Ulusaldan evrensele üniversiteliler
Türkiye’nin dört bir yanından 62 üniversite topluluğu 'Çalışan Gençlik Üreten Türkiye Kurultayı'nda buluşuyor.
Bu Kurultay öncesi, oluşu ve sonrası açısından, düşünsel üretimdir, sosyal anlamda devrimdir, kültürel alanda yeniliktir. Şimdiden, kutluyorum.
Tüm katılımcılara ve katkıda bulunanlara başarı ve esenlikler diliyorum.
GENÇLERİN ULUSAL SEFERBERLİĞİ
Sözcük anlamı “evrensellik” olan üniversite ve gençler, ulusal seferberlik ilan etmişler.
25 Aralık'ta Başkent'te düzenlenecek Kurultay, eminim ki, dünyaya da örnek oluşturacak.
Üniversiteliler, bir olacak; ulusaldan evrensele iki yönlü büyük yolculuğa çıkacaklar.
Yüksek öğrenim gençliğine de bu yaraşır ve bu edim, bu yönelim; erkini, gücünü, düşünce özgürlüğünden almaktır; fiilen özerkliktir.
Bu iddia, aynı zamanda, katılımcı demokrasinin en somut halidir.
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE BAŞAT KUVVET
Türkiye’nin sorunları tek tek kesimler olarak hepimizin boyunu aşıyor.
Atlantik’ten kopmakta, Avrasya’da yerimiz almaktayız;
O arada, dört yanımız kuşatılmış, iktisaden zordayız.
Kurultay katılımcılarından bir gencimiz ne de güzel söylemiş: “Türkiye bu zorlu süreci ancak bir üretim ekonomisini inşa ederek geride bırakabilir. Biricik çözüm yatırım, üretim ve istihdamdır. Gençlik bu dönemde Türkiye’nin yaslanacağı en önemli kuvvettir. Bizler ülkemizi kalkındırmak, Türkiye’mize bolluk bereket getirmek için hazırız.”
BÜTÜN TÜRKİYE’NİN KURULTAYI
Gençliğimizin, öğrenim, barınma, iş bulma meseleleri var.
Söz konusu Kurultay, bu sorunları gündemine alacak.
“Bir sorunu, en iyi, o sorunu yaşayan bilir” ve “toplumsal meseleler dayanışma ile çözülür” ana fikrine sadık kalacak.
Okuyanı, çalışanı, iş arayanı ile gençlik, bir yandan kendi yükselişine diğer yandan ülkemizin gelişmesine ses olacak, ışık tutup, çağlayacak…
Çağlayan bu sesler mutlak bir gün yansımasını bulacak, işçi, memur, çiftçi, emekli bir araya geldikçe, dertler azalacak... Bu bakış açısıyla, 'Çalışan Gençlik Üreten Türkiye Kurultayı’, ulusun tüm kesimlerini ilgilendirmektedir.
Partilerin, meslek kuruluşlarının, sendikaların da kurultayları vardır; fakat “Herkese ait bir kurultay hangisi olurdu?” diye sorarsak, bence yanıtı: Gençlerin Kurultayı’dır!
KAPANMAYACAK, BİTMEYECEK KURULTAY
'Çalışan Gençlik Üreten Türkiye Kurultayı' bir geceden sabaha olgunlaşıp, akşam vakit dolunca dağılacak türden değil... Arkasında büyük emekler, özveriler var.
Kurultay, aylar süren ve iller genelindeki yükseköğretim kurumlarından öğrencilerin katılımıyla pekişmiş bir örüntünün eseri olacak; sonrasında da planlı, programlı duracak.
ORTAK PAYDA: VATAN SEVGİSİ, ATATÜRK SAYGISI
Gerçekten hiyerarşiye gömülmeden, ön yargılara ve kalıplaşmaya ödün vermeksizin; imeceye, paylaşmaya, doğallığa, özgürlüğe dayalı bir iklim çoktan belirmiş durumda.
Ankara'daki üniversiteliler buluşması devamlılığı olacak, masalardan sahalara, odalardan alanlara akacak bir birlikteliğe çağrı yapıyor.
Gençlerin temel paydaşlığı, vatanı sevgisi ve Atatürk saygısı…
Sorunlarına çözüm yolunun bilimden ve deneyimden geçtiğini biliyorlar.
Bu ve benzeri toplantılarda, grup çalışmasının, takım oyunun önemini daha çok kavrıyorlar.
SAVAŞTA VE BARIŞTA EN ÖNDE YÜRÜMEK
Türkiye gibi nüfusu 'genç' bir ülkenin ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel kalkınması ve istikrarı için, gençliğin sorunlarının onların katılımı ile çözülmesi yaşamsal önemdedir.
Bu Kurultay her kesime ve kamuya bunu bir kez daha kanıtlayacaktır.
Hep söylerim: böyle bir kıvam noktası olsaydı, kimi gençler, kestirmeden kışkırtmalara kapılmaz, Gladyo silahı ile vurulmaz ve belki de 12 Eylül olmazdı.
Öte yandan öğrenim sürecinde ve meslek yaşamında ideallerini yaşatan gençliğin dinamizmi, aydın-halk arasındaki bağların daha da güçlenmesine her daim eşsiz katkılar sağlar.
Bir sır değildir: Savaşta, köylüler ile birlikte en önde giden iki kesimden biri olan gençler, barışta da toplumun önünde yürümeli, söz söyleme hakkını özgürce kullanabilmelidir.
Bir gerçektir: Siyasete katılan değil katılmayan gençliğin bu edilgen tutumu asıl düşündürücü olandır. Gençliği hayata daha çok katmalı, yaşama sevincimizi, umutlarımızı çoğaltmalıyız!
GENÇLİĞİN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Elbette gençler, kendi sorunlarının çözümüne ilişkin ilk ve son sözleri en anlamlı şekilde söyleyecekler. Ancak izin verirlerse, bu değerli Kurultay’ın heyecanına katılmak ve bu konuda düşüncelerimi on altı maddeyle paylaşmak istiyorum:
- Yeni gelişen meslekler öğretim programında yer almalı.
- Eğitim ile endüstrinin bağı daha da güçlendirilmeli.
- Mesleki-teknik eğitime çok daha fazla önem verilmeli.
- Gençlerin burs imkanları artırılmalı, öğrenim kredileri desteklenmeli.
- Özellikle komşu ülkelerle öğrenci değişim programları geliştirilmeli.
- Gençlerin istihdam meselesi mutlaka çözülmeli.
- Çalışan çocuk olgusu gündemimizden çıkarılmalı.
- Yurt içinden paralı askerlik uygulamasına son verilmeli.
- Öğrencilerin yurt ve barınma olanakları devletçe geliştirilmeli.
- Devlet okullarında orta öğretim dahil her kademede ücretsiz öğle yemeği verilmeli.
- Öğrenci sağlık sigortası sistemi geliştirilerek tüm öğrencilere sağlık hizmeti sunulmalı.
- Spor ve Güzel Sanatlar Liseleri oluşturulmalı.
- Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle mücadeleyi emniyete bağlı okul polisi yapmalı.
- Halkevleri, Köy Enstitüleri tecrübeleriyle, Birey-Toplum Bütünleşme Merkezleri oluşturulmalı.
- TV yayınları ve dizilerde yozlaştırıcı mesajlara ve görüntülere izin verilmemeli.
- Gençler, siyasete ve demokratik kitle örgütlerine katılım açısından özendirilmeli.