Üzüntü ve sevinci gizlemek zordur! İsrail’in Nasrallah suikastına sevinenler…

Sevinç ve üzüntü…

Gizlenmesi zor olan duygulardır.

Son günlerde bu çok iyi görülüyor.

İsrail’in İran’da Haniye suikastı…

Gazze, Lübnan saldırıları…

Televizyonlardaki yayınlar…

Katılan konukların yorumları…

İç dünyalarını ele veriyor.

İsrail’i anlatırken izledikleri tutum.

Karşıymış havasında olsalar da hayranlar.

İsrail’i “yenilmez güç” gibi sunuyorlar.

HAMAS’ı, Hizbullah’ı, İran’ı küçümsüyorlar.

HANİYE SUİKASTI

Haniye’ye Tahran’da yapılan suikast…

Yapan belli.

CIA-MOSSAD ortak operasyonu.

Ama beyler döne döne İran’ı eleştiriyorlar.

Pezeşkiyan’ın yemin töreni…

Nasrallah da gitmek istemiş.

İran, “güvenliğini sağlayamayız gelme” demiş.

Ama Haniye’ye bu uyarı yapılmamış.

Nasrallah Şii, Haniye Sünni…

Bu nedenle farklı bir tutum izlenmiş.

Bir sürü yalan dolan…

Suikastı İran’ın yaptığını iddia edenler bile oldu.

SUİKAST NASIL YAPILDI?

Peki suikast nasıl gerçekleşti?

Gazeteci Hande Fırat…

CNN TÜRK’te ayrıntılarıyla anlattı.

Türkiye Haniye’yi cep telefonu konusunda uyarmış.

Ama dikkate almamış.

Telefonla sürekli yazışmış.

O gece salonda cep telefonu elinde uyuklamış.

Koruması kaldırıp odasına götürmüş.

Yatağında telefon yine başucundaymış.

CIA-MOSSAD telefonu vurmuş.

Haniye de yaşamını yitirmiş.

NASRALLAH’A SALDIRI

En son Nasrallah’ın şehit edilmesi.

Önce ölüp ölmediği bir süre anlaşılamadı.

Farklı açıklamalar geldi.

“Nasrallah öldü” haberleri gelmeye başladı.

Bazılarının gözlerinin içi gülüyordu.

“Ben daha önce söylemiştim” havaları.

NASIL KOR­­UNUYORDU?

Nasrallah nasıl korunuyordu?

Fazla ortalıkta dolaşmazdı.

Dışişleri Bakanı Fidan açıkladı.

“Kendisiyle savaş başladıktan 10 gün sonra Lübnan'da görüşmüştük. Çok zor şartlar altında, gerçekten zor şartlar altında bir görüşme imkânımız oldu.” dedi.

İran Dışişleri Bakani Arakçi…

BM’ye gitmeden önce görüşmek istemiş.

Güvenlik gerekçesiyle “şimdi gelme” yanıtı almış.

HİZBULLAH BİTTİ Mİ?

Yapılan değerlendirmeler:

“Hizbullah bitti.

Bir daha ayağa kalkması zor.”

Hiçbir ciddiyeti yok.

Ama beylerin canları böyle istiyor.

Nasrallah ne zaman Hizbullah’ın başına geçti? 1992 yılında.

İsrail’in Abbas Musavi'yi öldürmesi sonrası.

Henüz 32 yaşındaydı.

Hizbullah’ta tecrübeli çok kişi var.

Niye bitsin ki!

PSİKOLOJİK SAVAŞ

İsrail ve ABD.

Yoğun bir psikolojik savaş yürütüyor.

“İran Hizbullah’ı sattı.

ABD ile görüşüyor.

Hizbullah ABD ve İsrail’le bağlantılı…”

Peş peşe piyasaya sürülen yalanlar…

Bölgeyi iyi bilen emekli bir büyükelçi…

Gelişmeleri sordum, özetle şunları söyledi:

“ABD bir taşla birkaç kuş vurmayı sever.

Bu tür iddiaların kaynağı…

Genelde istihbarat örgütleridir.

Amaçları da şudur:

Örgüt içinde ve örgütler arasında güvensizlik…

Savaş direncinin kırılması…

Tarafların birbirine düşürülmesi…

Televizyonları izliyorum.

İçimizde bayağı Amerikancı, İsrailci varmış.

Bazıları cahil, sallıyor.

Ama bazıları bu iddiaları bilinçli…

Eğitimli oldukları belli.”

Şİİ, SÜNNİ

Bir başka konu da mezhepçilik.

Sürekli Şiilik, Sünnilik kaşınıyor.

2003 işgali sonrası Irak’ı andırıyor.

ABD ve İsrail’e karşı mücadele…

Şiilerle Sünnilerin kanları karıştı.

Ama birbirine düşürme çabası var.

Nasrallah öldü diye sevinenler…

Aralarında iktidar cenahından isimler de bulunuyor.

Cumhurbaşkanı farklı, onlar farklı konuşuyor.

Suriye’de yaşananlar.

İdlib’de ve muhalif gruplarda sevinç gösterileri…

Umarım Türkiye için uyarıcı olmuştur.