Vaatler güzel de çamurlu sular ne olacak?

Yerel seçim öncesi liderler ve adaylar sahada. İlginç konuşmalar oluyor. Her seçim öncesi olduğu gibi vaatler sıralanıyor. Ekranlarda tanıtım videoları dönüyor. Her yerde koca koca afişler vs. Bir de şu seçim tanıtım araçları yok mu! Sanki daha geçen yıl kişi başına düşen milli gelirimiz 13 bin doların üzerine çıkmadı da hâlâ 8 bin dolarlardaymışız gibi. Geçenlerde SEDEFED (Sektörel Dernekler Federasyonu) Başkanı Emine Erdem ile sohbet ederken kendisine “En çok kreşi kim yapmayı vaat ederse ben ona oy verebilirim. Çünkü kadınların istihdama katılımı iki türlü sağlanmış oluyor. Hem çalışan anneler çocuklarını güvenle belediye kreşlerine emanet edebiliyorlar hem de o kreşlerde kadınlar istihdam ediliyor.” deyince, kendisinin de aynı görüşte olduğunu kadınların istihdama katılımının ülkelerin kalkınmasına büyük etki yaptığını söyledi.

ÖNCE YOLLARI YAPIN

Ancak kreş yapmakla, projelendirilmiş metroları bitirmekle, ucuz ekmek tedarik etmekle, bol bol reklam ve göz boyamalık kültür sanat faaliyeti yapmakla iş bitmiyor. Neden? Geçenlerde Levent'te Büyükdere Caddesi üzerindeki İETT duraklarında beklerken önümüzden bir ambulans hızla geçti ve yol kenarında biriken çamurlu suyu olduğu gibi üzerimize sıçrattı. Yanımdaki yaşlı insanların yüzüne kadar su geldi. Beşiktaş'a indiğimde bu kez iskele tarafındaki durakların önünde gölet oluşmuştu. Sözde meydan düzenlendi. Trafik akışı değiştirildi ama yağmur yağdığında yine koca koca çamurlu su birikintileri oluşuyor. Avrupa'da onlarca şehir gezdim hiçbirinin merkez ilçelerinin en meydanlarında böyle abukluklar görmedim. Sanki bunlar yokmuş gibi Beşiktaş Belediye Başkanı reklam yapıyor. Ayazmadere caddesi yolu da yıllardır takır tukur. Yapılır yine bozulur. Mesele festival şu bu yapmadan önce altyapıyı düzgün yapmaktır. Biz Avrupa gibi altyapıyı hallettik de eğlencemiz kaldı!

ABD'DE GAZZE RAHATSIZLIĞI

Gelelim bir başka konuya. Gazze'de Müslümanlara yönelik İsrail devletinin zulmü devam ederken dünya maalesef izliyor. İzliyor ama halklar nezdinde rahatsızlık da hat safhada. Yakın zamanda ABD'de uluslararası bir toplantıda bulunmuş bir Türk iş insanı ile sohbet ederken, “Recep bey ABD'de durum çok feci. Bizim ülkemiz yine iyi. Kimse İsrail'e bir söz edemiyor. Etmek istiyorlar ama işlerinden kovulmaktan korkuyorlar. Şirketlerin üst düzey yöneticilerinin orada bana söyledikleri bunlar oldu. Bu zulme isteyerek sessiz kalmıyorlar. Şirketler onların kontrolünde o yüzden işsiz kalmaktan korkuyorlar, akademide de bu böyle. Hani nerde ifade özgürlüğü?” diye sordu. Bu sohbet aklıma Halide Edip'in Sultanahmet mitinginde sarf ettiği “...hükümetler düşmanımız, milletler dostumuz ve kalbimizdeki haklı isyan kuvvetimizdir.” sözleri hatırıma getirdi.

KABİNE DEĞİŞİMİ SÖYLENTİLERİ

Öte yandan seçim sonrası bakanlar kurulunda mini bir revizyon olacağına ilişkin tevatürler belirdi. Özel sohbetlerde genelde üç bakanlık öne çıkıyor; İçişleri, Kültür ve Turizm, Ticaret. Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın sağlık sorunları nedeniyle daha önce affını istediği öne sürülmüş, yalanlanmıştı. Ancak bu durumun geçerli olduğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Bakan Bolat'a seçim sonrasını beklemesini söylediği iddia ediliyor. Yerine ise iş dünyası STK'larından birinin başkanının getirilebileceği yorumu yapılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı için ise Mehmet Nuri Ersoy'un başarılı çalışmalar yaptığı ancak bundan sonra yine sektörün içinden bir ismin daha tabanı da dikkate alan bir yolculukla mevcut projeleri götürmesinin yerinde olacağı şeklinde yorumlar var. Ancak bu yorumlar ne kadar somut bilgilere dayalı belirsiz. Gelelim İçişleri Bakanlığı'na. Bakan Ali Yerlikaya genel seçimden sonra göreve hızlı başladı. Ancak niyeyse seçim sonrasına yönelik tahminlerin yapıldığı özel sohbetlerde İçişleri Bakanı'nın da değişeceğini iddia edenler var. Elbette Bakanlar Kurulu için neyin ne olacağını Cumhurbaşkanı bilir. Bunun dışında yazılan, söylenenler şahsi tahminlerden öte geçemez. Ekonomide ise kulağımıza gelen bir değerlendirme yok. Mevcut programla yola devam edileceği, enflasyonla mücadelenin daha da geniş bir çerçevede sürdürüleceği zaten ifade ediliyor.