Urumçi’ye ilk iş heyetimiz!

Geçen haftaki “Türk üreticileri Urumçi’ye bekliyoruz” başlıklı yazımız geniş yankı yarattı. Haklı olarak, “Çin devleti, Türk iş insanlarına vize vermiyor ki, nasıl gidelim?” itirazları da beraberinde geldi.

Kovid salgını sırasında içe kapanan Çin, son bir yıldır ülkeye girişi kolaylaştırmak için her gün yeni açılımlar yapıyor.

Çin, Asya’dan 10 ülkeye, Avrupa’dan 23 ülkeye ve Güney Kıbrıs’a, Kuzey Amerika’dan 2 ülkeye, Güney Amerika’dan 7 ülkeye, Afrika’dan 4 ülkeye ve Okyanusya’dan 2 ülkeye 15 gün kalma koşuluyla vizesiz giriş imkânı tanıdı. Tek istisna Tayland’a, onların vizesiz 30 gün kalma izinleri var.

Öte yandan Çin’in, Türk vatandaşlarına vize vermede ince eleyip sık dokuduğuna tanık oluyoruz. Bir ara Çin temsilcilikleri, vize vermeyi durduracak kadar kısıtladı.

Ardından, son beş yılda üç kez Çin’den vize almış Türk vatandaşlarına kolaylık sağlandı. Xinjiang Bölgesi dışındaki aile birleşmelerine de anlayış gösteriyorlar. Ancak ilk defa gidenler için Çin’den vize almak, oldukça zor.

Kuşkusuz, imkânsız değil. Çin’in koyduğu gerekli kurallara uyarak, vize alınabiliyor.

SIKI ÖNLEMLER ‘DOĞU TÜRKİSTAN’ AYRILIKÇILIĞI YÜZÜNDEN

Öğrendiğimize göre, vize konusunda çözümünün adresi Türkiye hükümeti. Konu yine gelip “Xinjiang sorunu”na dayanıyor!

İlişkimiz, Çin vatandaşı bazı terör sanığı Uygurların Türk vatandaşlığına geçtikten sonra Çin’e dönüp, Çin kimliklerini kullanarak yasadışı faaliyetlerde bulunması nedeniyle düğümlenmiş durumda.

Yasal takibata uğrayan bazı Uygur sanıklar yakalanınca veya hüküm giyince Türk vatandaşlığı kimliğini kendilerine kalkan yapıyor.

Türk devleti, yasal olarak vatandaşlarının hakkını arıyor. Çin devleti de söz konusu kişilerin Çin kimliklerini kullanarak Çin’de suç işlediğini belirtiyor ve konunun Türk devletinin ilgi alanına girmediğini savunuyor. Bu durum nedeniyle iki ülke arasında sorun yaşanıyor.

Bir de teknik sorun var: Uygurlar dahil tüm Çin vatandaşlarının ismi kimliklerde ve pasaportlarda Çince karakterlerle yazılıyor. Türk vatandaşlığına geçen kişiler, isimlerini değiştiriyorlar. Üstelik isimleri Türk pasaportunda Latin harfleriyle yazılıyor.

Çin polisinin, ülke giriş çıkışında Türk pasaportlarını uzun uzun incelemesinin, kimi yerlerde bizlere ahret sorgusu yapmalarının nedeni olarak bu durum bildiriliyor.

Oysa iki ülke arasında terörle mücadele kapsamında işbirliği kurularak bu sorun hızla aşılabilir. Çin’in yakalayıp cezaevine koyduğu El Kaide, DAEŞ, HTŞ, Doğu Türkistan İslami Partisi’nin mensubu olmuş kimi Uygurların, Suriye’de Türk Ordusu’na kurşun sıktığını biliyoruz.

Son olarak Türk vatandaşlığına geçmiş, Doğu Türkistan terör örgütleri ile bağlantılı üç Uygur, DEAŞ hesabına Sarıyer’deki Santa Maria kilisesine 28 Ocak 2024’te saldırı düzenlemiş, bir Türk vatandaşını katletmişti. DEAŞ’ın yöneticilerinin de olduğu 26’sı tutuklu 43 sanığın ilk duruşması 6 Ocak 2025’te yapılacak.

