Ülkemizde grev hakkı var mı?

Metal işkolunda örgütlü üç ayrı konfederasyon üyesi olan Birleşik Metal, Türk Metal ve Çelik-İş sendikalarının MESS ile yaptıkları grup toplu iş sözleşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanmış ve 130.000 metal işçisini temsil eden sendikalar grev kararı almıştır. Grev hakkı Anayasamızın 54. maddesinde düzenlenmiş evrensel ve ulusal temel bir haktır. Bu hakkın kullanım ayrıntıları 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasasının 58. maddesinde düzenlenmiştir. Ayni yasanın 63. maddesi Bakanlar Kurulu’na genel sağlık ve milli güvenliğe aykırı olan grev ve lokavtları erteleme yetkisi vermiş fakat genel sağlık ve milli güvenliğin ne olduğunun tanımını yapmamıştır. Uygulamada bu boşluğun Bakanlar Kurulu tarafından doldurulması ve ertelediği grev ve lokavtların hangi gerekçelerle genel sağlık ve milli güvenliğine aykırı olduğu somut ve inandırıcı nedenlerle açıklaması gerekir ki bir hakkın kötüye kullanılmasının önüne geçilebilsin.

İŞVEREN YANLISI BİR AKP İKTİDARI

AKP iktidara geldiği 2002 yılından beri çıkardığı tüm yasalarda işçi yararına hiçbir düzenleme yapmadığı gibi işçi haklarına ciddi kısıtlamalar getirmiştir. Bunun çok yaygın örnekleri ayrı bir yazı konusudur. AKP’nin işçi karşıtlığının en belirgin örneği grev ertelemelerinde ortaya çıkmaktadır. AKP hükümetleri AKP’nin iktidara geldiği günden beri 14 grevi hiçbir tutarlı, inandırıcı, haklı gerekçe göstermeden yetkisini açıkça kötüye kullanarak ertelemiştir. Bir grevin ertelenmesi işçilerin ve sendikaların temel hakkı olan grev hakkını yok etmektir çünkü grev ertelemeleri ile toplusözleşme özerkliği ve özgürlüğü ortadan kaldırılmaktadır. Yasaya göre grev 60 günlük bir süre için ertelenmektedir. Bu soğuma süresi içinde Çalışma Bakanı veya atayacağı bir arabulucu tarafları uzlaştırmaya çalışır, bu süre içinde taraflar anlaşamazsa uyuşmazlık sürenin sonunda Yüksek Hakem Kurulu’na (YHK) götürülür. Oysa Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) kararlarına göre ertelenen grevler soğuma süresi sonunda kaldığı yerden devam eder. Yüksek Hakem Kurulu’nda hükümet ve işveren temsilcileri çoğunluktadır ve kararlar sürekli işverenlerin istekleri doğrultusunda alınmaktadır. YHK kararlarının temyizi yoktur ve bu düzenleme özgür sendikacılığa darbe vuran bir mecburi tahkim sistemidir.

KONFEDERASYONLARIN GÖREV TANIMI NEDİR?

Konfederasyonların ve sendikaların görev tanımı yasalarda yapılmamıştır. Bu kurumların temel görevi üyelerinin çıkarlarını toplusözleşmeler yolu ile korumak ve çıkarların korunması engellendiği zaman protesto etmek haklarını kullanmaktır. Protesto hakkı grevler ve siyasi iktidarı etkilemek için meydan mitingleri, genel grevler yapılarak kullanılır. Bizde özellikle konfederasyonların bu protesto hakkını kullanmaktan ısrarla kaçındıkları bir gerçektir. Bunca ertelenen grev ve işçi aleyhine bunca yasa çıkarılırken bir kere bile işçileri meydanlarda toplayıp işçinin itiraz sesini duyurma ve işçinin üretimden gelen gücünü kitlesel eylemlerle kullanma, genel grev yapma yoluna gitmemişlerdir. Konfederasyonlarımız ürkektir ve siyaseti esir alacaklarına siyasetin ve iktidar partisinin esiri olmuşlardır. Bu yüzden ülkemizde işçi hakları hep aşınmakta, bu nedenle AKP’nin genel başkanı işverenlere, “Sizler rahat çalışanız diye grevleri erteliyoruz” diyebilmektedir. Böylesine yanlı ve işçi karşıtı bir siyasi iktidar karşısında susmak işçi sınıfına ihanettir.

BİR SÖZÜMÜZDE METAL İŞÇİLERİNE

Grevleri ertelenen metal işçilerinin büyük çoğunluğunun AKP hükümetine oy verdikleri açıktır. İşçilerimiz değişik nedenlerle AKP’ye oy vermeye devam etmektedirler. Ey işçiler artık uyanın ve gerçekleri görün. Bu iktidar salam doğrar gibi işçi haklarını doğramakta sizin oylarınızla size değil işverenlere hizmet etmektedir. Eğer bu yıl yapılması muhtemel başkanlık ve genel seçimlerde de bu partiye oy vermeye devam ederseniz bundan sonra yaşayacağınız daha büyük hak kayıplarına müstehaksınız demektir. Artık siyaseten dostlarınızı ödüllendirmeyi, düşmanlarınızı cezalandırmayı öğrenin.