Üretim devriminin ayak sesleri

Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü’nün 2016 yılında kimya sektörü hakkında hazırladığı bir rapor var. Bu raporda Türkiye’de kimya iş kolunda üretilenler ve ithalat ihracat rakamları üzerinde çalışılmış. Sektörün çok ciddi tutarlarda ithalat yaptığını söyleniyor. “Kimya sektörü ithalata bağımlı bir sektördür. Kullanılan hammaddenin yüzde 70’i ithal edilmekte, yüzde 30’u ise yerli üretimle karşılanmaktadır. Plastik üretimin ana girdisi yüzde 90 oranında petrokimya sektöründen sağlanmaktadır. Petrokimya sektörü ise büyük ölçekli, sermaye ve teknoloji yoğun bir sektördür. Plastik ve kauçuk sektörü yüzde 90’ın üzerinde ithalata bağımlı bir sektördür.” Raporda yer alan yukarıdaki paragraf PETROKİMYA sektörünün ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu gösteriyor. Petrokimya sektörüne yapılan ithalat yıllık olarak yaklaşık 13 milyar dolar tutarında bir yer tutuyor.

VARLIK FONU DEVREDE

Geçen hafta, Türkiye Varlık Fonu tarafından, Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.’nin yüzde 26.2 hissesinin alınması, Türkiye’nin ilk ve en büyük mobil telekomünikasyon şirketinin kamu malı haline gelmesini sağladı. Bu konuyu araştırırken, uzun yıllardan bu yana söylediğim, Türkiye’nin petrolden sonra en önemli dış ticaret açığını oluşturan petrokimya sektörüne Türkiye Varlık Fonu'nun 10 milyar dolarlık yatırım yapacağını öğrendim. Bu bilgiyi, Deutche Welle Türkiye sitesinde 11 Aralık 2019 tarihli

“TÜRKİYE’DE YENİ DEVLETÇİLİK DÖNEMİ Mİ YAŞANIYOR?”

başlıklı yazıdan aldım. Yazı ilginçti. Yazının özü, özel sektörün yapamadığı yatırım atağını, kamunun yapması konusuna dayanıyor. Bu yazı beni gerçekten heyecanlandırdı. Geçenlerde

“ÖZEL SEKTÖRÜ BEKLEYECEK ZAMANIMIZ YOK”

başlığı ile bir yazı yazmış, bu yazıda artık kamunun yatırım konusunda beklemesi gerektiğini anlatmıştım. Özel sektöre bu güne kadar verilen teşvikler önemli oranda bekleneni vermemişti. Bu petrokimya tesisini de, bundan 2-3 yıl önce Rönesans grubunun yapacağını duymuştum. Sevinmiştim, ancak yine de yıllar boyunca uzayacağını düşündüm. Türkiye Varlık Fonu’nun sitesinde yatırımın 2021 yılında başlayacağı bilgisi verilmiş. Bu yatırımları yapan, Türkiye’nin önünü açar.

ATATÜRK DÜŞMANLARININ ÖZELLİĞİ

Biraz Deutche Welle’deki yazıda, soru sorulan siyasilerin yanıtlarını da buraya eklemek istiyorum. En ilginci HDP Milletvekili Garo Paylan’ın yanıtıydı. “Muhalefet partilerinin ekonomi kurmaylarına göre ekonomide özel sektörün güven ortamına ilişkin endişeleri özel yatırımların düşük seyretmesine neden oluyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede Türkiye’de sadece belli müteahhitlere projelerin verildiğini, özel sektörün yatırımların dışında kaldığını belirtti. Paylan, 'Türkiye’de Putin’in oligark modeli uygulanıyor. Bu modelin sürdürülebilir olmadığı ortada' ifadelerini kullandı." HDP’nin ekonomi kurmayı, Türkiye’de Putin’in oligark modelinin uygulandığını buyurmuş. Mustafa Kemal’i sevmeyebilirsiniz. Ama kamunun ekonomiye müdahale edip, Türkiye’nin ihtiyacı olan alanlara yatırım yapmasına oligark model falan derseniz gerçek ATATÜRK düşmanının kim olduğu ortaya çıkar.