Türk hükümeti tarafından da “terörist” olarak nitelenen Doğu Türkistan İslami Partisi’nin Türkiye’deki faaliyetleri daha sıkı takip altına alındığında ve iki ülke bu konuda yapıcı işbirliği yaptığında, Türk vatandaşlarının vize taleplerinin karşılanması doğal olarak kolaylaşacak.

UYGUR ÖZERK BÖLGESİ HÜKÜMETİ İŞ İNSANLARI HEYETİNİ KABUL EDECEK

Sorun varsa, çözüm de vardır! Daha çok iş insanının Çin’e gitmesinin bu olumsuz havayı değiştireceğini biliyoruz.

Nitekim, iki gün sonra, 24 Kasım’da 14 kişilik bir öncü iş insanı heyeti Urumçi’ye beş günlük kapsamlı ve sonuç odaklı bir gezi yapacak. Urumçi’de, Başkan Yardımcısı olduğum Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme Şirketi’nin konuğu olacaklar.

Türk iş insanları heyeti, 26 Kasım’da Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi hükümeti tarafından kabul edilecek. 25 Kasım günü de Çin Ticareti Geliştirme Konseyi (CCPIT) yönetimi ile toplantının ardından CCPIT’nin düzenlediği eşleştirme toplantısına katılacaklar.

Uygur Hükümeti, Uygur Özerk Bölgesi’nin en büyük iki süpermarket şirketiyle kapsamlı görüşmeler düzenledi. Türk iş insanları, Türkiye’de yatırım projeleri olan büyük devlet şirketleri temsilcileriyle de buluşacak. Gezi kapsamında kültürel etkinlikler de yer alacak.

Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme Şirketi’nin ilk heyeti, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde köşe taşı olacak.

VİZELER NASIL ALINDI?

“Çin vize vermiyor ki” diye itiraz eden okurlarımızın sorusuna da yanıt vermemiz gerek. Türk iş insanlarının vize almalarını nasıl sağladık? Çin Büyükelçiliği ve Çin İstanbul Başkonsolosluğu, Çin’deki yerel hükümetlerin Ticaret Müdürlükleri’nden onaylı davetiyelere dayanarak bir hafta içinde vize veriyor.

Çin-Türkiye Ticareti Geliştirme Şirketi olarak, Urumçi’yi ziyaret edecek, Sergi Merkezi’mizde yer alacak şirket temsilcilerinden istenen belgeleri topladıktan sonra davetiye mektupları hazırlayıp, Uygur Özerk Bölgesi Ticaret Müdürlüğü’ne başvurduk.

Uygur Özerk Bölgesi Dış İlişkiler Müdürü Sayın Xu Guixiang’ın ve Ticaret Müdürü Sayın Xin Tao’nun yakın ilgisi sonucunda talebimiz üç iş gününde karşılandı.

Urumçi yolcuları yerel hükümet onaylı davetiyelerle Çin İstanbul Başkonsoloğu’na vize başvurusu yaptı. İstanbul’daki Çin Ticaret Ataşesi Sayın Meng Fanwei’nin içten takibiyle vizeler çıkartıldı.

URUMÇİ SERBEST BÖLGESİ BÜYÜK İMKANLAR SUNUYOR

Özerk Bölge Halk Hükümeti Bilgilendirme Ofisi, 19 Kasım'da Çin (Xinjiang) Pilot Serbest Ticaret Bölgesi (STB)'nin inşasının birinci yıldönümü dolayısıyla bir basın toplantısı düzenledi. Urumçi, Kaşgar ve Horgos olmak üzere üç bölgeyi kapsayan Xinjiang Pilot STB’si, Çin'in kuzeybatı sınır bölgesindeki tek ve ülkenin 22. serbest ticaret bölgesi.

Uygur Özerk Bölgesi Ticaret Müdür Yardımcısı ve Çin (Xinjiang) Pilot Serbest Ticaret Bölgesi Müdürü Li Xuan, basın toplantısında hükümetin kurumsal yenilikler yapmaya ve ticareti kolaylaştıma düzeyini daha da yükseltmeye kararlı olduğunu vurguladı.

