Ülkemizin gururu spor yöneticileri

Uluslararası Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi, Uluslararası Olimpiyat Komitesi Tıp ve Bilim Komisyonu Başkanı, Dünya Okçuluk Federasyonu Başkanı Sn. Uğur Erdener, Avrupa Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Hasan Arat, Dünya Cimnastik Federasyonu Asbaşkanı Sn. Suat Çelen, Dünya Yelken Federasyonu Başkan Yardımcısı Sn. Özlem Akdurak,
Dünya Dart Federasyonu Asbaşkanı, Dünya Bocce Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Mutlu Türkmen, Dünya Güreş Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Rodica Maria Yaksı,
Dünya Kickboks Federasyonu Asbaşkanı Sn. Salim Kayıcı, Dünya Özel Sporcular Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Birol Aydın, Dünya Bilardo Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Ersan Ercan, FIBA Avrupa Onursal Başkanı Sn. Turgay Demirel, Avrupa Tekvando Federasyonu Asbaşkanı Sn. Metin Şahin, UEFA Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Servet Yardımcı, FIBA Avrupa Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Hüseyin Beşok, Avrupa Plaj Voleybolu Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Oğuz Değirmenci, ParaVolley Avrupa Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Onur Hoşnut, Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Orçun Kamalı, Ülkemizi uluslararası spor federasyonlarında temsil eden çok değerli yöneticilerimizsiniz. Sizinle gurur duyuyoruz. Dünya ve Avrupa spor federasyonlarında görev yapan adını hatırlayamadığım diğer yöneticilerimiz varsa, lütfen beni affetsinler. Dünya sporunu yönetirken ülkemizin bayrağını Yönetim Kurullarında taşıyorsunuz, ülkemizi onurlandırıyorsunuz.

Yönetiminde olduğunuz komiteler veya federasyonlar, son iki yıl içinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgali gerekçesi ile Rusya’yı düzenlediğiniz uluslararası spor organizasyonlarından attı. Hatta; yetmedi, birçoğunuzun yöneticisi olduğu komite ve federasyonlar, küçücük Belarus’u bile, Ukrayna ile yapılan savaşta cephede olmamasına rağmen; sırf Rusya’yı destekliyor gerekçesi ile yarışmalardan attı.

Sporcunun spor yapma hakkına el koyan komitelerde oy verdiniz. Ülkemizi temsil ettiniz.

Bu kararlarınız; savaşı engelleyecekse, savaş nedeniyle bir çocuğun bile yaşamasına katkı sağlayacaksa, haklı ya da haksız olduğuna bakmaksızın ses çıkarmayabilirdik.

2022 Şubatından beri birçok Ukrayna ve Rus televizyon kanalı izledim. Bazen düzmece görüntüler bile yayımlandı. Rumenler; yirmi yıl sonra, Amerikalılarla 1989’da Çavuşesku’yu devirmek için Timişoara’da düzmece katliam sahneleri çektiklerini itiraf etmişlerdi. Benzerleri bu dönemde de sahneye kondu. Ama hiçbiri, son bir haftada Filistin kanallarında izlediğim gerçek görüntüler kadar vicdanları zedelemedi.

FOSFOR BOMBASINA GIKINIZ ÇIKMADI

Yöneticisi olduğunuz komite ve federasyona üye bir ülke sivillerin üzerine bombalar attı. Ölümün en acısını yaşatan fosfor bombaları kullandı. Terörle mücadele ettiklerini iddia etseler bile; binlerce bebeğin, çocuğun ve kadının öldürülmesi, insanların susuz bırakılması, enkazların altında ölümü bekleyenlere bir yaşam umudunun bile engellenmesi içinize siner mi? Rusya’yı oyunlarınızdan atarken; İsrail’e gıkınızın çıkmamasını vicdanlarınız kabul eder mi?

