Ülkenin kaderi 9 milyon 101 bin ‘küskün’ün elinde!

Ben sokakta dolaşan insanların yüzünde ararım siyasetin şifrelerini: ***Vatandaşlar kendi işlerinde güçlerindeyse...Politikayla ilgilenmiyorlarsa...Dertleri ülkeye değil; kendilerine dairse...Gelecek kaygıları yoksa...Eğitim sistemi ikide bir değişmiyorsa...Hastalandıklarında devlet imdatlarına yetişiyorsa...Mahkemelerin adil olup olmadığını sorgulamak akıllarına bile gelmiyorsa...Sağda solda polis, asker görmüyorlarsa...Siyasetçiler Meclis’te gırtlaklaşmıyorsa...Ekonomi tıkırındaysa...Ceplerindeki para her gün biraz daha erimiyorsa...Yaşlılar emekli maaşlarıyla dünya seyahatine çıkabiliyorsa...İnsanların doğdukları toprakları kaybetmek gibi bir dertleri yoksa...Hiçbir emperyalist ülke, vatanlarına göz dikmediyse...Kendilerini yönetmeleri için seçtikleri kişiler diktatörleşmediyse...Ona buna bağırmıyorsa...Ahlak ya da din polisliğine soyunmuyorsa...İnsanlar açlıktan ölürken o kendisine saraylar yaptırmıyorsa...Ortalıkta ayakkabı kutuları dolaşmıyorsa...Vergi memurları herkese eşit ve hakkaniyet çerçevesinde yaklaşıyorsa...İş bulmak için yandaş olmak gerekmiyorsa...Gazeteciler, yazarlar, siyasetçiler, hukukçular sırf muhalefet ettikleri için cezaevlerine tıkılmıyorsa.,..İmar planları çağdaş bir kentleşmeye olanak veriyorsa, doğayı ve insanı koruyorsa...Dereler temiz akıyorsa...Müteahhitler milletin a...’na göz dikmiyorsa...Kamu arazileri yağmalanmıyorsa, dereler kurutulmuyorsa...Analar askere giden çocuklarının arkasından 365 gece uykusuz kalmıyorsa...Gençler ölmüyorsa...Eşkıyalar ellerinde silahlarla kentleri esir almıyorsa...Sabah erken kalkan özerklik ilan etmeye kalkmıyorsa...Memleketin dört bir yanında sokağa çıkmak yasaklanmamışsa...Siyasetçiler barış güvercinliği taslayıp savaş kışkırtıcılığı yapmıyorsa...İnsanlar birbirlerinin etnik kökenlerini, dinlerini, mezheplerini sorgulamıyor ve merak dahi etmiyorsa...İbadethanelerde siyaset yapılmıyorsa...O ülkede yaşayanların yüzü güler...Vatandaşların önemli bir bölümü de sandık başına gitmeye bile zahmet etmez... Çünkü sistem oturmuştur; o parti, bu parti onlar için fark etmez!***Bizde ise genç-yaşlı, zengin-yoksul, kadın-erkek, her etnik kökenden, her dinden, her mezhepten vatandaşın yüzü asık...Yukarıda sıraladığım bir çok şeye, belki 13 yıl önce de sahip değildik...Ancak elimizde olanları da bu AKP iktidarları alıp götürdü.Şimdi, vatanımızı götürmek üzere!Halkı unutup sadece kendi g.tlerinin derdine düşen adamlarla bir dört yıl daha geçmez!***1 Kasım seçimlerinde partiler için değil...Kapıya dayanan bir iç savaşı önlemek için oy vereceğiz...Eğer 7 Haziran’daki tablonun sandıktan aynen çıkmasını istemiyorsak; siyasete küsmüş, oy kullanmayan 9 milyon 101 bin 350 seçmeni ikna etmeliyiz!Çevrenizde oy kullanmayan kim varsa yakalayın ve bu sayıyı azaltın!Sandığa gitmelerini sağlayın...Onlar sandığa gitmezse, vatan elden gidiyor...Uyandırıp söyleyin!
156+125!Bugün Abdullah Bey’e seslenme sırası Ankara’dan Ali Öztürk isimli okurumuzda... Sizin de Gül’e soracaklarınız ya da söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine göndermenizi bekliyorum.***“Abdullah Bey...Huber’i neden işgal ettin?Masrafları ödedin mi?Maslak Kasrı’nı 50 yıllığına almışsın; ne yapacaksın, mezarını oraya yaptırıp türbeye mi döndüreceksin?Kanlıca’daki evi hangi parayla aldın?Suudi Arabistan Kralı’nın hediyeleri ne oldu?Ben bir şehit babasıyım... Eğer bana da cevap vermezsen Allah’ından bulasın!”

GÜNÜN SORUSUKaçAk Saray için 3 milyar lira harcayan devlet, 265 bin polise verilecek atış talimleri için 5,6 milyon lira mermi parası bulamamış... Sorum devleti babalarının çiftliği gibi yöneten bu adamlara:Polis su tabancasıyla mı atış talimi yapacak?
Yalan ve cehalet birleşince...Birkaç gündür Selahattin Demirtaş’ın aslında PKK’lı olduğunu, bunu asla inkar edemeyeceğini, dağda savaşan kardeşi yerine hayatında silah tutmamış insanlara durmadan barış çağrısı yapmasının “oyun” olduğunu yazıp duruyorum ya... PKK’lılar ve “HDP’ye emanet oy verenler” seferberlik ilan etti; bana saldırıyor.Neymiş, ben Kürtlerin katledilmesini mi istiyormuşum? Eğer böyle bir şeyi zerre kadar ima ettiysem Allah benim, etmediysem beni bununla suçlayanların belasını versin!Benim derdim terör örgütü PKK’yla; bunu anlatmak için daha ne yapayım?***Dün biri, duygu sömürüsü yapmak için aynen şunları yazmış:“Sizi eski gazeteniz Cumhuriyet’te beğenerek okuyordum!”Sonra da sözlerimi çarpıtıp beni asla savunmadığım fikirler yüzünden eleştirmiş...Benim eskiden Cumhuriyet’te yazdığım ne kadar doğruysa, bunların “barış güvercinlikleri” de o kadar doğru...Her yerlerinden yalan akıyor.Cahiller ve saldırganlar!Zaten en kötüsü de bu...
GÜNÜN İSYANI“Tecavüz edilen kadın da doğurmalı” sözleriyle tarihe geçen ve kürtajı tecavüzden daha büyük bir dram olarak nitelendiren AKP’li Ayhan Sefer Üstün, partinin İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirilmiş... İsyanım AKP yönetimine:Niye lafı eveleyip geveliyorsunuz ki; o koltuğa doğrudan bir tecavüzcüyü oturtup rahatlasaydınız ya!