup kaçmış... İsyanım ona:Madem korkacaksın; ne diye şov peşinde koşuyorsun?