Gerçi; sosyal medya hesabından Filistin’e destek verdiği gerekçesiyle, Rus Olimpiyat Şampiyonu judocu Khasan Khalmurzaev’in tüm sportif faaliyetleri Uluslararası Judo Federasyonu (İJF) tarafından askıya alınmış. İJF’nin Rusya Judo Federasyonu'na gönderdiği mektupta hiçbir sporcunun herhangi bir dini ve siyasi görüş paylaşamayacağı yazılıymış. Tüm federasyonlar bu kuralı uygulasa; yarışacak Ukraynalı ve Amerikalı sporcu bulamazsınız. Birçoğu Rusya aleyhine paylaşımlar yapıyor.

Belarus, Rusya’ya hangi silahı gönderdi de; bazı federasyonlar Belarus’u da oyunlarından attı? İsrail, Gazze’deki cinayetlerine devam etsin diye ABD’nin yüzlerce savaş uçağı taşıyan koskoca 2 savaş gemisi Doğu Akdeniz’e geldi. Belarus’a yaptırım uygularken ABD’ye sesinizi çıkarmamayı vicdanınıza kabul ettirebilecek misiniz?

Üstelik ABD, Türkiye’yi tehdit olarak ilan ederken; üstelik gelen savaş gemisinden kalkacak uçakların yarın Türkiye’yi de bombalama olasılığı varken…

ASKER SELAMIMIZA CEZA VERİLMESİNİ SİNEYE ÇEKTİK

Cumhurbaşkanlığı ya da Spor Bakanlığı; uluslararası spor organizasyonları yönetiminde görev alan tüm Türk yöneticilerle toplantı yapmalı. Dün Rusya ve Belarus’a sporu yasaklayan; yıllardan beri Kıbrıs Türklerine spor ambargosunu en tavizsiz şekilde uygulayan bu federasyonların İsrail ve ABD’ye karşı bir yaptırım uygulaması için ülkemizin gururu bu spor yöneticilerin tavrı ne olacak? İsrail ve ABD’ye yaptırımı geçtim; bir gün ABD’li yöneticiler; bu komite ve federasyonlarda “Türkiye tehdittir” iddialarını tekrarlarsa ve Rusya ve Belarus için uygulanan, hatta Kıbrıs Türkleri için yıllardır uygulanan bu spor yaptırımları Türkiye için de uygulanmaya kalkarlarsa; bu spor yöneticilerimizin tavrı ne olacak?

Futbolcularımız asker selamı verdiğinde UEFA’nın ülkemize verdiği cezayı sineye çektik. Güney Kıbrıs’taki karşılaşmalarda Kıbrıs’ın kuzeyini kana bulanmış bayraklara ses çıkarmayan UEFA, Trabzon’daki Kıbrıs Türklerinin bayrağına ceza verirken kabullendik. Dünya Oyunları’na katılacak sporcularımıza ABD vize vermediğinde boynumuzu büktük.

Gazze’de parçalanarak ölen bebeğe sessiz federasyonların Türk yöneticileri… Bugün bir Filistin televizyon kanalını açın; hastaneye düşen bombaları izleyin, süngülenen nineleri izleyin, babasının kucağındaki cansız masum bebeğin gasp edilen hayatını izleyin… Rusya ve Belarus’a uygulanan spor yaptırımlarını onayladığınızı hatırlayın… Sonra; cinayetlerine devam ederken İsrail ve ABD’nin oyunlara katılmasına nasıl izin verdiğinizi düşünün, ama bunu aynaya bakarken yapın!

Olimpiyat andında adil oyundan, eşitlikten, dayanışmadan, hile yapmamadan ve ayrım yapmamadan bahsediliyor. Hiç Arap bebeğin hayatı, batılı bir bebeğin hayatıyla bir olur mu? Antta dünyayı spor yoluyla daha iyi bir yer haline getirmekten bahsediliyor. Ölen her Filistinli bebeğin cinayetine, spor sahalarında İsrail ve ABD bayraklarının dalgalanmasına sesinizi çıkarmadığınız sürece; siz de ortaksınız… Bu oyunu Kıbrıs Türklerine, Ruslara ve Belaruslulara uygulanan yaptırımlardan öğrendik!