UNCTAD Dünya Yatırım Raporu 2024

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) 2024 Dünya Yatırım Raporu’nu yayınlandı. Raporun ana teması ve dolayısıyla alt başlığı ‘Yatırımı Kolaylaştırma ve Dijital Hükümet’ olarak belirlenmiş (Meraklısı Rapor’a şu bağlantıdan ulaşabilir: https://unctad.org).

Hemen belirtelim ki, UNCTAD anti-kapitalist bir kuruluş değil ama anarşik olmayan bir kapitalizmin işlemesi için kafa yoruyor ve bu bağlamda geri bıraktırılmış olan ülkelerin sorunlarına da ışıldak tutuyor.

RAPORA GENEL BAKIŞ

Rapor’da ‘Yatırımların Sürdürülebilir Kalkınma’nın yakıtı olduğu’ vurgulanmakta; ‘SKA (Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları) hedeflerine ve iklim finansmanı hedefine ulaşmak için gereken fonlara ilişkin açığı kapatmak için kestirimsel olarak 500 milyar dolarlık bir uluslararası kamu finansmanına ve 500 milyar dolarlık özel finansmana (yıllık olarak) gereksinim olduğu ve bunun da çoğunun DYY (Doğrudan Yabancı Yatırım) biçiminde olabileceğinin’ altı çizilmektedir.

Gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda durumun mafiş (boş geçtiği) belirtilen raporda 2023’e ilişkin de pek iç açıcı şeyler söylenmemiş: Küresel ve bölgesel krizler, ticaret gerilimleri ve daha sıkı fonlama koşulları DYY’ler üzerinde olumsuz etki yaratmış ve durgunluk 2023’te ikinci yılına girmiş, küresel DYY akışları 1,3 trilyon dolar ile patinaj çekmiş. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yeni sınaî ve alt yapısal projelerde azalma olmuş, hele SKA ile ilgili olan yatırımlarda yüzde 10’dan fazla düşme olmuş! SKA yatırımlarında (altyapı, yenilenebilir enerji, tarım, temiz su-atık su, sağlık ve eğitim vb.) durgunluk ve yetersiz fonlama 2030 Gündem ve SKA uygulamalarında şiddetli engelleme etkisi yapıyormuş. SKA yatırımlarının dağılımında da eşitsiz bir durum gözleniyor. Asya ortalamanın üstünde yatırım çekerken; Afrika, Latin Amerika ve Karayipler daha az proje almış.

Raporda ilk alt başlık olan ‘yatırım kolaylaştırma’ bağlamında hem ulusal politikalar hem de uluslararası anlaşmaların önemi olduğu, ikinci başlık olan ‘dijital hükümet’ bağlamında ise bu tür uygulamaların yatırımcılara yardımı ve kurumsal yönetişimi güçlendireceği vurgulanmış.

UNCTAD bu tür çabaların yeterli olamayabileceğini, çünkü finansal akımların debisinin yeterli olmadığını belirtiyor ve çabaların iki kat harcanmasının bir zorunluluk olduğunu vurguluyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ‘tüm karar vericilere sürdürülebilir finansın artan yük ve istemleri karşılayabilecek düzeyde hareketliliğine öncelik verme’ çağrısında bulunuyor ve ekliyor: “Bu amaca ulaşmak için önerdiğimiz SKA itkisi hem uygulanabilir hem de başarılabilir araçlar sunmaktadır.” Guterres ‘çağrıyı özellikle özel yatırımların çoğalması için çaba harcayan çok taraflı bankalara’ yaptığının altını çiziyor ve bu konuda yatırım yönetişiminin de önemli olduğunu belirtiyor.

Yatırımcılar, hükümetlerce alınan önlemlerden mutlular mı? Genel olarak alınan önlemlerin yüzde 72’si yatırımcıların lehine; gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 86 oranında yatırımcıların lehlerine! 2023’te ülkeler ve bölgeler 29 yeni Uluslararası Yatırım Sözleşmesi (IIAs) imzalamışlar, çoğu çok taraflı.

Dünya Ticaret Örgütü üyelerince kabul edilen ‘Kalkınma İçin Yatırım Kolaylaştırma Sözleşmesi’ de işleri biraz kolaylaştıracak gibi gözüküyor.

UNCTAD Genel Sekreteri Rebeca Grynspan de ‘küresel ve bölgesel kriz nöbetlerine yakalanmış bir dünyada DYY tutarlarının belirsiz biçimde takılı kaldığını’ belirtiyor, ‘sorunların çok yönlü ve birbiriyle ilişkili’ olduğunu vurguluyor. Grynspan’a göre “Jeoekonomik parçalanma küresel yatırımları yeniden biçimlendiriyor. Ticaret ağları parçalanıyor, düzenleyici çevreler bölünüyor, uluslararası tedarik zincirleri yeniden biçimleniyor. Bu değişimler hem engeller hem de izole fırsatlar yaratıyor. Kimi ülkeler küresel değer zinciri yoğun imalattan yararlanırken, kimileri küresel ekonomiye katılım için savaşım veriyor. Bu eğilimler gelişmekte olan dünyada görüldüğü üzere uluslararası yatırımların bozulmasına yol açıyor.”

2023’te küresel DYY’ler yüzde 2 (kimi birkaç Avrupa ülkesi hariç olursa yüzde 10) düşerken, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 7 oranında düşmüş. Altyapı yatırımları için yaşamsal önemi olan uluslararası proje finansmanındaki düşüş ise çok dramatik: Yüzde 26!

Gelişmekte olan ülkelerdeki DYY’leri etkileyen şirket evlilikleri (satın alma ve birleşme) 2023’te feci biçimde düşmüş: Yüzde 46 düşüş!

