Uzaydaki İşçi Kız
İsmet Özel’in Kalk Düğüne Gidelim adlı bir şiiri var; anası, ayağı uyuştuğunda geçsin diye böyle söylermiş; şiirde şöyle dizeler: “Şimdi sana bakıyorum, kalabalık gözlerin / ağlamasan bizi utandıracak sanki dünya / Valentina Tereşkova / ve çekik gözlü kadın komandolar / çünkü üç gün beslendiler senin gözyaşlarınla.” Çünkü üç gün, derken dilin tatlı huysuzluğunu geçiyorum, şiiri ilk okuduğumda en çok o kadının kim olduğunu merak etmiştim. Uzaya çıkan ilk kadından söz ediyordu şair: Valentina Vladimirovna Tereşkova’dan.
6 Mart 1937’de sosyalist cumhuriyetin Yaroslavl bölgesinde, küçük bir köyde, Bolşoye Maslennikovo'da doğdu. Fakir babası, 2. Dünya Savaşı kayıplarından. Okuldan sonra lastik fabrikasında çalıştı, mühendislik okudu. Paraşütçülüğe merak saldı, demek düşlerinde hep gökyüzü vardı, belki gece yatağından yıldızları düşledi hep kim bilir. 1961'de yerel komünist gençlik kolu sekreteri oldu, ardından da doğal olarak komünist partiye katıldı.
Dünyada uzay yarışının başladığı elli sonrasında Sovyetler mümkün olduğunca çok ilke imza atmaya çalışıyordu. 1961'de ilk kez uzaya insan göndermeyi başarmışlardı: Yuri Gagarin. Derken Sovyet uzay programı başmühendisi Korolyov bu kez uzaya bir kadın yollama fikrini ortaya attı. Böylece yeni teknoloji geliştirmeden dünya çapında prestij kazanılabilirdi. Ayrıca kadınların erkeklere denk başarılar göstermesi Sovyetler için önemliydi.
İlk uzay kadınını belirlemek için geniş çaplı araştırmalar başlatıldı. Ölçütler, adayların paraşütçü, otuz yaş altında, 170 cm'den kısa ve 70 kilodan hafif olmasıydı. Bizimki, seçilen dört yüz aday arasında dört kişiden biri olmayı başarıp diğerleriyle yoğun eğitime tabi tutuldu. Programda ağırlıksız uçuşlar, paraşüt atlamaları, izolasyon sınamaları, merkezkaç sınamaları, roket kuramı, uzay mühendisliği ve pilotluk eğitimi bulunuyordu. Genç kız proleter geçmişi sayesinde de diğer adaylardan şanslı görülüyordu.
Devrimin güzelliği bu herhalde! Türk Devrimi sayesinde ayakkabı ustasının çocuğu Tahsin Yücel Sorbonne’da eğitim görmüş; Rus Devrimi köylü bir işçi kızı uzaya çıkarabilmişti. Dünyanın daha romantik, müthiş olduğu bir yüzyıldı o demek. Yoksulların da el etek öpmeden, kul köle olmadan, liyakatle bir şey olabilme imkânı açıktı devrimde.
Araştırmalar sonunda Tereşkova, Nikita Kruşçev tarafından ilk uzay kadını seçildi. 16 Haziran 1963'te, Vostok 6 ile yükselerek uzaya çıkan ilk kadın ve sivil oldu. Vostok aynı zamanda çok hoş bir saat markası Rusya’da; doğu demek. Doğu ile zaman arasındaki ilişkiyi, yazmaya çalıştığım son kitaplarımdan birinde inceliyorum.
İşçi kız dünya yörüngesinde, o zamana dek uzaya giden Amerikalı astronotların toplam süresinden fazladır, 48 tur atıp neredeyse üç gün uzayda kaldı. Fakat Korolyov, performanstan memnun değildi. Dünya'dan gelen telsiz çağrılarına cevap vermemiş, epeyce suskun kalmıştı. Korku yüzünden paralize olduğu söylenir. O yüksekliği daima çok merak etmişimdir. O duyguyu... İnsan o anda nasıl aklını yitirmeden, kitlenmeden kalabilir ki! Yaşayan ölen her şeyin üzerindesin düşünsene. Buradaki her şey, tüm kibirler, her büyüklük ayaklarının altında.
Kadın kozmonot, uçuşu sırasında gerek kıyafetlerden aldığı hasar, gerek kramplar ve başlığın omuza baskısı; oldukça zorlu saatler yaşamış, üzerine bir de kurdeşen dökmüştür. Tabii çile bu kadar değil; inme sırasında sarsıntı, rüzgâr etkisi yüzünden vücudunda ezikler ve morluklar oluşur. Hal böyle olunca kontrolü kaptandan alınan araç otomatik sistemle dünyaya döndürülür. İnişte yaşadıklarını da tamamıyla “yer kontrol görevlilerinin, dünyaya giriş açısını yanlış hesaplamalarına” bağladı. Bu söyledikleri de kendisine: “uzaya sarhoş çıktı, telsizi kapattı, emre itaat etmedi” gibi ithamlar olarak geri döndü. Bilemiyoruz. Uçuştaki başarısızlığıyla ilgili iddiaları daima reddetti. Kim bilir belki de bu başarısızlık iddiaları yüzünden olacak, belki başka sebeplerden de Sovyetler uzun süre uzaya kadın göndermedi. İkinci kadın, on dokuz yıl sonra Svetlana Savitskaya olacaktır.
Uzay dönüşü aynı yıl kışın Tereşkova, Sovyet kozmonot, Çuvaş Türkü Andrian Nikolayev ile evlendi. Nikâhta Kruşçev, üst düzey yönetim ve uzay programı camiası hazırdı. “Uçuk” bir çift olsa gerektirler. 1982 yılında boşandılar. Tereşkova sonra bir evlilik daha yaptı.
Uzay yarışının büyük rakibi ABD, bu olaydan sonra uzun süre uzaya kadın yollama işine girişmez. Bu yarışın taktiği “birinci olamıyorsan ikinci de olma” şeklinde belirleniyordu o zamanlar. Nitekim ABD Ay'a inince de Sovyetler bir daha o konuyu çok zorlamadı.
Devam eden süreçte o da Gagarin gibi birçok ülkeyi ziyaret etti, söyleşiler yaptı ve uluslararası görevlerde bulundu. Sovyetler Birliği'nde defalarca madalyalarla onurlandırıldı. Doğu bloku ülkelerinden ödüller aldı. 1969 yılında kadın kozmonot grubu dağılınca SBKP’nin merkez komite üyeliği gibi önemli siyasi mevkilerde bulundu. Bu ziyaretler Soğuk Savaş döneminde Sovyetler tarafından da desteklendi, dünya uzaya çıkan ilk kadını tanımak istiyordu.
Yeni yüzyılın eşiğine geldiğimizde, Sovyetlerin çöküşünden sonra siyasi olarak aktif kalmayı başardı. 2013 yılında Mars'a tek yönlü yolculuk yapmak istedi. Dikkat; tek yönlü. Gençliğinden hatırladığı uzay demek halen düşlerindeydi. 2014 Kış Olimpiyatları açılış töreninde bayrağı taşıdı. Bugün de Rus halkı ve dünya kamuoyu gözünde Gagarin ve Aleksey Leonov gibi uzay kahramanlarından biri.
Hepsinden daha önemlisi şu değil mi yahu; Dünya’nın, belki de Ay’ın sonuna dek kalacak: Ay'daki bir kratere Tereşkova adı verildi.