Li Xuan, “Pilot Serbest Ticaret Bölgesi, Xinjiang'da üst düzeyde dışa açılma ve yüksek kaliteli kalkınmayı sürdürmek için tarihi bir fırsat sunuyor. Yüksek standartlı uluslararası ticaret ve ekonomi kurallarına etkin bir şekilde uyum sağlayıp, yerel ve uluslararası pazarların çifte dolaşımıyla bütünleşeceğiz. Böylece Kuşak ve Yol Girişimi'nin çekirdek bölgesinin gelişimini de destekleyeceğiz.” dedi.

Xinjiang Pilot Serbest Ticaret Bölgesi, son bir yılda gümrük işlemlerini basitleştirdi. Uluslararası ticaret için daha kolaylaştırılmış, eşgüdümlü, şeffaf ve öngörülebilir bir ortam yarattı. Bu önlemler sayesinde, bu yılın ocak ayından ekim ayına kadar, Xinjiang'ın dış ticareti %28 oranında arttı. Toplam hacim 52 milyar dolara ulaştı. Bu sayede Uygur Özerk Bölgesi, dış ticaret artış oranında Çin’de birinci oldu.

Basın toplantısında sağlanan önemli kolaylıklar da duyuruldu. Çin-Kazakistan, Çin-Tacikistan ve Çin-Kırgızistan arasındaki sınır limanlarında tarım ürünlerinin hızlı gümrük işlemleri için “yeşil kanal” açıldı ve tarım ürünleri ihracat ve ithalatında gümrük beyannamesinin kabulü 5 günden 1 güne indirildi.

Çin’e sık giriş-çıkış yapan kişilere, Çin vatandaşlarına tanınan kolaylıklar sağlandı. Bu önlem ile yabancı sürücüler için giriş ve çıkış muayenesi büyük ölçüde azaltıldı. Kolay giriş sertifikasının kullanım süresini 1 aydan 40 aya uzatıldı. Bu sayede şoförlerin kişi başına yaklaşık 900 dolar tasarruf etmesine imkân tanındı.

TÜRK GİRİŞİMCİLERE DÜŞEN GÖREV

Çin merkezî hükümeti ve Uygur Özerk Bölgesi hükümeti, Xinjiang’da ekonomiyi geliştirip, halkın refahını artırmak için olağanüstü büyüklükte kamu yatırımları yapıyor; altyapıyı, teknolojik imkanları hızla geliştiriyor.

Öte yandan da ÇKP Xinjiang Sekreteri Ma Xingrui liderliğindeki bölgesel hükümet, iş hayatını kolaylaştıracak politikalar uyguluyor. Türkiye ile ticareti geliştirmek için somut adımlar atılıyor.

Özet: yüzölçümü Türkiye’nin iki buçuk katı, nüfusu 25 milyon olan ve hızla kalkınan bir bölge, Türk gıda ve sanayi ürünlerini bekliyor. Nüfusun 13 milyonu Müslüman, Türk ürünlerine ilgi yoğun. Ama Türkiye’nin ihracatı bavul ticaretinin ötesine geçemiyor!

Uygur Özerk Bölgesi, Avrupa’nın irice ülkeleri; Romanya, Hollanda, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Portekiz, Macaristan, Avusturya, Sırbistan, Bulgaristan, İsviçre’den daha kalabalık bir nüfusu sahip. Halkı, Yunanistan ve İsveç’in iki buçuk katı kadar.

Türkiye’nin AB pazarına ihracat imkanları daralırken, Uygur Özerk Bölgesi önemli bir seçenek yaratıyor.
Şimdi görev, Türk girişimcilere düşüyor!

Atalarımız boşuna, “at binenin, kılıç kuşananın” dememiş!

Urumçi Türkiye-Çin Ticareti Geliştirme Merkezi’ne başvuru için iletişim bilgileri:

adnanakfirat@tucem.com.cn

Bora Çelik +90 (532) 158 64 00