Umut 2024’te mi? Pek de değil! Güçsüzleşen büyüme beklentileri ve süregiden ticaret ve jeopolitik gerilimler 2024’ün pek de iç açıcı geçmeyeceğine işaret ediyor. Sürdürülebilirlik tahvilleri 2023’te çok düşük düzeyde (yüzde 3) artmış ve 872 milyar dolara ulaşmış ama sosyal bonolar düşmüş; sürdürülebilirlik yatırım fonlarına yeni fon akışları yüzde 60 azalmış. Yeşil yıkama (kâr amaçlı göz boyama çevrecilik) kuşkuları yatırımcıların bu konudaki davranışlarını etkilemektedir.

Grynspan’a göre, ‘Saygın ve dayanıklı bir sürdürülebilir finans endüstrisine gereksinim var. Çok geç olmadan bu konuda harcanacak çaba esirgenmemelidir. Bu bağlamda uluslararası sürdürülebilirlik raporlama standartları yaşama geçirilmeli, özellikle KOBİ’lerde yaygınlaşması sağlanmalıdır. KOBİ’lerin büyüme ve istihdamın motoru olduğu unutulmamalıdır’.

Grynspan, raporda bu amaçla ‘yatırımların kolaylaştırılması’ ve ‘dijital hükümet uygulamaları’nın yatırımları çekeceğini ve alıkoyacağını vurguladıklarını’ belirtiyor ve ekliyor: “Gümrüklerde tek pencere portal sistemi (ülkemizde de var!) gibi dijital araçları fazlalaştırmak, şeffaflığı artırmak yatırım iklimini özellikle gelişmekte olan ülkeler için olumlu hale getirecektir. Yatırım kolaylaştırma temel bir gereklilik olmakla birlikte, her derde deva değildir. O yüzden yatırım kolaylaştırma için dijital çözümler gereklidir.”

DYY’lerin içinde istihdam yaratıcı gerçek yatırımlara ait projeler (imalat ağırlıklı olarak) yüzde 2 artmış!

Coğrafi olarak bakıldığında DYY’ler kimi Avrupa ülkelerine ve en az gelişmiş ülkelere yönelik artmış ama gelişen Asya (yüzde 8 düşüş), Afrika, Latin Amerika yönlü akımlar düşmüş!

Sektörel olarak bakıldığında altyapı ve dijital ekonomi yatırımları daha düşük kalırken, imalat sanayi ve kritik madencilik yatırımları daha çok yatırım almış.

Büyüklük olarak bakıldığında daha çok Avrupa ve ABD KOBİ’leri yatırım almışlar; Batı Asya, Kuzey Afrika ve Orta Amerika imalat KOBİ’lerinin de yıldızı parlamaya başlamış.

KÜRESEL EKONOMİK PARÇALANMA VE DEĞİŞİM DYY KALIPLARI: 10 ANA EĞİLİM

Eğilim 1: Uzun dönem DYY durgunluğu

Eğilim 2: Hizmetlerin artan ağırlığı

Eğilim 3: İmalatta küreselleşmenin azalması (DYY perspektifiyle)

Eğilim 4: DYY Tebessüm eğrisinin merkezine değil iki ucuna kayıyor

Eğilim 5: Bölgeler arası sektörel kalıplarda birleşme (hizmet ağırlıklı, az varlık bazlı DYY)

Eğilim 6: Çin’in aldığı DYY’larda azalma

Eğilim 7: İstikrarsız yatırım ilişkileri

Eğilim 8: Jeopolitik hatlar boyunca parçalanma

Eğilim 9: Yeni DYY sektörlerinde ana itki sürdürülebilirlik

Eğilim 10: DYY’ların gelişmiş ülkelerde ve yeni gelişen ülkelerde yoğunlaşması

DYY’LARDA ANA EĞİLİMLER

Bu eğilimleri yazıdaki KUTU-1’de topluca görebiliriz.

RAPORDA TÜRKİYE

Raporda ülkemiz (OECD üyesi olarak) gelişmiş ekonomi ve bir Batı Asya ülkesi olarak kabul edilmektedir. Ülkemize 2022’de 13,4 milyar dolar DYY girmiş iken, 2023’te bu tutar 10,4 milyar dolara (yüzde 22,3 oranında) düşmüş; geçen yıl ülkemizden 4,7 milyar dolar DYY çıkmış iken, bu tutar 2023’de 5,77 dolara (yüzde 22,7 oranında) artmış.

DYY stoku olarak bakarsak girişlerin stoku 2022’deki 202,5 milyar dolardan 2023’de 156,5 milyar dolara (yüzde 22,7 oranında) düşmüş; çıkışların stoku ise 2022’deki 54 milyar dolardan 2023’te 60 milyar dolara (yüzde 11,1 oranında) artmış! Elalem gelmiyor, bizim uşaklar çıkıyor, gidiyor! Umarız bu uşaklar ‘kâr transferleriyle’ dönüş yapıyorlardır. Ona da sonra bakarız.

SONSÖZ

Grynspan diyor ki: “21. yüzyılın karmaşıklığını yönetirken, Dünya Yatırım Raporu bize şunu anımsatıyor: Yatırım sadece sermaye akımları değildir; yatırım aynı zamanda beşeri potansiyelle, ve çevresel sadakatle ilgili bir husus olup, daha eşitlikçi ve sürdürülebilir bir dünya için gerekliliktir. Bu uzgörüyü kucaklayalım ve bugünkü seçimlerimizin geride kalan kuşaklara bırakacağımız dünyayı biçimlendireceğinin ayırdına varalım.”